Sayın Okurlar;

Şu noktayı hemen ifade edeyim ki tez elden başarı, insanı kararsız ve maceraperest yapar. Güçlükler, başarının değerini artıran süsler olursa, güçlükleri yenmek de, planlı, metotlu, maksatlı ve hedefe odaklanmış büyük düşüncelerle olur. Bunun için, akıllı her insan, girmeden evvel çıkmayı düşünür. Konularında da işin başından ziyade, sonunu görmeye çalışır. Öte yandan, ceza görmeden, yanılmak hakkı olduğu müddetçe, insan başarısından daima emin olabilir. Hayatları boyunca, hiçbir başarıya imza atamayanlar ise kendilerini, başkalarının başarılarını küçültmekle teselli ederler. Aslında, düşünme ve söylemek çok kolay olsa da, yaşamak, hele işlerini başarı ile sonuçlandırmak çok zordur. Hayatında başarılı olanlar, kendilerine lüzum gördükleri her bilgiyi öğrenirler, böylece, hadiselerin sebeplerini de araştırmada ihmalkarlık yapmazlar. Başarılı insanlar, işlerini vaktinden önce yapmış olmalarına borçludur. BAŞARILARI GİZLEMEK İSE BAŞARILARIN EN BÜYÜĞÜDÜR. Başarıyı en kötü şekilde kullanmak veya böyle göstermek ise onunla bir nevi övünmektir. Yüz ok atıp, hepsini de boşa atan okçu, bir atışta okunu hedefe isabet ettiren usta okçunun yanında kurs açamaz, bunun öğretmenliğini yapamaz. Başarmakta atılganlık, işten yılmamak ayrıca  tecrübelerden istifade etmek de önemlidir. Kısaca, NEDEN BAŞARDIM- NEDEN BAŞARAMADIM sorusunu, kişi muhatabından evvel kendisine soracaktır. Kendisine soru sormadığı müddetçe, haklı olduğunu savunacaktır. Yanlış olan da budur. Sözler, nasıl sözü açarsa, başarı da başarıyı doğurur. Başarının en önemli noktası iradedir. İnsanın, kendisini bilmesine gelince, bu nokta zaferlerin en büyüğüdür. En büyük, en başarılı zafere gelince, burası da ÖFKEYİ, YENMESİNİ BİLMEKTİRBir başarıyı elde ettiği zaman, kendisini de yenen, iki kere başarı kazanmış demektir. Her başarının büyüklüğü, giriştiği savaşın zorluk derecesiyle ölçülür. Bilinmeli ve unutulmamalı ki başarıya çiçekli yollardan gidilmez. Tabiri amiyane ile, üç kuruşluk bilgiyle de dört kuruşluk problem çözülmez. Küçük bir başarı da olsa, asıl önemli olan başarmaktır. Netice itibariyle, müspet aklın, düşüncenin, öte yandan kültürün, hür iradenin, mantığın, ayrıca, çağın felsefesini aramayan ve yakalayamayan beyinlerde, başarılı olmak, hiç olmamış ve olmayacak bir şeyi aramak olur.