Türkiye Kamu-Sen Bolu İl Temsilcisi ve Türk Sağlık-Sen Bolu Şube Başkanı Furkan Özübek, son günlerde yaşanan sendikal faaliyetlerle ilgili sert eleştirilerde bulundu. Özübek, bazı sendikaların sağlık çalışanlarına yönelik sendikal faaliyetlerinde, çalışanların taleplerine odaklanmaktan uzak kaldığını söyledi.

“Sendikacılık yapmaktan bir haber olanlar”

Özübek, bu kişilerin kendi destekçilerini sözleşmeli yönetici olarak atamaya çalıştıklarını ve çalışanların gerçek sorunlarına dair hiçbir adım atmadıklarını şu sözlerle anlattı; “Anadolu da güzel bir atasözü vardır; Ayının bildiği 40 türkü, 40’ı da armut. Üstüne derler. Sendikacılık yapmaktan bir haber olanlar ve çalışanları sendikal çalışmaları ile asla ikna edemeyecekleri açık ve net olanlar bugünlerde 40 türlü hikâye yazıyorlar. Hem kendileri yazıp hem de oynuyorlar. Bu hikâye işinde o kadar ileri gitmişlerdir ki kendilerini bazen İl Sağlık Müdürü biziz, Kurumlarda yöneticiler biziz deme cüretinde bulunuyorlar. Biz istemez isek Bolu’da sağlık bürokrasisi çalışmaz diyorlar.” dedi.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TALEPLERİ GÖLGE ALTINDA

Özübek, bu sendikaların idareye paralel bir yapı oluşturma çabasında olduğunu ve çalışanların moralini bozarak sindirme politikaları uyguladıklarını belirtti; “Bunları söyledikten sonra İl Sağlık Müdürlüğünde kendi yöneticilerini ve yandaşlarını kurumlarda sözleşmeli yönetici yapmak için çalmadık kapı bırakmıyorlar. Çalışanın meselesi hiç umurlarında olmadığı gibi gündemlerinde de değil. Şöyle ki;  Tek kalem maaşın temel ücret politikası haline getirilmesi, Yetersiz kalan taban ve teşvik ek ödemelerin artırılması, Özellik arz eden riskli birim ( doğumhaneler, sterilizasyon, ruh sinir, kan merkezleri vb ) kapsamının genişletilerek risk faktörü taşıyan tüm birimlerin kapsama dâhil edilmesi, Araştırmacı unvanlı çalışanların ek ödemeler de yaşadıkların mağduriyetlerin sonlanması, Diğer lisansiyerler olarak ifade edilen çalışanlara uygulanan katsayı adaletsizliğinin sonlandırılması, Sözleşmeli yöneticiliğin sonlandırılması, Görevde Yükselme ve Unvan değişikliği sınavlarının 2 yılda bir yapılması ve mülakatın kaldırılması, 2014 sonrasında mezun olan sağlık çalışanlarına lisans tamamlama hakkı verilmesi, Döner sermayeden maaş alan personellerin maaşlarının genel bütçeden ödenmesi, İdari izinli sayılan günlerin haftalık çalışma saatinden düşülerek hesaplanması, İcap nöbeti ücretlerinin ödenmesi, yarı zamanlı çalışma talep eden çalışanların talepleri, Sözleşmeli personellerin aile birliği mazereti konusunda tabi tutuldukları kısıtlayıcı hükümlerin ortadan kaldırılması, Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan tüm personellerin Genel İdari Hizmetler Sınıfında yer alan memur kadrosuna geçirilmesi, Sağlık Çalışanlarına poliklinik muayenelerinde tanınan öncelik hakkının yeniden hayata geçirilmesi, Giyim yardımlarının günümüz piyasa şartlarına uyarlanması, Nöbet Saat ücretlerinin günümüz şartlarına göre belirlenmesi, Teşvik ödemelerinin ve nöbet ödemelerinin ay sonunda değil maaşla birlikte ödenmesi, 3600 ek göstergenin kapsam dışı kalan tüm memurları kapsaması, Kreş sorununa acil çözüm bulunması, Hastanelerde off’lanma denilen yönetmeliğe aykırı olan uygulamanın kaldırılması, Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarını mağdur edecek söz konusu taslağın yeniden değerlendirilerek çalışanları mağdur edecek düzenlemelerden vazgeçilmesi, Karşılıklı yer değiştirme (Becayiş) hakkının kullanılmasında aynı hizmet bölgesi şartının kaldırılması, Sağlık Bakanlığı ile diğer kurum ve üniversite hastaneleri arasındaki geçişler bir takvime bağlanmalı ve yılda en az 1 defa olacak şekilde düzenleme yapılması, Daha çok sayabileceğimiz düzenlemelerle hak kazanımları için uğraş vermeleri gerekirken ve bu konular hiç umurlarında bile değilken dönüyorlar hastanelere bir hikâye daha yazıyorlar. Yok, şuraya hemşire aldıracağız yok buraya elaman verdireceğiz. Bize üye olursanız sizi istediğiniz birime verdiririz demeye başlıyorlar. Resmen idarenin haklarını gasp yaparak idare işleyişine ket vuruyorlar. Bu malum ve sarı sendika idarelere paralel yapılanma şeklinde hareket ediyor yani yeri geliyor kendilerini idarenin yerine koyuyorlar.” şeklinde konuştu.

Özübek, “Çalışanları moral motivasyon açısından destekleyecek girişimler yapmaları gerekirken, aba altından soba gösterip demorolize ederek, çalışma şartlarının daha ağır olduğu yerleri kastederek, şuralarda var oralara da bazılarının gitmesi gerek demeye başlıyorlar.  Ne sözlerinde ne de yaptıkları işlerde zerre kadar çalışan menfaatine bir durum yok.  Bir tarafa takla atarken, diğer tarafta mobbing gibi kabul edilemez uygulamaları tereddüt etmeden yapıyorlar.  Her şeyi ama her şeyi 1 üye alabilmek için mubah görüyorlar. Bir değerleri ve duruşları yok sadece rakamlar onlar için bir şeyler ifade ediyor. Bu uğurda da 40 tane hikâye uyduruyorlar ama bir tanesi bile çalışanların derdine derman değil. Hep kendileri ve kendi menfaatleri. Biz buradan tüm çalışanlara sesleniyoruz. Bunlara dur diyecek yine sizsiniz. Bunların hadlerini bildirecek yine sizin seçiminiz olacaktır. Sendikal rekabete biz her zaman varız. Ama çalışma hayatınızı mahvederek ilerlemeye çalışanlara sizde artık dur demelisiniz. Hepinize teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.” dedi.

Muhabir: SELDA SELİN ÖZBAY