MUZAFFER SARISÖZEN ÜNİVERSİTEMİZDE ANILDI

(SAYIN REKTÖRÜMÜZ DE ONUR VERDİLER.)

Sayın okurlar,

Türk Halk Bilimcisi, türkülerimizin mimarı, Yurttan Sesler kurucusu Muzaffer Sarısözen, ölümünün 54. Yılında üniversitemizde anıldı.

Programımıza, sayın rektörümüz Mustafa Alişarlı ile Eğitim Fakültemizin Sayın Dekanı Prof. Dr. Güngör Karauğuz ,Prof. Dr. Sayın Halit Karatay, Prof. Dr. Patolog Sayın Fahri Yılmaz da katıldılar. Kendilerine teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Bu arada, programımıza katılan tüm misafirlerime, dostlarıma, öğrencilerime de köşemden teşekkürlerimi iletiyorum.

Sayın okurlar,

Tüm hizmet kapılarını, kültürde, sanatta, bilimde, saniyen eğitim ve öğretimin her dalında, bizlere açık tutan sayın rektörümüze de yakın ve sıcak ilgilerinden dolayı ayrıca kalbi sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Mevcut imkânların, şartların, okuma-yazmanın en az olduğu bir zamanda, 10 bin halk ezgisini derlemek, notaya almak ve TRT repertuarına kazandırmak, takdir edersiniz ki sıradan bir olay değildir. Dolayısıyla, kıymet, kıymet bilenindir, sanatta iltifata tabidir. Başarı merdivenlerine, elleri cepte çıkılmaz, çiçekli yollardan da gidilmez. Bu nedenle, her kim olursa olsun, hizmetleriyle iz bırakanlar sınıfına giren, tüm sanat, kültür, bilim, eğitim-öğretim mensubu akademisyenlere, hocalara saygımız, sevgimiz ve şükran borcumuz vardır.

Programın yapım ve yöneticisi olarak biz elimizden geleni yapmaya gayret sarf ettik. Hedefimiz, bilhassa müzikte, sanatta öncelikle kalitedir.

Üniversitemiz Yurttan Sesler Öğrenci Topluluğu’nun, genel anlamda çiğ sesler, çiğ sazlar, çiğ sözlerle yapılan müzik gösterilerinin müşterileri, Kızılırmak kadar kuyruklara da girseler uyduruk, gürültücü, azgın ve taşkın, bundan böyle ne olduğu belirsiz müziklerle işi yoktur. Bu nedenle, örneğin yarışa girmeyen sporcunun zaten konuşma hakkı olamaz. İyi bir yarışçı, hedefe ulaşmak için geride kalanları düşünmez, bunlarla ilgilenmez, dolayısıyla bunları düşünerek karalar da bağlamaz. Önemli olan yarışın adabınca, usulünce güzel bitirilmesi olayıdır. Müzik dinleyene, terbiye alana göredir. Musikiyi, ruh ve maneviyatıyla dinler yani müziğin ruhu, mana burçlarından uçarsa, onun yüksekliğine artık kimse ulaşamaz. Sanatkârın, sazın, sesi, perdesi, nameleri güzelse kulağını bükmezler. Meseleyi aslına uygun bir şekilde yapanlar her zaman başarıya ulaşmışlardır. Siz de takdir edersiniz ki başarmak kolay bir mesele değildir. Netice itibariyle müzik dünyasında şamata, şarlatanlık ve müziği gürültü yapanlar bir yerde çakılır kalırlar. Çünkü müzik seslerin mimarisidir. Bundan böyle, salonlarımız bilimsel olan her konuya açıktır. Bundan sonra yapılacak olan müzik toplantılarına bizi de unutmazsanız inşallah gelir, geldiğimiz için de az çok konuşma hakkımız olur. Böyle güzel olaylarda bulunmayanların ise takdire veya tenkide bağlı görüşleri zaten dikkate alınmaz.

Sevgi ve saygılarımla bugün ki köşe yazımı burada bitiriyorum.

Sağlıcakla kalın.