Hayatın en önemli unsurlarından biridir düşünmek.

Bir insan bir günde o kıymetli 86400 saniyenin çok değil sadece 10 saniyesinde düşünebilse yani beynini ve vicdanını kullanmak için bir çaba harcasa ufku genişler, hatta en önemlisi insana bakış açısı değişir

Düşüncen konuşmana,

Konuşman hareketine,

Hareketin kaderine yansır.

Güzel düşün, güzel yaşa. Hz. Mevlana

Düşünme konunda derin söz etmeden önce, ortak bir noktamızın olması için, düşünmenin ne olduğuna bakalım.

DÜŞÜNMEK: Bir yargıya varmak, bilgileri incelemek, araştırmak, karşılaştırmak ve aralarında ki bağlantılarından yararlanarak bir sonuç çıkarma işi, eylemi ve sürecidir.

İtirazı olan var mı bilmem ama bu tanımı ortak nokta olarak kabul eder isek, düşünme eylemi bir kaç süreci içermektedir.

Peki, yalın haliyle düşünce nedir?

Düşünce üretmek, zihni yetiler oluşturmak, muhakeme etmek, aklından geçirmek, göz önüne getirmek, zihniyle arayıp bulmak, akıl etmek, ne olabileceğini önceden kestirmek, tasarlamak ve bunlara benzer diğer ifadeler ya da kavramlar bulmak…

Doğru kullansak ya da kullanmayı tam olarak becerebilsek, insan zihninin yüksek işlevlerindendir.

Yaşamları diğer insanlara oranla daha üst seviyelerde yaşayanlar, bana göre düşünceleri ile o konuma gelmiştir. Pozitif düşünerek tüm kötülükleri engeller ve hayatla yalın olarak savaşır. Tüm engelleri düşünerek ve çabalayarak yaparlar. Bizlerde onların sadece çok şanslı olduğunu düşünürüz. Başka insanların yaptıklarını eleştirmekten, düşünmekten kendi hayatımızı sorgulayamaz ve düşünemez hale geldik.

Aslında çok fazla bir şey yapmanız gerekmiyor. Sadece kavgalardan, stresten, karmaşadan uzak olmamız gerekiyor.

Olumsuzlukların yaşamınızı etkilemesine izin vermeyin ve daima pozitif düşünün.

Her zaman iyi olduğunuzu ve her şeyin olumlu gittiğini düşünerek, zihnimizde olumsuz düşünceleri yok edeceğiz. En kötü anımızda bile gözlerimizi kapatarak, kurtulmak için bir kapı olduğunu düşünün. O kapıdan geçtiğinizde her şey daha güzel ve pozitif olacağını düşünün… Düşünceleri değiştirmek, hayatınızı değiştirmenin ilk adımıdır.

Her şey planlandığı gibi gitmeyebilir.

Hayat yolculuğundaki her anımız çok değerli. 1 sn öce yi bile geri almamız mümkün değil. Onun için daha güçlü ve pozitif düşünerek adım atmamız gerekiyor.

Mutluluğu engelleyen tek şey sizin düşünceleriniz!

Kendinizi geliştirmek ve hayat kalitenizi yükseltmek isterseniz, olumlu düşünme alışkanlığını edinmelisiniz. Sizin güzel düşünmeniz, karşınızdaki insanlarında güzel düşünmesine sebep olacaktır. Siz ne kadar olumlu olursanız, çevrenizdeki insanları da mutlu edeceksiniz. Mutlu olmak için illa elle tutunur sebeplerimiz olmasına gerek yok… Düşünerek ve hayal ederek mutluluğu yakalayabiliriz.

“İki yaşlı hasta yeni hastane odasına alınırlar. İki hastanın da durumu ciddidir. İkisi de yatalaktır. Hastalardan biri pencere kenarında yatmakta diğeri ise pencere görmeyen tarafta yatmaktadır.

Pencereden uzak hasta hiç konuşmaz. Gözleri kördür ve ağır bir akciğer rahatsızlığı yaşamaktadır. Pencere kenarındaki hasta pek çok denemeden sonra diğer hastayı konuşturmayı başarır.

Hastalar önce ailelerinden ve çocuklarından bahsederler. Pencere tarafındaki hastanın sohbeti sayesinde o karamsar hali gitmiş ve huzurlu hissetmektedir diğer hasta. Pencere kenarındaki hasta hemşireden perdeyi ve pencereyi açmasını ve kendisini pencereyi görecek şekilde yatakta oturtulmasını ister. Hemşire sadece bir saat izin verilebileceğini söyler.

Pencere kenarındaki hasta her gün bir saat boyunca diğer hastaya pencereden gördüğü güzellikleri anlatır. Allah'ım der harika bir doğa ve ağaçlar ilerideki gölü görebiliyorum bile. Harika büyük bir göl ve park var. İnanır mısın?

Pek çok ördek geçiyor ve hava o kadar güzel ki. Diğer hasta onu mutlulukla dinler

Her gün harika bir manzara ve olaylar anlatır penceredeki hasta diğer hastaya. Diğer hasta o bir saatlik pencere anını mutlulukla bekler. Bir gün hemşire kontrol için geldiğinde, pencere tarafındaki hastanın huzur içinde vefat ettiğini görür.

Diğer kör hastanın yanına yeni bir hasta gelir ve konuşmaya başlarlar.  Kör olan hasta yeni hastaya sorar;

Çok şanslısın penceredeki harika manzarayı görüyor musun?

Ne manzarası dostum, sadece büyük bir duvara bakıyor bu pencere…”

Her anınız mutlu, huzurlu, pozitif olması dileğiyle…