Saadet Partisi Bolu İl Başkanı Veysel Çetinkaya, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri ve Kudüs'ü başkent olarak kullanma ısrarına karşı 30 Temmuz Pazar günü İstanbul Yenikapı'da miting yapacaklarını duyurdu.

Çetinkaya, Saadet Partisi olarak 30 Temmuz Pazar günü saat 17.00’ de, Yenikapı/ İstanbul’da yapılacak  ‘Büyük Kudüs Mitingi’ için Bolu’dan da araç kaldıracağını söyledi. Saat 09:30’da Kızılay Meydanından otobüsler kaldırılacağını belirterek, “Düşmana korku Müslümana Güven" için "Büyük Kudüs Mitingine tüm vatandaşlarımızı katılmaya davet ediyoruz.” dedi.

 ASLI AKIŞ

Saadet Partisi Bolu İl Başkanı Veysel Çetinkaya düzenlediği basın toplantısında Pazar günü İstanbul’da yapılacak Büyük Kudüs Mitingi’ne tüm vatandaşları davet etti. Çetinkaya, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak; “Bütün dünyanın gözleri önünde Kudüs'te, Mescidi Aksa da bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Müslümanlarca en mübarek mekânlardan olan Mescidi Aksa da ibadet yasaklanarak girmek isteyen Müslümanlara Siyonist İsrail tarafından şiddet uygulanarak engellenmiş tarihinde  ilk defa geçen hafta Cuma Namazı kılınamamıştır. Bilindiği gibi bugüne kadar Siyonist terör çeteleri tarafından binlerce Filistinli kardeşimiz şehit edilmiş,. Son olarak da 14 ve 15 Temmuz günleri bu vahşetlerini kutsal mekânlara kadar taşıyarak, Mescid-i Aksa'nın avlusunda 8 Filistinli genç kardeşimizi daha şehit ettiler.400 Filistinli kardeşimizi de yaraladılar Ve Mescid-i Aksa da. 1967 yılından buyana ilk kez Mescid-i Aksa da cuma namazı kılınmamış oldu. İsrail'in bu insanlık dışı saldırgan tutumunu ve destekçisi olan Batının sessizliğini lanetliyor, bu devlet terörünü asla kabul etmediğimizi haykırıyoruz.” dedi.

“ULUSLARARASI TOPLUMUN DUYARSIZLIĞI VE MÜSLÜMANLARIN BÖLÜNMÜŞLÜĞÜ İSRAİL'İ DAHADA PERVASIZLAŞTIRIYOR”

Batının İslam coğrafyasındaki parçalama, işgal ve sömürüsü ile İsrail'in vahşetlerinin rastlantı olmadığını ifade eden Çetinkaya, “Maalesef İsrail her geçen gün daha da pervasızlaşmaktadır. Elbette bundaki en büyük etken Uluslararası kamuoyunun duyarsızlığı, İslam ülkeleri yöneticilerinin tepkisizliği ve ümmetin bölünmüşlüğü vardır. İsrail söz konusu olduğunda, başta BM olmak üzere Uluslararası kurumların ikiyüzlülüğünü biliyoruz. Birleşmiş Milletlerin İsrail aleyhine yaklaşık 280 kararı var, ama hiçbir tanesi uygulanmamıştır. Batının İslam coğrafyasındaki parçalama, işgal ve sömürüsü ile İsrail'in vahşetlerinin rastlantı olmadığını da biliyoruz. Erbakan Hocamızın tabiriyle diyoruz ki "Ey Batı Ey Abdi "Eğer siz Yahudileri çok seviyorsanız, alın onları kendi topraklarınıza yerleştirin." Bilin ki er veya geç, yetişen şuurlu Müslümanlar, bu Yahudi mikrobunu İslam coğrafyasının kalbinden söküp yüzünüze çarpacaktır. Başta ABD olmak üzere, Batılılardan herhangi bir merhamet beklemiyoruz. Ya Müslüman ülkeler? Ya Müslüman liderlere ne demeli? Maalesef yapılan cılız açıklamalar, sözde kınamalar, birçok İslam ülkesinin ABD'nin kontrolünde olması, iç çatışmaları, komşu ülkelerle olan ihtilaf ve savaşları İsrail'i daha fazla cesaretlendirip azgınlaştırmaktadır.” şeklinde konuştu.

“İSRAİL LAFTAN DEĞİL GÜÇTEN ANLAR”

Saadet Partisi Bolu İl Başkanı Veysel Çetinkaya, İsrail’e karşı artık sözün bittiğini söyledi. Çetinkaya, açıklamasında, “Bu son olaylar göstermiştir ki, İsrail konusunda söz bitmiştir. Çünkü İsrail laftan değil güçten ve yaptırımdan anlar. Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanlarındır. Mescid-i Aksa, bütün İslam dünyasının ortak imtihanıdır, ortak vebalidir. Katar söz konusu olunca aslan kesilen İslam ülkelerinin yöneticileri! Mescid-i Aksa'da devlet terörü estiren İsrail'e karşı, neden birlik olmuyor ve İsrail’e ambargo koymuyorsunuz? Neden bu kadar suskun ve korkaksınız? Çünkü ; ‘Zulme rıza zulümdür’. Bu zulme karşı sessiz kalınmamalıdır. Bir an evvel harekete geçilmelidir. İsrail işgal ettiği topraklardan çekilmeden, Yağmaladığı toprakların, canına kıydığı Filistinli masumların hesabını vermeden, Filistin topraklarında, Bağımsız Filistin devleti kurulmadan,

İsrail ile kurulan her türlü işbirliği Müslümanlara ve Mescidi Aksaya ihanettir ve İsrail'i daha da cesaretlendirmektedir.” ifadelerini kullandı.

“İKTİDARA DA ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ”

Çetinkaya yaptığı basın açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “İktidar İsrail'den Büyükelçimizi çekip, İsrail'in Türkiye'deki diplomat kılıklı teröristlerini sınır dışı etmelidir. Bütün ticari ilişkiler askıya alınmalıdır. İsrail malları Türkiye'ye sokulmamalıdır. İsrail'le ortak yapılması planlanmış her türlü sivil veya askeri toplantılar iptal edilmelidir. Bütün uluslararası kurumlarda, İsrail'e yaptırım için girişimde bulunulmalıdır. İslam ülkeleri, her türlü mezhep ve diğer ihtilafları bir kenara bırakıp, D8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı (Dönem Başkanı Sn. Cumhurbaşkanımız) gibi tüm kuruluşlar acilen toplanmalı ve yaptırımlar için ortak kararlar almalıdır. Bütün İslam ülkelerinde İsrail'in mallarını boykot için gerekli girişimlerde bulunmalıdır. Biliyoruz, bunları yapmak kolay değil. Biliyoruz bunları yapabilmek için, tam bağımsız olmak gerekir, Biliyoruz bunları yapmak, İsrail hamisi ABD ve Batıya kafa tutmaktır. Biliyoruz bunları yapmak, bütün Uluslararası siyasi, ekonomik ve kültürel kuruluşlara meydan okumaktır. Biliyoruz bunları yapmak, güçlü bir ekonomiye sahip olmayı gerektirir. Biliyoruz bunları yapabilmek için, tek devletin değil bütün İslam ülkelerinin beraber hareket etmesi gerekir. Biliyoruz bunları yapmak için en önemlisi Milli Görüşçü olmak gerek. Çünkü "At sahibine göre kişner" Bunların hepsini biliyoruz ve hiç bir devlet tek başına bunları yapmaya cesaret edemez. Bunları bildiğimiz için, Milli Görüş olarak 48 yıldır, Ülkesine Milletine ihanet etmeyecek, sorumluluğun şuurunda olan nesiller için, "Önce Ahlak ve Maneviyat" diyoruz.

Güçlü bir ekonomiye sahip olmak ve tam bağımsızlık için, "Yerli Üretim" diyoruz Zalime dur diyecek, Mazlumu düştüğü yerden tutup kaldırabilecek güç için, "İslam Birliği" diyoruz ve hatırlanacağı gibi ilk fırsatta D8'i kurduk. Ama maalesef mevcut iktidar, D8'in yapısını güçlendirmek yerine, Avrupa Birliğine girmede ısrar ederek, ABD’yi stratejik ortak ve dost kabul ederek, Batı ile işbirliği yapmayı tercih etti, Onlarla birlikte olursa rahat edeceğini zannetti. Maddi ve Manevi her türlü tavizi verdiği halde yine de Onlara yaranamadı, hiç bir isteğini kabul ettiremedi, İslam Coğrafyasındaki hiç bir sorunu çözemedi, hiç bir zulmü durduramadığı gibi maalesef planlarının bir parçası oldu. Tarih göstermiştir ki Batının planlarını ve Siyonizm’in oyunlarını deşifre eden, Milli Görüş olmuştur. Onların bu zulümlerini önleyebilmek ancak Saadet Partisi’nin ortaya koyduğu reçete ile mümkündür. Yoksa Siyonizm’in bu zulmü devam eder.

Saadet Partisi olarak 30 Temmuz Pazar günü saat 17.00’ de, Yenikapı/ İstanbul da "Büyük Kudüs Mitingini" yapıyoruz. Bu amaçla aynı gün sabah saat 09,30 da Kızılay Meydanından otobüsler kaldırıyoruz. "Düşmana korku Müslümana Güven" için "Büyük Kudüs Mitingine tüm vatandaşlarımızı katılmaya davet ediyoruz.”

Editör: TE Bilisim