Yer İsmet paşa caddesi. Saat 09,15 Zabıta Trafik ekibi iş başında. Sabahın sessizliği; acı bir siren sesi daha sonrada cadde üzerine park eden araçların sahibine yönelik kızgın bir anons sesiyle bozuluyor.‘ Cadde kenarına park yapmış araç sahipleri, bekleme yapmayın devam edin. Aksi takdirde araçlarınız çekici ile kaldırılacaktır’ Vatandaşın hastası var, çocuğu var, gece vardiyasından çıkmış çalışanı var bunları düşünen kim?

Cadde kenarlarına araç park ettirmeme yetki ve salahiyette sahip olan onlar. Caddenin güvenliği bu uygulamanın selameti açısından park etme teşebbüsünde bulunan sürücülere, Yapmış oldukları hatanın tekrarında para cezası, hatta araçlarının çekilmesine kadar yol açabileceğini bire bir anlatmak varken, Onlar cadde sakinlerine mesailerinin bitimine kadar, en yüksek desibel düzeyde uyarı sesiyle gürültü kirliliği yaşatmış oluyorlar.

Bu ortamların insan sağlığı ve ruh hali açısından da son derece önemli olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Allah’tan uygulamaları cumartesi Pazar sürmüyor da cadde sakinlerine tatil kâbusu yaşatmamış oluyorlar. Şimdi belki diyebilirsiniz, sürücülerin hiç mi suçu yok? Tabi ki var. Sürücüler tepe lambası açık çekiciyi ve görevlileri görmelerine rağmen oldukça duyarsız kalabiliyor.

Yeni uygulamaya koyulan kısa adı EDS olan elektronik denetleme sistemi tabelası bile onları park etme açısından etkilemiyor. Sürücüler araçlarını park edip, dörtlülerini de yaktı mı o yer sanırsın onların oluveriyor. Bazıları ise görevlilere hemen geliyorum, bir dakika diyor gidiş o gidiş… Sonuç olarak ilimiz de hızlı nüfus artışı ve gün geçtikçe çoğalan taşıt sayısını temel alırsak

Yapılacak tek kalıcı çözüm. Katlı oto parkların cüzi bir miktara çekilmesi olarak görünüyor. İlimizin bütün cadde kenarlarında, sokaklarında hatta yaya kaldırımlarına bile sorumsuzca park edilen araçlara rastlamamak ne yazık mümkün.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ilimizde toplam yüz on bir bin, beş yüz on dokuz adet araç bulunuyormuş. Bu araçların elli dört bin, yedi yüz kırk dokuz’u otomobil olarak Trafik kayıtlarına geçmiş. Yani anlayacağınız Bolu’da yaklaşık beş kişiye bir araba düşüyormuş. Bu da yaşanan sıkıntıyı açıkça gözler önüne seriyor. Ama bu konu hakkında halen daha ne bir proje üretilmiş nede bir çözüm söz konusu değil.

O yüzden Sayın Yılmaz iş dönüp dolaşıp sizde bitiyor.‘Tabiattın Kalbi’ dediğiniz Bolu’nun geleceği ve vatandaşın selameti açısından, sadece İsmet Paşa caddesi değil, sokak ve kaldırımlara park edilen araçlara bir çözüm bulmanız İlimiz için kaçınılmaz bir gerçektir. Şayet bu sıkıntıyı çözebilirseniz ‘ Bolu tarihine adınız altın harflerle yazılır ve unutulmazsınız.’ Durum bu kadar gayet açık ve net…