Sayın okurlar;

Akıl vücudun efendisidir. Bir insandan akıl, ruh, maneviyat çıkınca geriye et, kemik ve sinir kalır. Bu da zaten kasapta var diye daha evvelki yazılarımda ifade etmiştim. Aslında akıl insanı terk edince yerine, hayvancılık mertebesi yerleşir. Yani insan; konuşur, düşünür, imal eder ve utanır. Bunun için, utanma-arlanma-sıkılma ve hicab duyma gibi özellikler insana aittir. Aklın gücüne, hiçbir engel karşı duramaz. Ham düşünceleri yalnız akıl pişirir. Aklın bağlanmadığı dostluğu akılsızlık kolayca çözebilir. Söz, yaydan fırlayan ok gibidir. Bu nedenle geri dönüşü olmaz. Söz manalı-anlamlı, kapsamlı ise, gök gubbede çınlar. Yoksa rezil rüsva olur, gider. Söz gerçekse söylenir, yoksa en azından hayvanlar gibi susmak daha da faziletli bir davranış olur.