Önceki yazıdan kalan hatıralara devam ediyoruz.

2004 yılında Taşlıyayla Sulama Göletinin projesini hazırlamış ve o zamanki Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü yatırım programına aldırmıştık. Hazırlıklar bitmiş bahar ile Özel İdare bütçesinden ayrılan küçük bir ödenekle birlikte gövde temel yapımına başlayacaktık. Valimiz Mehmet Ali Türker beyin yerine gelen Valimiz ile henüz altı ayı aşkın bir çalışmamız olmuştu.

Biz ise Taşlı Yayladaki sulama göleti inşaatında kendi imkanlarımız ile 12 m eninde 12 m derinliğinde ve 130 m uzunluğunda gölet temelini kazmıştık. 2005 yılında ise programa göre bu kazılan alanı kil toprakla sıkıştırıp dolduracaktık.

2005 başında Merkezi hükümet karar alarak kırsaldaki su sorununu çözmeye karar verdi. Ankara’dan bir yazı geldi ve 500 bin liraya yakın bir ödeneğin verildiğini, köy içme suları ve sulamada kullanılabileceğini bildiriyordu.  Bunun üzerine biz de iki adet çelik dip savak borusunun yaklaşık tutarı olan 150 bin TL yi Seben Köye Hizmet birliğine göndererek oradan ihalesini yaptırarak temin yoluna gittik. Kaymakamlık ihaleyi yaptı. Dip savak boru ve vanaları sipariş verilerek yaptırıldı. Firma imalatı yapmış, tam boruları alıp geleceğiz, Ankara’dan Valiliğe bir yazı geldi. Yazıda;  içmesuları ve sulama için gönderilen ödeneğin yalnız içme sularında kullanılmasını, ancak ihaleleri yapılmış ise sulamada da kullanılabileceği belirtiliyordu. Sayın Vali hemen Seben Kaymakamına telefon etmiş, ihaleyi iptal etmesini söylemiş. Ben bunu duyunca hemen Valiliğe gittim. “Sayın Valim bu yazıda ihalesi yapılmışsa sulamada bu ödenek kullanılabilir diyor. Ben şu anda gövdeyi doldurmaya başladım. Boru olmadan bu inşaat en geç birkaç hafta sonra durur.” Dedim. “Hayır parayı içme sularında kullanacağım.” diyor. Ne dediysem kabul etmiyor. Seben’lileri de beni de dinlemiyor. Bana da “Mahkemeye vermişler ve de boru ödeneği yok inşaatı durdur.” diyor. En sonunda borudan umudu kestik, inşaat da duracak. Bunun üzerine “ Sayın Valim bu mahkeme uzun sürer, şu anda her hangi bir mahkeme kararı yok, mahkemeyi kazanırlar ise bize açtığınız çukuru doldurun derler, en iyisi ben çukur dolana kadar çalışmaya devam edeyim.” Deyince ses etmedi, inşaata devam ettik.

Bu gelişmeler üzerine başka arayışlara geçtik. Projede tadilat yaparak boru sayısını bire indirdik. Düzce Süperlitten şeffaf fiber boru ile yapalım diyoruz. Bu boru dayanıksız olduğundan Köy Hizmetleri ambarlarındaki demirler ile sarıp dışına beton zarf atarak kullanmaya karar verdik. Fakat yine para bulamıyoruz. Seben ileri gelenleri ve siyasiler ile görüşmeler sonucunda Seben’den bir hayırseverimiz bu boruyu alırız dediler.  Bunun üzerine biz boru alım çalışmalarını hızlandırdık. Gölet gövde inşaatı da devam ediyor. Boru alındı, her şey hazır. Sayın Valiye gittim. “Sayın Valim Seben’liler boruyu almışlar, ben gölet dolgusunu yüzeye kadar getirdim. Boruyu koymam lazım. Boruyu alırlarsa inşaata devam edeyim mi?” diye soruyorum. Bana “ Alamazlar.” Diyor. “Almışlar getirecekler o zaman inşaata devam edeyim mi?” diyorum.  “ Alamazlar kardeşim.” Diyor başka bir şey demiyor.

Boru meselesi ile ilgili Valilikle birkaç görüşmem daha oldu. Her seferinde sayın valiye diyorum; Seben halkı boruyu alacaklar.”  Bana  “Alamazlar.” Diyor.  “Almışlar getirecekler, gelince inşaata devam edeyim mi?” diyorum. Bana “Alamazlar kardeşim.” Diyor. Ne yaptı isem bu diyolog değişmedi. “Alamaz” lardan başka cevap alamıyorum.

Bunun üzerine Seben İl Genel Meclisi üyeleri Mehmet ve Fehmi beylere de iletiyorum, onlardan da sonuç alamıyoruz. Benim amirim vali bana inşaatı durdur diyor. Bunun üzerine Milletvekilimiz Mehmet Güner’e durumu anlattım. “ Gelip Vali beyle görüşün, bana inşaatı devam için izin alınması lazım. “ diyorum. Sağ olsun Mehmet bey bir gün akşama doğru Vali ile görüşecek. Ben de eve gittim. İstirahatte geçmişken Valilikten çağrıldığım telefonu geldi. Ben de tekrar kravat vs giyinerek Vilayete gittim. O sırada Vali bey, Mehmet Güner bey ve yanındakiler alt salona inmişler ve merdivenlerin başında iken ben yanlarına vardım. Aralarında başka mevzulu bir ayaküstü sohbet vardı. Benim derdim başka idi. Mehmet beye bir kenarda  “ Gölet inşaatı devam işini ne yaptınız diye sorunca Mehmet bey, Vali Beye dönerek, “ Sayın valim  Seben’liler Gölet borusunu almışlar Tahsin bey inşaata devam etsin.” Dedi. Israrlı sözlerine rağmen yine Vali beyin ağzından “ Alamazlar. “ sözünden başka bir şey çıkmıyor. Boruyu aldıklarını bile kabul etmiyor. Mehmet beye müsaadeyi alamadık deyip sitem ederek herkes dağıldığı için oradan ayrıldım.

Ertesi gün Düzce-Kaynaşlı’daki boru fabrikasına treyleri gönderdim. Boruyu öğleye alıp gelecek. Vali bey devam demiyor. Ne yapacağım diye düşünüyorum. Mehmet beyi tekrar aradığımda telefon cevap vermiyor. Eşi Habibe ablanın telefonundan denize giden Mehmet beyle görüştüm. Dün bana Valinin müsaadesini alamadık şimdi ne yapacağız. Boru geliyor. Sonunda bana “Sen Vali ile bir daha görüş dedi. Ben de tekrar Vali beye telefon açtım “ Sayın Valim Seben’liler boruyu almışlar, getiriyorlarmış, ben inşaata devam edeyim.”  Dedim. Baba yine “Alamazlar.” Diyor. “Almışlar getiriyorlar.” Diyorum. Bana yine “Alamazlar kardeşim.” Diyor. Bu arada boru yola çıkmış, vinçi indirmek için ayarlamışım. “Ben gelmeden boruları indirmeyin.” Dedim. Memuriyet kurallarına uymayan bir şeye karar verdim.

Köroğlu TV ye telefon ederek Taşlıyayla Gölet inşaatına gideceğimizi benimle TV kameramanı ve muhabir olarak gelebileceklerini söyledim. Sağ olsun sanırım Mehmet Ali Atalay ve bir arkadaş hazırlanmışlar. Ben geçerken onları da aldım. Gölet inşaatına doğru yola çıktık. Giderken İl Genel Meclisi Üyesi Fehmi Çınar ve Solaklar  Köy Muhtarı Murat Özçelik beylere de orada hazır olmalarını söyledim.

Gölet inşaat sahasına vardığımızda boru treylerle gelmiş bizi bekliyordu. TV kameramanına beni görüntüye kesinlikle almamasını tembih ettim. Fehmi ve Murat beyler de tembih ettiğim için, kameraya “ Sayın Valim biz Seben olarak boruyu aldık, bugüne kadar bize çok yardım ettiniz, boru artık geldi. Bundan sonra da sizin yardımlarınızı bekliyoruz.”  Gibi sözler söylediler.

O gün akşamı Köroğlu TV nin 20.30 haber saatinde Taşlıyayla gölet borularının geldiği, Fehmi ve Murat beylerin beyanatları, inşaatın devam ettiği haberi yayınlanıyordu. Bir saat sonra filandı. Telefon çaldı. Arayan Seben Kaymakamı idi. Kendisini Vali beyin aradığını, Gölet borularının Seben’ liler tarafından alındığını söylediğini, haberim olup olmadığını sordu. Ben de haberim olmadığını söyledim. Beni tekrar aradı. Vali beyin Gölet inşaatına bu güne kadar ne kadar masraf yapıldığını sorduğunu söyledi.  Gerekli bilgi ve evrakları yarın gönderirim diye söyledim.

Ertesi gün Köroğlu TV 20.30 haber saatinde Valinin basın mensuplarını toplayıp basın açıklaması yaptığı “ Bu güne kadar Taşlıyayla göletine Özel İdare olarak destek verdik. Bundan sonra da vereceğiz.” Diyor, yapılan harcamanın miktarını açıklıyordu.

İki gün sessizlik oldu. Beni Vali beyin çağırdığını söylediler. Masasına iki elini dayamış oturuyordu. Bana “ Bana bak Tahsin senin ne yaptığını biliyorum. Bundan sonra ayağını denk al.” Dedi. Ben “Sayın Valim ben kanunsuz bir şey yapmadım. Yapmam. Varsa bir şey gereğini yaparsınız.” Dedim. Tabi bu konuda bir şey yapmadı.

Artık bu konuda sıkıntı olmadan gölet inşaatımıza devam etmeye başladık.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız.