İki maç ara verdiğimiz üç puanı tekrar hatırladık. Bu galibiyeti alırken biz kimi yendik? Sorusunda kendimize sormalıyız. Maddi sıkıntı içinde boğuşan rakip karşısında alınan sonucu da fazlada büyütmemek gerekir. Sadece hanemize yazılan üç puan olarak değerlendirmenin daha doğru olacağı kanaatindeyim.

Çünkü bizim rakibimizin olmadığını biliyorum. Ümraniye ve Gaziantep maçları sonrası kadroda oluşan rotasyon ile hala ideal oyuncu tertibini maalesef göremiyoruz. Manisa maçına bunu daha net gördük. Geçen hafta ve bu haftaki maçta beş tane farkı oyuncu izledik.

Görmeye de devam edeceğiz.

Maç sonucuna göre bu rotasyon iyi ki olmuş demek mi? Yoksa rakip zayıf kim oynarsa yine galip gelirdik sözünü kullanmamız gerekir. Ama bazı gerçekleri göz ardı etmemeliyiz. Özellikle iç saha maçlarında takımın attığı goller sonrası yerinde duramayan Sait hocanın enerjisini bu maçta göremedik. Sanki bir mutsuzluk sezinliyorum. Alınan iki yenilgi mi? Yoksa başka bir şey mi? Var sorusu akıllara geliyor. Futbolcuların atılan goller sonrası sevinçlerini kendi içlerinde yaşamalarını farlı yerlere çekmek istemesek de bu durumu gözden kaçırmamak gerekir.

Futbolu kötü olduğu zaman oyuncuya eleştiri varsa, iyi oynadığı vakitte alkışı hak etmelidir. Haftalardır oynadığı futbol ile sürekli eleştirilen YUSUF EMRE’nin bu maçta için iyi işler yaptığını gördük. Böyle oynarsa bizde sporseverlerde takdir eder ve yiğidin hakkını yiğide veririz.

Rakip takımın maçın ilk yarım saatinde yakaladığı pozisyonları iyi incelemek gerekir. İki üç net biçimde kalemizde tehlikeli oldular ve pozisyon yakaladılar. Şansımız ve rakibin beceriksizliği sonucu sıkıntı yaşamadık. Golün gelişi ile rakibin direncini de kırmış olduk.

Oyundan ziyade bizim için önemi büyük olan üç puanı kolay aldık. Şimdi asıl ölçü hafta sonu Demirspor maçını kazanılmasıdır. İşte o zaman takım hakkında daha doğru değerlendirme yapabiliriz.

İYİ HAFTALAR…