Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bolu Şubesi, sağlık emekçileri olarak yıpranma payının taleplere uygun düzenlemesi için 11 Mayıs’ta Ankara'da yapılacak olan mitinge çağrıda bulundu. Ses Bolu Şube Sekreteri Oğuzhan Erdemoğlu ; “Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve halkımızı taleplerimizin etrafında birleşmeye, mücadele etmeye ve kazanmaya davet ediyoruz” dedi.

11 Mayıs’ta Ankara’da yapılacak olan miting ile ilgili açıklamada bulunan Ses Bolu Şube Sekreteri Oğuzhan Erdemoğlu şunları kaydetti:

“Uyguladığı sağlıkta dönüşüm programı ile halkın sağlığını paranın egemenliğine tabi kılan, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini de kölece çalışma koşullarına mahkum eden siyasi iktidar, bu politikalarını sürdürmekte ısrar etmeye devam ediyor. Yürütülen bu politikalarla iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalıştırma biçimi, 20 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğe sokulan OHAL ve KHK’lerle birlikte artarak devam etmiştir. Kamu emekçileri hukuksuz bir biçimde ihraç edilirken, güvenlik soruşturmaları ile de çalışma ve eğitim hakkına yönelen saldırının boyutu geleceğimizi güvencesizleştirme üzerine yönelmiştir.

“ÇÖZÜM İSTİYORUZ”

Sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık hak olmaktan çıkarılmış, koruyucu sağlık hizmetleri tasfiye edilmiş, paran kadar sağlık anlayışı ile sağlık hizmetine ulaşımın önüne engeller konulmuştur.  Sosyal hizmetler alanı ise neoliberal politikalarla giderek piyasaya açılır duruma getirilmekte, kamusal hizmet olarak kamu tarafından verilmesi gereken sosyal hizmetler özelleştirilip, özel kurumlara devredilirken, sosyal hizmetler hak olarak değil “yardım”, “lütuf” olarak sunularak, iktidara bağımlı toplum yaratılmak istenmektedir. Yeni emek ve siyasal rejim özelde çalışma yaşamını genel olarak yaşam koşullarını zorlamaktadır. Bu emek rejimi iş kolumuzda mesleki itibarsızlaştırmayla beraber şiddet ve intiharlar artmaktadır. Her seçimde, yetki dönemlerinde, sağlık ve sosyal hizmet alanını ilgilendiren önemli günlerde siyasi iktidar, yanına yandaş sendikayı da alarak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini boş vaatlerle oyalamaya çalışıyor. Bizler vaat dinlemeyi, oyalanmayı kabul etmiyor, çözüm istiyoruz.

“TALEPLERİMİZ İÇİN MÜCADELE ETMEYE DEVAM EDECEĞİMİZİ HAYKIRACAĞIZ”

Bu güne kadar sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yaşadığı sorunları tespit edip, onlarla birlikte oluşturduğumuz talepleri elde etmek için yoğun bir mücadele programını hayata geçirdik ve taleplerimizi elde edene kadar da mücadelemizi yükselterek sürdüreceğiz. Sendikamızın sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin insanca yaşam mücadelesinin en temel taleplerine yönelik son altı aydır yürüttüğü programın bir parçası olarak 11 Mayısta Ankara’da Abdi ipekçi parkında ülkenin her yerinden gelen sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ile buluşup bir kez daha taleplerimiz için mücadele etmeye devam edeceğimizi haykıracağız.

“İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK ÜCRET İSTİYORUZ”

Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin talepleri; haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin işine iade edilmesi ve güvenlik soruşturmalarının iptal edilmesi, kamuda sözleşmeli 4-A, 4-B, 4-C, 4-D, geçici, ücretli, vekil, sözleşmeli vb. bütün güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmesi tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin kadroya geçirilmesi ve güvenceli istihdamın esas alınmasını, OHAL ve KHK ile herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan işinden ekmeğinden edilen tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin işine iade edilmesi. Performansa dayalı ücretlendirmeden vazgeçilerek temel ücretin yükseltilmesi ve yapılan/yapılacak olan tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtılarak çalışırken ve emeklilikte insanca yaşamaya yetecek ücret istiyoruz.

“DÖNER SERMAYELER SON BULSUN”

Temel ücretlerimizin iyileştirilmesi talebimizi siyasi iktidarın, eködeme ve döner sermaye (performans) ödemelerinin yüksek olduğu iddiaları ön kesilmeye çalışıldığı bir sürecin içerisinden geçerken, döner sermaye üniversite hastanelerinde hiç ödenmezken, Sağlık Bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerinde büyük oranda düşüşler olmuştur. Örneğin İstanbul’daki bir hastanede bir uzman hekim ortalama 5 bin TL döner sermaye ücreti alırken bu ücret 3 bin 200 TL’ye düşmüştür. Yine aynı hastanede bir asistan hekim ortalama bin 200 TL döner sermaye ücreti alırken 30 TL, bir hemşire ortalama 703 TL döner sermaye ücreti alırken 17 TL almıştır. Bu rakamların belirsizliği her ay devam etmektedir. Ek ödemelerde durum böyleyken temel ücretlerimizde de erime her geçen gün devam etmektedir.  Sağlık ve sosyal hizmetler alanında çalışanların temel ücretleri 2015 Temmuz’undan bugüne ortalama 270 dolar ile 373 dolar arasında bir kayıp yaşamıştır. Bir tarafta temel ücretlerimizde erime artarak devam ederken diğer tarafta da iş barışını bozan, ücretlerimizi belirsizleştiren ve tehdit olarak önümüze konan döner sermaye ödemelerinin son bulmasını istiyoruz.

“ALIM GÜCÜMÜZ ZAYIFLATILDI”

Temel ücretimizin, Türk – İş’in Kasım 2018’de yapmış olduğu araştırmaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1 milyon 942 bin 71 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6 milyon 424 bin 05 TL olduğu,  bir çalışanın sadece kendisinin yapması gereken yaşama maliyeti ise aylık 2 milyon 385 bin 11 TL olarak hesaplandığı, açlık sınırının bin 942 TL, yoksulluk sınırının 6 bin 424 TL olduğu, üstelik yoksulluk sınırındaki artışın yani temel tüketim maddelerine yönelik fiyat artışının asgari ücretteki artışın yaklaşık 6 katı olduğu, artan zam ve vergi oranlarının alım gücümüzü zayıflattığı yerde bir de ücretlerimizdeki ciddi oranlardaki düşüşler nedeniyle en düşük 6 bin 500 TL olması için mücadele edeceğiz.

“EK GÖSTERGELER ARTIRILSIN”

Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ek göstergelerinin 3600’den başlayarak kademeli olarak arttırılmasını istiyoruz. İktidarlar ve siyasi partiler sürekli olarak emekçilerin haklı ve meşru taleplerini seçim malzemesi haline getiriyorlar. 24 Haziran seçiminde de birçok talep bu şekilde seçim malzemesi oldu. Bunların başında da ek gösterge geldi. Seçimin üzerinden yaklaşık olarak 6 ay geçmesine rağmen bu konuda bir düzenleme yapılmadı.

Ağır ve tehlikeli işlerin başında gelen sağlık ve sosyal hizmet sunumu veren işyerlerinde çalışan emekçilerin ek gösterge talepleri için; 09 Ocak -20 Şubat 2019 tarihlerinde tüm işyerlerinde sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yoğun ilgi ve katılım gösterdiği imza stantları açıldı, toplanan imzalar TBMM Başkanı ve TBMM’de grubu bulunan partilerin grup başkan vekilliklerine teslim edildi.

Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri bugüne kadar yapmış olduğu eylem ve etkinliklerle taleplerinde ısrarlı olduklarını gösterdiler. Sıra seçimlerde vaatlerde bulunan siyasi partilerde ve hükümette…

3600 ek gösterge hakkımız son dönemlerde yapılan açıklamalarda ya da çeşitli taslaklarda ek gösterge için polisler, din görevlileri ve eğitimcilerin adı geçmektedir. Sağlık alanından ise sadece hemşirelerden bahsedilmektedir. Bunu kabul etmiyoruz. Sağlık ve sosyal hizmetler alanı bir bütündür; bu alanlarda farklı meslekler çalışmaktadır. 3600 ek gösterge sağlık ve sosyal hizmetler alanındaki istisnasız herkesin hakkıdır.

“FİİLİ ÇALIŞMA ŞARTI ORTADAN KALDIRILARAK YENİDEN DÜZENLENSİN”

657 sayılı kanuna ekli 1 sayılı cetvelde düzenlenen ek gösterge rakamlarının sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan tüm emekçileri kapsayacak şekilde en az 3600 ek gösterge olacak şekilde kademeli olarak yükseltilmesini, Cetvelde yer almayan yardımcı hizmetler sınıfının düzenlenerek, 657 sayılı kanunun ekli 1 sayılı cetvele ilave edilmesi ve bu artıştan yararlandırılması için mücadele edeceğiz.

Fiili Hizmet Süresi Zammının (yıpranma payı) sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan tüm emekçileri kapsayacak şekilde, geçmiş çalışma süreleri de dahil edilerek ve fiili çalışma şartı ortadan kaldırılarak yeniden düzenlenmesini istiyoruz.

“YIPRANMA PAYIMIZ EN TEMEL HAKLARIMIZIN BAŞINDA GELİYOR”

Yaptığımız işin niteliği ve çalışma koşullarından kaynaklı olarak sağlığımız bozuluyor ve yıpranıyoruz. Bundan dolayı yıpranma payımız en temel haklarımızın başında gelir. Geçmişten bu güne bu talep sürekli olarak gündemimizde oldu. 2011 yılından bu yana da sendikamızın da içinde yer aldığı sağlık emek ve meslek örgütleri olarak yıpranma payını temel gündem yaptık. Sağlık emek ve meslek örgütleri ve emekçilerin kararlı ve ısrarlı mücadelesinin sonucu olarak temel talebimizi tam olarak karşılamasa da 3 Ağustos 2018 tarihinde bir yasa çıkarmak zorunda kaldılar. Çıkan yasa; sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin taleplerini karşılamayan, MHP-AKP ve yandaş sendikaların onayı ile emekçilerin mücadelesinin baskısını azaltmak için sınırlandırılmış bir kanun oldu.  Fiili Hizmet Süresi Zammına ilişkin çıkan kanuna dair itirazlarımızı yaptık ve sağlık alanında örgütlü emek ve meslek örgütleri ile birlikte 20 Eylül 2018-30 Ekim 2018 tarihleri arasında toplanan 10 binin üzerindeki imza TBMM Başkanvekili, CHP ve HDP Başkanvekillerine ilettik.

Çıkan yasa çok sınırlı bir kapsamdadır. Sağlık emekçilerinin çoğu yoktur; genel idari hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı yoktur; sağlık hizmetleri sınıfının da sadece bir kısmını kapsamaktadır, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, sosyologlar dahil edilmemiştir. Sosyal hizmetler işkolu ise neredeyse hiç bir şekilde kapsama alınmamıştır. Bu nedenle, Sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan tüm emekçileri kapsayacak şekilde düzenlenmelidir. Yıpranma bugüne has değildir, yıllardır bu alanda çalışanların yıpranmaları yok sayılmıştır;  bu nedenle geçmiş çalışma süreleri de dahil edilerek ve dinlenme hakkımızı elimizden alan, temel hakkımız olan yıllık izinleri, hafta sonu tatillerini, resmi bayramları düşüren fiili çalışma şartı ortadan kaldırılarak yeni bir yasal düzenleme için mücadele edeceğiz.

11 MAYIS’TA ABDİ İPEKÇİ PARKINDA OLACAĞIZ”

Sorunlarımızın bu kadar biriktiği ve iktidarın çözüme yönelik adım atmaktan imtina ettiği bu dönemde mevcut koşulların değiştirilmesi ve taleplerimizin elde edilmesi yönünde kararlılığımızı bir kez daha ifade etmek için 11 Mayıs 2019 Cumartesi Günü Saat 11.00’de Abdi İpekçi Parkında Olacağız,

Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve halkımızı taleplerimizin etrafında birleşmeye, mücadele etmeye ve kazanmaya davet ediyoruz.

Editör: TE Bilisim