Türkiye Kamu Sen Bolu İl Başkanlığı tarafından İzzet Baysal Caddesinde bir basın açıklaması yapılarak çalışanlara ek zam talep edildi.

Konu ile ilgili Türkiye Kamu Sen’liler tarafından Cumhurbaşkanlığına talepleri içeren mektup gönderildi. Basın açıklamasında mektup metnini okuyan Türkiye Kamu Sen Bolu Şube Başkanı Erhan Bayram, “Enflasyona endeksli maaş artışlarından vazgeçilmesi gerçekleşen enflasyon, yoksulluk sınırı, büyüme ve refah payının temel alındığı bir maaş artış sisteminin geliştirilmesi lüzumludur.” dedi.

İzzet Baysal Caddesi üzerinde düzenlenen basın açıklamasına Türkiye Kamu Sen üyeleri katıldı. Topluluk adına basın açıklamasını yapan Türkiye Kamu Sen Bolu Şube Başkanı Erhan Bayram şöyle konuştu; “Son dönemde ülkemizde yaşanmış olan olağanüstü ekonomik olumsuz gelişmeler neticesinde eriyen, alım gücü düşen ücretlerin yeniden değerlendirilmesi ve devlet memurlarının kaybolan ekonomik haklarının yerine konulması noktasında duyarlılık oluşturabilmek adına bugün ülke genelinde alanlardayız.

Etkinlik kapsamında Sayın Cumhurbaşkanımıza kamu çalışanlarımızın bu durumunu anlatan bir açık mektup göndermek üzere kamuoyunun huzurundayız. Mektup metnini arz ediyorum; Sayın Cumhurbaşkanı, malumlarınız olduğu üzere 2018 ve 2019 yıllarında memur ve memur emeklilerine yapılacak maaş zamlarının belirlendiği toplu sözleşme görüşmeleri, 2017 yılının ağustos ayında gerçekleştirilmiş ve mutabakatla sonuçlandırılmıştır. Yetkili konfederasyon ve kamu işveren temsilcileri arasında imzalanan toplu sözleşme hükümlerine göre kamu görevlileri ile emeklilerin maaşlarına 2018 yılının ilk 6 aylık dönemi için %4, ikinci 6 aylık dönemi için %3,5 olmak üzere kümülatif %7,6, 2019 yılının ilk 6 aylık dönemi için %4, ikinci 6 aylık dönemi için %5 olmak üzere kümülatif %9,2 artış yapılması kararlaştırılmıştır. Toplu sözleşmeye göre dönemler halinde yapılan maaş zamlarının anılan dönemde gerçekleşen enflasyon altında kalması durumunda, aradaki farkın maaşlara yansıtılması hükme bağlanmıştır. Ancak, 2018 yılı başından itibaren yaşanan ekonomik gelişmeler neticesinde enflasyonda yüksek artışlar görülmüş, memur ve emeklilerin maaşları reel olarak değer kaybederken, alım gücünde büyük düşüşler yaşanmıştır. Öyle ki, 2017 ve 2018 Ekim ayları dikkate alındığında, yıllık enflasyon, %25,24, 2018 yılının ilk 10 ayı ise %22,5 olmuştur. Bu süre zarfında Ocak ayında 2017 yılına ilişkin %1,69 ve Temmuz ayında yılın ilk 6 ayına ilişkin %5,15’lik enflasyon farkı da eklenerek yapılan hesaplamada memur ve emekli maaşlarının yıllık %14,8 arttığı görülmektedir. Dolayısıyla kamu görevlileri ve emeklilerin maaşları enflasyon karşısında bir yılda %10,4 değer kaybına uğramıştır. Yılın ilk 10 ayı itibariyle hesaplandığında ise, kamu görevlilerinin alım gücü, %9,5 düştüğü ortaya çıkmaktadır. Bu gelişmelere paralel olarak geçtiğimiz yıl 5336 TL olan 4 kişilik ailenin aylık zorunlu harcama tutarı bu yıl tam 854 TL artış göstermiş, 6191 TL’ye ulaşmışken, 2977 TL olan ortalama memur maaşı 441 TL zamlanmış 3419 TL olmuştur. Enflasyon farkı ödenmesi de yapılmasına rağmen maaşlardaki erime devam etmiş ve ortalama bir memurun alım gücü bir yıl içinde aylık 423 TL azalmıştır. Enflasyonun toplumsal boyuttaki en olumsuz etkileri hiç kuşkusuz dar ve sabit gelirliler üzerinde görülmektedir. Bugün artık memur ve emeklilerimiz alışveriş yapamaz, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Ülkedeki gelir dağılımında adaletin sağlanması için en önemli araçlardan bir tanesi benimsenen ücret politikalarıdır. Gelişmeler karşısında ürünlerin fiyatlarına fahiş zamlar gelirken, maaşların yalnızca enflasyona endeksli olarak düzenlenmesi gelir dağılımını bozacak, ekonomik olumsuzlukların yükünü yalnızca çalışan kesime yükleyecek bir etki olacaktır. Enflasyona endeksli maaş artışlarından vazgeçilmesi gerçekleşen enflasyon, yoksulluk sınırı, büyüme ve refah payının temel alındığı bir maaş artış sisteminin geliştirilmesi lüzumludur.”

Editör: TE Bilisim