Bolu’da, şehit yakınları ve gaziler, terörle mücadelede verilen kayıpları ve terörist başı Abdullah Öcalan ile ilgili gündemi ele alan bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Programa Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Ramazan Musluk, Türkiye Emekli Subaylar Derneği Başkanı Ahmet Şerafettin Yamaner, şehit yakınları, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Basın açıklamasını Türkiye Harp Malûlü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Bolu Temsilcisi Malûl Gazi Kemal Özdemir yaptı.

Açıklamada, terörle mücadelede verilen kayıplar detaylı bir şekilde hatırlatıldı ve şehit ailelerinin yaşadığı acılara dikkat çekildi. Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği ile birlikte Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Emekli Uzman Çavuşlar Derneği ve Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği gibi pek çok sivil toplum kuruluşunun destek verdiği etkinlikte, şehitlerin aziz hatırası bir kez daha yâd edildi. Basın açıklamasında şu ifadeler dikkat çekti: “Öncelikle Sarıkamış'ta, 110 yıl önce "Beyaz Ölüm"ün destanını yazan 78.000 şehidimizi minnetle anıyor, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık. Çünkü bir şehit annesine, oğlunun postallarına çiçek ektiren, bir şehit babasına, evladının fotoğrafı karşısında geceyi sabahlatan, şehit annesinin yarısını toprağa koysun, diğer yarısını ellerinden alsın. Şehit çocuklarının yarım kalmış hayatlarını anlatalım. Tarihten bir konuyu konuşalım mesela: Kıbrıs'ı ve şehitlerimizi konuşalım. Alp ve Alperen olanları, önce yiğit olup şüheda olan kahramanları, sınırlarımızı nasıl çizdiğimizi, vatanın her karışının şehit kanlarıyla sulanışını konuşalım mesela.

Mehmet Akif’in: "Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, Verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı." dizelerini hatırlayalım. Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden bebek katili özgür kalsın, umut hakkı, Ev hapsi verilsin diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık. Çok mu geriye gittik? O zaman 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela. Özellikle bedeli konuşalım. Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmeni, Şehit Semih Özbey’i konuşalım, videosunda yutkunduğu anı unuttunuz mu bu kadar çabuk? Onu konuşalım mesela. Hadi, onlar askerdi, serden ve yardan geçmişlerdi. Şehit polis Fethi Sekin’i, Şehit Savcı Hakan Kılıç’ı, Şehit öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün herifler saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım. Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var! Ya da hadi gelin, 2013’te yaşanan sözde “Çözüm Süreci”ni konuşalım. Akil insanları, kazılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve o süreçte yitirdiğimiz 800’ün üzerinde şehidimizi…”

"Teröre Özgürlük, Vatana İhanettir"

Açıklamada, terörist başı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması veya ev hapsi tartışmalarının, şehit aileleri ve gaziler için derin bir üzüntü kaynağı olduğu ifade edildi. Öcalan’ı "barış elçisi" gibi lanse eden yaklaşımlar şiddetle eleştirildi.  Gazi Özdemir sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Terörle el sıkışılmayacağını, masaya oturulmayacağını, nasıl acı bir şekilde tecrübe ettiğimizi hatırlayalım. Ya da eli kanlı bebek katilinin meclise davet edilir edilmez, “Tek anladığımız dil bu” derecesine yaşattığı TUSAŞ saldırısını, TUSAŞ şehitlerimizi konuşalım. Bu kadar kısa sürede unutmamız olanaksız.

Terörle mücadelede verdiğimiz 7.100’ü asker, 900’ü polis, 1.500’ü korucu, 200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi; 40’a yakın kundakta katledilen bebekleri, 5.000 sivil şehidimizi anlatmak için hatırlatmak için toplandık. Şehit aileleri ve gaziler bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı, bundan sonra da bir parçası olmayacaktır. Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi Meclis bir teröriste çiçeklenmemelidir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emaneti olduğu unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. Şehidim emanetin şerefimdir.”

Muhabir: MEHMET ŞAH ELKATMIŞ