Sayın Okurlar;

Bayramlar, insanların mutluluğunu paylaşan en güzel günlerdir. Nitekim sıkıntıdan sonra rahatlık ve rahmet, ayrılıktan sonra kavuşma, dargınlıktan sonra barışma, kavgadan sonra hoşnutluk, sıkıntılardan kurtulmanın ve rahatlığın özellikleridir. Gönül arzu eder ki tüm günlerimiz, bayram coşkusu ve güzelliği içerisinde geçsin. Az da olsa bayramlarımız, bu güzellikleri birlik ve beraberliğimizin temini yolunda bize gösteriyor. Unutulmasın ki büyüklüğün mertebesi yüce, ululuğun önü yüksektir. Bunun için insanoğlu kendi yaşantısı içerisinde, zamanına ve yerine göre güzellikler diyarına gitmesini de bilecektir. Dünyada söz gibi yaklaşım, sevgi ve saygı gibi ahenkli ve ölçülü bir güzellik yoktur. Örneğin; Aslı acı olan bir ağacı, cennet bahçesine diksen, onu Kevser Irmaklarıyla sulasan köküne bal ve süt döksen meyveleri gene acı olur. Bu nedenle insanoğlu, biraz intizamlı, düzenli ve makul düşünürse huzuru temin yolunda insanlara ne kadar kızarsa kızsın (bir iyisini, bir kötüsüne denk getirmesini bilecektir) İşte bunun için, girilen ve çıkılan kapıların sert kapatılmaması gerekir. Ola ki o kapıdan bir gün içeriye tekrar girebiliriz. Bir güzel düşünce de odur ki AFFEDEN ASİLDİR AMA AF DİLEYEN DAHA ASİLDİR. Beşer şaşar, düşen kalkar. Bir şairimizin dediği gibi (Kara taştan su damla damla akar, sonra birikir bir gümüş göl olur. Arayan hakkı en sonunda bulur) Bu nedenle, sadece bayramlar için değil bütün günlerimizin bayram gibi geçmesi düşüncemiz olmalıdır. Dünyamızda mükemmel düşünen Ariflerin huzuru marifet, neşesi muhabbet, nurları da hakikat olmuştur. Bayramlar, sadece büyükleri değil, küçüklerin de sevdiği, onlarında çok hoşlandığı günlerdir. Bütün küskünlüklerin, dargınlıkların, husumetlerin silindiği güzel günler bayramlardır. İnsanlar bu nedenle, elinden geldiği kadar ahde vefayı elden bırakmamalı, azami ölçüde sevgi de saygı da hürmet de nezaket de bu ölçüleri yerine ve zamanına göre kullanmasını çok iyi bilmelidir. Bir insanda iyilik ümidi, kötülük korkması olunca, akıllılık ona tabiat olur. Netice itibariyle devamlı gurur ve kibir içerisinde olan insanlar, şartlı bir beyne sahip oldukları için ve de kendi isteklerine göre yürüdüklerinden hayatlarında mutlu olamamışlardır. ÖYLEYSE BU GÜZEL BAYRAMLARDA (UZAT ELLERİNİ BAYRAMLAŞALIM) TÜM İSLAM ÂLEMİNE HAYIRLARA VESİLE OLMASI DİLEĞİYLE.