"Asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Bolu'dan deprem bölgesine giden İnsan Hakları ve Hizmet Derneği (İHH) İnsani Yardım Vakfı arama kurtarma ekibi, çalışma yürüttükleri Hatay'da 20 kişiyi kurtardı.

İHH Bolu Şubesi bünyesinde gönüllülerden oluşturulan 8 kişilik ekip, depremden sonra AFAD koordinasyonunda Hatay'a gitti.

Diğer ekiplerle arama kurtarma çalışması yürüten gönüllüler, enkazdan 18 kişiyi sağ çıkarırken 2 kişinin de yıkılmak üzere olan binalardan tahliyesini sağladı.

Depremin ilk gününden 12 Şubat'ta kadar enkazdakilere ulaşmak için çaba gösteren gönüllüler, enkaz altında çıkardıkları her canlı ile yeniden hayat bulurken vefat eden vatandaşları görünce de gözyaşlarına hakim olamadı.

İHH Bolu Arama Kurtarma Başkanı ve ekip lideri Mehmet Akyüz, deprem haberini alır almaz 2 araçla yola çıktıklarını ve zorlu bir yolculuğun ardından önce Tarsus'a sonra da Hatay'a ulaştıklarını söyledi.

İlk gün gece saatlerinde Hatay'a giriş yaptıklarını anlatan Akyüz, "Ekiplerimizle öncelikle AFAD il müdürlüğüne gittik. Ama AFAD'da da zaten çok büyük hasar vardı. Orada enkazda yakını kalan kişiler orayı çok yoğun bir taleple geliyordu. Bizde İHH yazısını görür görmez hemen bize bir vatandaşı yönlendirdiler. O vatandaşın rehberliğinde Defne ilçesinde Aksoy Apartmanı'na gittik." diye konuştu.

“SES GELEN YERE MÜDAHALE ETMEYE BAŞLADIK”

Akyüz, bölgede bulunan Polis Özel Harekat ekiplerinin desteği ile girdikleri Aksoy Apartmanı'ndan 7 kişiyi sağ çıkartmayı başardıklarını belirterek, "Saat 13.30 itibari ile müdahaleye başladık. Orada biz ilk etapta bir canlı sesi almıştık. İbrahim isimli 17 yaşında bir gençti. Hızlı bir şekilde ses gelen yere müdahale etmeye başladık. Aynı binadan üç noktada ses alınca binada üç ayrı noktadan Polis Özel Harekatın yardımıyla da biz operasyona başladık ve burada sabaha kadar toplamda 7 canlı 1 cansız vatandaşımızı enkazdan kurtardık." ifadesini kullandı.

 “8 VATANDAŞIMIZIN ENKAZDAN ÇIKARDIK”

Daha sonra Hatay'ın merkezine doğru gittiklerini dile getiren Akyüz,  "Hatay'ın çok kötü bir durumda olduğunu gördük. Yine orada komutanın her enkaza 2-3 askere nöbet beklemesi için talimat vermiş. Biz intikal ederken bir asker yanımıza geldi. 'Bize yardımcı olur musunuz? Bir teyzemiz var. Çok yakın gözüküyor. Onu çıkartabilir misiniz? dedi. Oradaki askerimizin yönlendirmesi neticesinde oradaki teyzemizi kurtardık. Oğlunu da kurtardık ama oğlu maalesef vefat etmişti. Ardından Hatay'ın Esenlik Mahallesi'ne geçtik. İrem Apartmanı'nda bir kişiyi Barış kardeşimiz çıkardı. Onun yanındaki apartman Tarık kardeşimiz Miray isimli kız kardeşimizi çıkardı. Bu operasyonlar tabi 3-4 saat sürüyor. Bu apartmanın hemen biraz ilerisinde Barutçu Apartmanı'ndan da bir yardım talebi geldi. Hamdolsun oradan 4 tane canlı 4 tane cansız olmak üzere 8 vatandaşımızın enkazdan çıkardık." şeklinde konuştu.

Akyüz, deprem bölgesinde kaldıkları 5 günlük süre içinde 18'i enkazdan çıkarma 2'si de tahliye etmek üzere 20 kişiyi enkazdan çıkararak sağlık ekipleri ve ailelerine teslim ettiklerini dile getirdi.

İHH Arama Kurtarma Ekibi Operasyon Planlama Sorumlusu Barış Şahan ise yaklaşık 2,5 yıldır aldıkları eğitimler ve çalışmaları sonucunda deprem bölgesindeki görevlerini layığı ile yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi.

 “ACI BİR OLAY YAŞADIK”

AFAD tarafından hafif seviye kentsel arama kurtarma alanında akredite edilerek deprem bölgesinde çalıştıklarını kaydeden Şahan, "Acı bir olay yaşadık. Ekip olarak oraya intikal ettiğimizde durum çok vahimdi. Pek çok yerden feryatlar yükseliyordu. Elimizden geldiğince ekibimizin seviyesi ve kapasitesinde müdahalelerimizi yaptık." dedi.

Şahan, ilk girdikleri Aksoy Apartmanı enkazından daha önce Bolu'da yaşamış bir aileyi kurtarma sevincini yaşadıklarını ifade ederek, "Hemen yan tarafında ortak operasyonlardan birisi Sultan kızımız diye daha 4-5 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğimiz bir kızımızı aldık. Dedesi ve ninesini de sağ aldık. O geceyi o şekilde bitirdik. Gün aydınlandığında Hatay'ın gerçekten daha acı bir durumda olduğunu yaşadık. Esenlik Mahallesinde İrem Apartmanına gittiğimizde bir yerden ses alındığı söylendi. Ben ilk başta yere baktım. Girmesi çok zor bir yerdi. Ama mümkündü boşluklar vardı. O riski göze alıp oraya girdik. Orada Nuri amcamızı kurtardık. Etrafında ahşaplar vardı o ahşaplar ona bir yaşam boşluğu oluşturmuştu. Ama eşi vefat etmişti maalesef. Acı ama bizlere kurtardığımız her canın sevincini yaşatan değişik bir olaydı." şeklinde konuştu.

“ÇARESİZLİK İÇERİSİNDE KALDIK”

İHH Arama Kurtarma Ekibi görevlisi Fatih Mat da, girdikleri her enkazda farklı zorluklarla karşılaştıklarını söyledi.

Esenlik Mahallesi'nde kurtardıkları bir kadın ve oğlundan çok etkilendiğini kaydeden Mat, "Bina içerisinde bir bayanın sesini duyduk. Kurtarmaya gittiğimiz zaman bayanın tuğla yüzüne batmış bir şekilde, ezik bir şekilde yattığını gördük. Bina baya çökmüş göçmüş. Kolonun kadının kocasını ezdiğini gördüm. Kolon arkasında da oğlunun sesini duyduk. Bayanı zor zahmet kurtardık. Ama eşinin kolon altında kaldığını görünce elimizden bir şey gelmiyordu. Yapacak bir şey bulamadık. Çaresizlik içerisinde kaldık." ifadesini kullandı.

“KELİMELERLE KİFAYETSİZ KALIYOR”

Mat, babasının arkasında kalan ve sürekli yardım çağrısında bulunan çocuğa ulaşamadıklarını anlatarak, "Arkadan çocuğun sesi geliyordu. 'Abi nefesim yetmedi. Artık nefes alamıyorum lütfen yardım edin' diye talepte bulunuyordu bize. Ama biz tabi büyük kolon olduğu için kolunu kıramıyorduk. Moral veriyoruz. Motivesini yüksek tutmaya çalışıyoruz. Elimizden gelen her türlü şeyi sağlıyoruz. Ama sonuçta ben yoruldum, kesildim artık beton kırmaktan. Arkadaşlarımız devam etti. Ben o arada dışarı çıktım. Bu arada gençler geldi. Elinde kazma, kürek, balta vardı. Amatör ekip olduğu belliydi. 'Abi yardıma ihtiyacınız var mı?' dediler. İçeri girdiler. Nasıl çıkarlar ölü ile yaşayan genç arkadaşımızı ben hala bir şok içerisindeyim. Yani ondan sonra olay bitti çekip gittiler. Sanki böyle Allah tarafından bize gönderilmiş gibi bir şey oldu. Yani kelimelerle kifayetsiz kalıyor. Ne konuşsak ne söylesek boş." dedi.

Editör: Ahmet İshak GÜLEN