Bolu’da yaşayan ve 11 yıldır şeker rahatsızlığı bulunan Turgay Kayabaş, Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesinde yapılan başarılı operasyon ile eski sağlığına kavuştu.

 Haber: Aslı Akış

 11 yıldır diyabet rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören 28 yaşındaki Turgay Kayabaş, günde 4 defa insülin iğnesi kullanarak hastalığını tedavi etmeye çalışıyordu. İnsülin kullanmasına rağmen şekeri yüksek seviyelerde seyreden Kayabaş, hastalığın tedavisi için Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi Hastane Başhekim Yardımcısı ve Genel Cerrahi Uzmanı olan Op. Dr. Kahraman Dinler’e başvurdu. Yapılan tetkiklerin ardından Turgay Kayabaş için ameliyat kararı verildi.

Hastane Başhekim Yardımcısı ve Genel Cerrahi Uzmanı olan Op. Dr. Kahraman Dinler koordinatörlüğünde, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güneş Tekten ile ameliyat başarıyla gerçekleştirildi.

 “TEDAVİ EDİLMESİ GEREKEN BİR HASTALIK”

Ameliyat sonrası Hastane Başhekim Yardımcısı ve Genel Cerrahi Uzmanı olan Op. Dr. Kahraman Dinler, şeker hastalığı ameliyatı ve kimlere yapıldığına dair bilgiler verdi. Dinler; “Şeker hastalığı, toplumda çok yaygın bulunan, diyabet olarak bilinen, kandaki şeker düzeyinin yüksek olarak seyrettiği ve çok fazla komplikasyona neden olan bir hastalıktır. Kronik bir hastalık, maalesef hastalar uzun süre bu hastalıkla özellikle de komplikasyonları ile boğuşuyorlar. Başlıca komplikasyonları ise böbrekler, gözler ve sinir dokuları. Bu bağlamda da çok yaygın görüldüğü için tedavi edilmesi gereken bir hastalık. Bu hastalığı tedavisi çoğunlukla ilaç ve herkesin bildiği gibi insülin tedavisi. Biz cerrahi olarak, ilaçlı tedavilerde yanıt alınamayan hastalarda, komplikasyon gelişmiş hastalarda devreye giriyoruz” dedi.

ŞEKER HASTALIĞI TİP 1 VE TİP 2

Şeker hastalığının Tip 1 ve Tip 2 diye ikiye ayrıldığını belirten Op. Dr. Kahraman Dinler; “Tip 1 diyabet, genelde konjenital; çocukluktan başlar ve vücutta insülin eksikliği ile kendini gösterir. Hastalar uzun süre insülin tedavisi ile takip edilir. Tip 2 diyabet ise, genellikle 35-40 yaşın üzerindeki hastalarda vücuttaki insülin miktarının azalması veya vücuttaki hücrelerin insüline direnç göstermesi ile ortaya çıkar. Cerrahi tedavi genelde Tip 1’den ziyade Tip 2 hastalarına uygulanır” diye konuştu.

“HER ŞEKER HASTASINA YAPILAN BİR AMELİYAT DEĞİL”

Şeker hastalığı ameliyatının her şeker hastasına yapılamayacağının altını çizen Kahraman Dinler; “Hastaların ilaçlı tedaviye cevap vermemesi, ilaçlı tedaviye dirençli olması ve şeker hastalığına bağlı komplikasyonların ciddi boyutta ortaya çıkması, cerrahi kararı aldırtıyor. Bu ameliyat, her şeker hastasına yapılan bir ameliyat değil. Bu, özellikli hastalara, tedaviye dirençli olan hastalara yapılan ciddi ve büyük bir ameliyat. Bu nedenle, bölgemizde görev alan endokrinologlara, dahiliyecilere, diyabet polikliniğinde çalışan bütün arkadaşlara, bu konu ile ilgili hastalar geldiği zaman bize yönlendirmelerini öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

11 YILLIK ŞEKER HASTALIĞINDAN AMELİYAT İLE KURTULDU

Şeker Hastalığı Ameliyatında yaşanabilecek komplikasyonlardan bahseden Op. Dr. Güneş Tekten ise; “Tip 2 hastalarında yaptığımız ameliyatın komplikasyonları nelerdir diye sınıflandırırsak öncelikle bu bir ameliyat. Hasta burada bir cerrahi işlem geçiriyor ve buna bağlı komplikasyonlar olabilir. İkinci olarak ameliyata bağlı komplikasyonlar olabilir. Bunlardan da en çok görüleni ameliyat sırasında kanama veya anesteziye bağlı solunumsal sıkıntılar. Bunların görüme sıklığı ise çok çok düşük.

“AMELİYATTA 10 YILLIK BAŞARI DÜZEYİ %95”

Ameliyattan sonrasında ise ilk bir hafta içerisinde görülen komplikasyonlar arasında o da çok düşük bir miktarda olan binde bir kaçak ihtimalidir. Şu ana kadar yaptığımız hiçbir ameliyatta kaçak olmadı. Ama dünya geneline baktığımızda çok çok düşükte olsa gözükebiliyor. Kaçaktan sonra ikinci sıklıkta gözükebilen hastanın solunumsal sıkıntısı olabilir çünkü genel anestezi veriyoruz.  Yaptığımız ameliyatta 10 yıllık başarı düzeyi %95 düzeyinde çalışmalarda %5 ihtimalide pankreas rezervinin bitmesi durumunda tekrar Tip 2 Diyabet hastalığı gözükebilir. Dünya genelinde yapılan çalışmalarda %95-97 oranında başarı sağlanıyor. Kan insülin düzeyi sıfır olan hastaya bu ameliyatı yapsak da başarılı olamayız. Onun için ameliyat öncesi yaptığımız testlerde bunun düzeyine bakıyoruz. Eğer insülin düzeyi yeterli ise ameliyat yapıyoruz. Ameliyat öncesi hastada gelişmiş komplikasyon yani böbrek yetmezliği, gözlerde sorun, ayaklarda herhangi bir sıkıntı var mı onlara bakıyoruz.” şeklinde konuştu.

“ARTIK İNSÜLİN KULLANMIYORUM”

Şeker hastalığı ameliyatı olan Turgay Kayabaş ise, 11 yıldır insülin iğnesi kullandığını belirterek; “Karın şişkinliği şikâyeti ile Genel Cerrahi Polikliniğine başvurdum. Şeker hastası olduğumu söyledim. 11 yıldır şeker hastasıyım ve günde 4 defa insülin iğnesi kullanıyordum. Doyma hissiyatım yoktu bu sebepten sürekli kilo alıyordum. Şekerim ve kolesterolüm yüksek çıkıyordum. Hareket kısıtım yavaşladı. Doktorum bu ameliyatı bana önerdi, araştırmamı söyledi. Bende araştırdım kararımı verdim ve ameliyat olmak istediğimi doktoruma söyledim. Doktorum da gereken tahlilleri yaptı ve ameliyat olacağımı ifade etti.  Ameliyatımı oldum ve şu an insülin kullanmıyorum. 107 kiloydum şu an 92 kiloya düştüm. Hareket etmekte zorlanmıyorum ve acıkmıyorum. Fiziki ve kilo açısından rahatladım.  İlcalardan da kurtuldum.” diye konuştu. 

 

Editör: TE Bilisim