Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Derneği üyelerinin katılımıyla, Bolu’da faaliyet gösteren bir otelde Tanı ve Tedavisinde Zorlandığımız Zoonik Hastalıklar Sempozyumu düzenlendi.
Bolu’da faaliyet gösteren bir otelde düzenlenen Tanı ve Tedavisinde Zorlandığımız Zoonik Hastalıklar Sempozyumuna Türkiye’nin bir çok ilinden uzmanlar ve profesörler katıldı.
15 Haziran’da başlayan sempozyum 16 Haziran akşamı tamamlandı. İki gün gün süren sempozyumun ilk gününde, Prof. Dr. Emin Tekeli’nin başkanlığında gastrointestinal zoonozlar konulu oturum düzenlendi.
Sempozyum kapsamında ikinci gün Prof. Dr. Erol Ayaz’ın başkanlığında santral sinir sistemleri zoonozları oturumu düzenlendi. 3. Oturumda Prof. Dr. Zülal Bozkurt başkanlığında Solunum Sistemleri zoonozları işlendi.
Sempozyumun 4. Oturumunda Yuvarlak Masa Toplantısı gerçekleştirildi. Oturuma Prof. Dr. Canan Ağalar, Prof. Dr. Muhammed Güzel Kurtoğlu başkanlık etti. Oturumda, zoonotik hastalıklarda bulunulan konumla ilgili bilgiler verildi.
Sempozyumun sonunda Türkiye EKMUD Başkanı Prof. Dr. Canan Ağalar ve Zoonotik Hastalıklar Çalışma Grubundan Prof. Dr. Fatma Sırmatel tarafından basın bildirgesi yayınlandı. Bildirgede şu ifadeler yer alıyor; “Zoonoz olarak nitelediğimiz hastalıkların insanlara bulaşmasında vektör sinek, kene, fare gibi yabani hayvanlar ve evcil hayvanlar olabilir. Sıtmada sivrisinek, Kırım Kongo Hemorajik ateşi denilen hastalıkta ise keneler mikropları insanlara bulaştırmakta aracı görevi görmektedir. Zoonotik hastalıklar ülkelere, iklime, vektörlere göre değişkenlik gösterirler. Bölgemizde Bruselloz, kist hidatik, Q ateşi, Lyme, Kırım Kongo ve Hanta virüs görülmektedir.
Kist hidatik dünyada en fazla ülkemizde görülen köpeklerden, sığır ve koyunlardan bulaşır. Bu paraziter zoonotik hastalık vücudun her tarafını tutar ve tanısında ultrasonografi bize yardımcı olur. Çiğ et ve kedilerin dışkısından bulaşan toksoplazmoz sadece gebelerde değil aynı zamanda bağışıklığı bozulmuş insanlarda ciddi beyin tutulumu gösteren paraziter bir hastalıktır. Kıl kurdu, solucan, domuz tenyası, kancalı kurt gibi birçok barsak paraziti karında şişkinlik, bulantı ve kansızlığa neden olur. Batı Karadeniz Bölgesinde görülen, ateş ve böbrek yetmezliği ile seyreden, fare ve yabani kemiricilerden bulaşan Hanta virüs enfeksiyonunda ölüm oranı %50’nin üstündedir. Batı Nil virüsü menenjit ve kan değerlerinde düşüş ile seyreden ateşli bir hastalıktır. Ülkemizin birçok bölgesinde sineklerden izole edilmiş ve olgular şeklinde Manisa ve Sakarya bölgelerinden bildirim yapılmıştır. Son yıllarda en fazla artış gösteren, keneler aracılığı ile insanlara bulaşan çağın sifilizi Lyme Borreliyoz halen tanı ve tedavisinde zorlandığımız bir konudur. Lyme hastalığı ABD’de her yıl 300.000 ve Avrupa’da 80.000’e yakın olguda tanımlanmaktadır. Lyme hastalığı son yıllarda ülkemizde, sık görülen Ixodes cinsi kenelerle bulaşmaktadır. Lyme bakterisi kene ile temastan bir ay sonra ortası beyaz kızarıklık(hedef tahtası denilen), sonraki aylarda yüz felci, yaygın eklem tutulumu yıllar sonra Alzheimer ve multiple skleroz gibi beyni tutan önemli hastalıklara sebep olabilmektedir. Bu hastalığın tanısı ilk dönemde konulursa tedavisi başarılı olur. Bakteriyi aldıktan sonra ömür boyu kalan antikor pozitifliği bölgemizde her on kişiden birinde bulunmaktadır. Tanıda özel testlere ihtiyaç vardır. Halen birçok zoonotik hastalık düşünülmesi gereken ve özel testlerle tanınan tedavisinde geç kalındığı zaman ölüme neden olan önemli sağlık sorunlarımız olarak bölgemizi, ülkemizi ve tüm dünyayı tehdit etmektedir.
Ayrıca ülkemizde henüz görülmeyen ancak gelecekte görülme ihtimali olan zoonozlar da mevcuttur. Örnek olarak, Güney Amerika’da sivrisinek ısırığı ile bulaşan Zika virüs, hamile kadınlarda enfeksiyon yaparak yeni doğanda beyin gelişimini engeller. Değişen iklim koşullarına bağlı olarak bu virüsün dünyanın her tarafında görülebileceğine dikkat çekilmektedir. Globalleşme sonucu oluşabilecek büyük salgınların en iyi örneği SARS virüsüdür.
Bu toplantıda hekimlerimiz de farkındalık oluşturmak için, alanında uzman olan konuşmacılar ile hem bölgemiz, hem ülke, hem de dünyada halen tanı ve tedavisinde zorlandığımız zoonotik hastalıkları birlikte tartışacağız. Yukarıda sayılan zoonotik hastalıkların ele alınmasındaki neden ormanlık bir alan olan cennet Bolu’da, her kene ısırmasından sonra sadece Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin değil insanlara birçok viral, bakteriyel, paraziter ve mantar hastalıklarının bulaşabileceğine dikkat çekmek içindir.
Enfeksiyon Hastalıkları Ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Alanı olarak amacımız, bölgemiz, ülkemiz ve dünyada tanı ve tedavisinde zorlandığımız Zoonotik Hastalıkları gündeme getirmek, toplumda ve hekimler arasında farkındalık yaratmaktır. Bu hastalıkların tanı ve tedavisinde doğru bilgileri yeniden gözden geçirmeyi hedefliyoruz.”
