Bolu'da yaşayan 65 yaşındaki Ayşe Karadavut, eşinden boşanan oğlunun, kendisine bırakıp gittiği 2 torununa, 10 senedir, gözü gibi baktığını söyledi. Karadavut; “İkisi de beni hem anne hem de baba biliyor. Küçük çocuk 'benim annem de yok babam da yok. Annem de sensin babam da sensin' diyor. Onları kimseye vermem. Ölünceye kadar bakacağım” dedi.

Özel Haber: Aslı Akış

Merkeze bağlı Ovadüzü Mahallesi'nde torunları ile yaşayan 65 yaşındaki Ayşe Karadavut'un oğlu Halis ile gelini yaklaşık 10 sene önce boşandı. Boşanma esnasında mahkeme daha 6 aylık olan A.K. ile 2 yaşındaki A.K.'nı velayetini babaya verdi.

Boşandıktan sonra, 2 kız çocuğunu annesi Ayşe Karadavut'a bırakan baba Halis Karadavut Bolu'dan ayrıldı. Oğlu'nun kendisine emanet olarak bıraktığı 2 torununun bakımını üstlenen babaanne Ayşe Karadavut, aradan geçen 10 yıldır onlara gözü gibi bakıyor.

Daha oğlu boşanmadan önce eşinin kaybeden ve bu nedenle Gerede'den Bolu'ya çalışmaya gelen Karadavut, girdiği geçici işler ve komşularının yardımları ile küçük torununu 11 büyük torununu ise 12 yaşına getirdi.

İlk yıllarda bakamayacağını düşündüğü torunlarını yetiştirme yurduna veren ancak gönlü razı olmadığı için 1 hafta sonra geri alan Karadavut, hem Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'nden kendisine bağlanan bakım maaşı hem de eşinden kalan yaklaşık bin liralık emekli maaşı ile torunlar ile yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Uzun yıllar, Bolu'da bulunan bir beyaz et fabrikasında yükleme işçisi olarak çalışan Karadavut yaklaşık 6 ay önce bacağının kırılması üzerine bu işten ayrıldı.

Karadavut, 2 torunu ile birlikte, merkeze bağlı Ovadüzü Mahallesi'nde kiraladığı 2 gözlü evde yaşamlarına devam ediyor.

65 yaşındaki Ayşe Karadavut, yaklaşık 10 yıldır 2 torunu ile birlikte yaşadığını anlatarak; “Bir fabrikada çalışıyordum. Bacağım kırılınca işi bıraktım. İşi bırakalı 6 ay oldu. Aşağı yukarı 10 seneden fazla süredir torunlarıma ben bakıyorum. Şu anda küçük çocuk 11 yaşında. Büyük çocuk da 13 yaşında” dedi.

“KOMŞULAR YARDIM EDİYOR”

Karadavut, oğlunun eşi ile boşandıktan sonra çocuklarını kendisine bırakıp gittiğini de aktararak, “Şimdi ikisinin de bana hiç faydaları yok. Görmüyorum da. Gerede de bir oğlum daha var. O bazen ilgilenir çocuklarla ve benle. Sağdan soldan komşular yardım ediyor. Onların yardımlarıyla idare ediyorum. Kömürümü çalıştığım fabrika getirdi. Ramazan ayında da komşularım ve beni tanıyanlar yardım ediyor. Onlarla idare ediyorum” şeklinde konuştu.

“ÖLÜNCEYE KADAR BAKACAĞIM ONLARA”

Ömrü ve sağlık şartları elverdiği sürece torunlarına bakmaya devam edeceğini de dile getiren Ayşe Karadavut, “Çocuklara bakacağım. Onları kimseye vermem. Ölünceye kadar bakacağım onlara. Çocukları bu hale getirdim büyüttüm kimseye vermem. Annesinin de babasının da nerde olduklarını bilmiyorum. Haberim yok ikisinden de. Gittikleri günden sonra bir daha hiç görmedim. Ne oğlumu gördüm ne de gelinimi. Küçüğü zaten bilmiyor annesiyle babasını, gittiklerinde beşikte 6 aylıktı. Öteki de hiç sormuyor. İkisi de beni hem anne hem de baba biliyor. Küçük çocuk 'benim annem de yok babam da yok. Annem de sensin babam da sensin' diyor” diye konuştu.

“KİME BOYUN BÜKECEĞİM?”

“Benim bacağım kırıldı da ikisi de yanıma oturup 'Babaanne sana bir şey olursa biz ne yapacağız' diye ağladılar” diyen Karadavut; “Sabah 6’da kalkıyorum. Onların karnını doyuruyorum. Büyük kız 7’de servise biniyor. Küçüğü de evin yakınındaki okula gidiyor. Öyle böyle büyüteceğim. Benim ihtiyacım var. Ama kimsen isteyeceğim. Kime boyun bükeceğim ki. Bu şekilde idare edeceğim artık. Bunlar böyle büyüyüp gidecek işte” dedi.

“YURTTA KALMALARINA DAYANAMADIM”

Karadavut, torunlarını kendine ilk bıraktıkları dönemde yetiştirme yurduna verdiğini ama sonradan dayanamayıp aldığını da belirterek; “Çocuklar yurtta 1 hafta durdular. Ben iş yeriyle anlaşma yaptım. Çocuk getireceğim arabaya alır mısınız? dedim. Onun için bir hafta verdim yurda çocukları. Ondan sonra aldım çocukları. Yurtta kalmalarına dayanamadım. Karnım yandı. Çocuklar evden gidiverince tek başıma kalınca karnım yandı. Mecbur geri aldım. Kendim verdim kendim aldım. İşe gidip gelirken yanımda götürdüm çocukları. Çalışırken de arabanın kenarıma koyardım orada durulardı. Öyle öyle büyüttüm onları” ifadelerini kullandı.

 

Editör: TE Bilisim