Bu haftaki yazımda Bolu Ülkü Ocakları Başkanı İsmail Akgül ile yapmış olduğumuz keyifli sohbeti sizlerle paylaşacağım…

Bolu Ülkü Ocakları Başkanı İsmail Akgül bizlere ülkücülüğün asıl amacının ne olduğunu ve ülkü ocaklarının önemli faaliyetlerini anlattı.

“Bugün bir tane çocuğumuzun kalbine vatan, millet, Allah sevgisini aşıladığınız zaman, o çocuğun ilerde bir gün muhakkak ülkesine, devletine, vatanına bağlı bir birey olarak görev yapacağından hiç şüphemiz yok.” Dedi ve ekledi;

“Amacımız Türk İslam hâkimiyetini cihana kabul ettirmektir.”

“Ülkü Ocakları 40 yılı aşkın süredir ülkemizde mücadele veren bir gençlik oluşumudur. Osmanlının son dönemlerinde artık anlaşılmıştır ki Türkçülük akımının var olacağı ve Türkçülük akımının ön plana çıkarıldığı aşikârdır. Ülkü ocaklarıyla yapılmak istenen gençlik tembihliği bilincinin oluşturulması, Türk milliyetçiliğinin empoze edilerek milli ülkelere gençlerin yönlendirilmesidir. 40 yıldır süre gelen oluşumun bizlerinde yerelde yapmış olduğu çalışmalar tamamen bu vesileye yöneliktir.  Konuyla ilgili çok güzel bir örnek vermek istiyorum. Afrin’de bir askerimize hedef neresi diye sormuşlar. Askerimiz ise hedef kızıl elmadır demiş. Kızılelma bizim ülkü ocaklarımızın temel amaçlarından biridir. Bu demek oluyor ki bizim Türk milleti olarak halen daha bir şeylerden yoksun olduğumuz, hedefimizin ne olduğu ve ne için mücadele ettiğimiz bilincinin yerleşmemesidir.  Bizimde amacımız bu ülkede mücadele etmeyi sağlamaktır. Kızılelma, güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar Türk İslam hâkimiyetini cihana kabul ettirmektir. Ülkücülüğün asıl amacı siyasi ideolojide mücadele değil, tamamen geniş kapsamlı Türk milletinin, en ileri düzeye ve en refah düzeye çıkması için ülkücü gençlerin mücadeleye sürüklemektir. Bizler bunun neler yapıyoruz? Ülkü Ocakları olarak Ortaokul, lise ve üniversite çağlarındaki öğrencilerimize eğitim kursları, tarihi seminerler, ilmi fıkıh konularında bilgilendirmeler yapıyoruz. Mesleki bakımdan bir yerlere gelebilmeleri için her konuda onlara yardımcı oluyoruz. Ailelere buradan sesleniyorum. Ülkü ocaklarına ön yargı ile değil de yerinde görmeleri gerekiyor. Çocukları nasıl bir ortamda yetişiyor, neler öğreniyor bilmeleri gerekiyor. Farklı kolların eline düşen gençliğin bugün nasıl yönlendirildiği hep birlikte görüyoruz. Aileleri ülkü ocaklarına davet ediyorum. Kısa zamanda il binamızda vermiş olduğumuz eğitim programlarını yeni etüt merkezimizde gerçekleştirmeye başlayacağız. Maksadımız tamamen Türk milletinin refah düzeyde, huzur içinde kimseye bağlı kalmadan idamını sürdürebilmesidir. Bugün bir tane çocuğumuzun kalbine vatan, millet, Allah sevgisini aşıladığınız zaman, o çocuğun ilerde bir gün muhakkak ülkesine, devletine, vatanına bağlı bir birey olarak görev yapacağından hiç şüphemiz yok. Biz çünkü arkadaşımız meslek sahibi olduktan sonra onun maaşından yüzde alalım, ocağa yardım alalım gibi bir fikriyatımız yok.  Şuana kadar böyle bir talebimizde hiç olmadı. Bizde bugün devlet memuru olarak tamamen gönüllük esasına uygun çalışıyoruz. Bizim tek temennimiz bir kardeşimizin devletin önemli kademlerinde görev almasıdır. O kardeşimiz vatana karşı bir ihanette bulunma ihtimali diğerlerine göre çok daha azdır. Tabiî ki birkaç tane çıkabilir. Diğer gruplardan çıktığı gibi bizim içimize de farklı düşüncede insanlar sızmış olabilir. O zaten en kısa sürede kendisini açığa çıkarır.

“Bugün hiçbir ülkücünün devletine asi geldiğini göremezsiniz.”

Bir anne, baba çocuğunun okula ne kadar devam edip etmediğini ya da derslerini kontrol etmez iken ülkü ocakları olarak biz her çocuğun okula devamsızlığını, karnedeki başarısızlığını ve bunlara göre eğitim programlamalarını yapıyoruz. Tabiî ki bu konuda bizim maddi imkânlarımız sınırlı ama elimizden geldiği kadar yapmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimize ders veren öğretmenlerimizde gönüllük esasıyla bizlere geliyorlar. Tabiî ki imkân farklı olsa bizim verebileceğimiz hizmetlerde farklı olacaktır. Şu imkânlarda bile gayet güzel ve başarılı işler ortaya konuluyor. Öğrenci kardeşlerimizde bundan çok memnundur. Bizler kapalı kapılar ardında türlü fırıldak iş yapan değil, tamamen devlete, halka, basına anneye, babaya açık bir şekilde gönüllü hizmet yapıyoruz. Bugün hiçbir ülkücünün devletine asi geldiğini göremezsiniz. Bir eylem düzenlendiği polisle çatıştığı çok nadirdir ya da olmamıştır. Bizim hazırladığımız programlarda bile bir sorun çıkıyorsa bakın ki o muhakkak araya sızmış bir provokatördür. Onun amacı ortalığı karıştırmak ve ülkücülerin adı lekenlinsindir.

“Biz hiçbir kardeşimizi kaybetmemek için bu mücadeleyi veriyoruz.”

Ülkü ocaklarında yapılan faaliyetlerin çoğu gençleri sosyalleştirme ve kültürel bakımdan bir zenginlik katma amacıyla yapılan faaliyetlerdir. Bazen reklam gibi görünse de vakıf olarak, dernek olarak ülkü ocakları olarak biz bunların sunumunu yapmak zorundayız. Yardım kampanyası yapıyoruz ya da bir faaliyet yaptığımızda neden basına gösteriliyor denilebiliyor. Artık günümüzde basın ve sosyal medya çok büyük önem taşıdığı aşikârdır. Kuruma bunları sunmamız gerekmektedir ki yükseldiğimizin ön plana çıkması lazımdır. En önemlisi ise yaptığımız faaliyetleri duyurup birilerine örnek olmamızdır. Örneğin geçtiğimiz hafta esnafımıza Türk bayrağı dağıttık. Bizden hemen sonra Ak Parti Gençlik Kolları Türk bayrağı dağıttı. Demek ki örnek olunabiliyor. Basın ve sosyal medyayla bunu göstermeye çalışıyoruz. Bizim bir çarkımız yok ki reklâmla dönelim. Sadece hayırseverlerin katkılarıyla öğrenci kardeşlerimize bire bir ulaştırıyoruz. İlimizde üniversite öğrencilerimize 20’ye yakın öğrenci evi mevcuttur. Bu evlerin adresleri bizde açık ve nettir. Cemaat veya başka bir topluluk gibi kimin nerede kaldığı, gizli kapaklı işler çevrilmez. Evlerimiz normal okul hayatlarındaki derslerine takviye olması için dersler verilir. Siyasi ideoloji ya da bir kişiye bağlı özel kitaplar falan bizlerde olmaz. Evlerde denetimini kendimiz bizzat ülkü ocakları olarak ülkü evleri koordinasyon başkanımız vardır. Onlar ocak yönetimiyle zaman zaman ansızın denetlemesini yaparlar. Arkadaşlarımız nasıl bir ortamda yaşıyorlar, nasıl bir faaliyetlerde bulunuyorlar diye kontrolleri sağlanır. Herhangi bir olumsuz bir şey gördüğümüzde o arkadaşları o evlerden uzaklaştırır. Bu evlere aylık olarak bizim kumanya yardımlarımız oluyor. Kira katkısında bulunabildiğimiz kadar yardım ediyoruz. İlk açıldığında kira ve abonelik ücretlerini karşılarız. Diğerlerini kendileri karşılarlar. Bugün üniversite okumak çok zordur. Aile ortamından kopup üniversite ortamına girerek alkol, uyuşturucu, farklı örgütleri vs. bizlerin amacı onların kucağına itmektense bizlerle birlikte vatanının, milletinin yanında olmasıdır. Biz hiçbir kardeşimizi kaybetmemek için bu mücadeleyi veriyoruz. Bizim kendi adımıza hiçbir çıkarımız yok. Bizlerde sadece Allah rızası için, gönül rızası için mücadele ediyoruz. Ailemizden, işimizden fedakârlık ederek çalışmalarımız yapmaktayız. İnşallah her şey daha güzel olacak. Biz tüm Türk gençliğini ve ailelerini ülkü ocaklarına ziyarete davet ediyoruz.