Lozan Barış Antlaşması’nın TBMM tarafından onaylanmasından sonra, İstanbul 23 Eylül 1923’ten itibaren tahliye edilmeye başlandı. 6 Ekim 1923`de İstanbul’un yabancı işgal kuvvetleri tarafından boşaltılması tamamlandı. Yabancı işgal kuvvetlerinin İstanbul’dan ayrılması, gündeme hükümet merkezi sorununu getirdi. İsmet Paşa (İnönü) hükümet üyesi olmakla beraber, Ankara’nın başkent oluşunu öngören önergeyi 9 Ekim 1923’te on dört arkadaşı ile birlikte, Malatya Milletvekili olarak TBMM’ne verdi. İsmet Paşa, Ankara’nın hükümet merkezi olması konusunu acil bir sorun olarak görmekte ve Lozan’dan itibaren zihnine yerleşmiş bulunduğunu ifade etmektedir. İsmet Paşa`ya göre, Ankara’nın başkent olması iç ve dış çeşitli sebeplere dayanmaktadır: "Lozan’da Batı dünyasının murahhasları, mütehassısları, diplomatları ile görüşüyorum. Bunlar İstanbul Hükümeti’ni İstanbul muhitini tanıyan insanlar ve yeni devletin o muhitin insanlarına göre kurulmasını arzu ediyorlar. Bunu her hallerinden anlıyorum. Bizim bakımımızdan meselenin daha ehemmiyetli ve değişik cepheleri var. Bir defa Boğazlar askeri bakımdan tamamıyla açık, tamamıyla emniyetsiz. Bu vaziyetteyiz. Lozan Antlaşması’yla elde edebildiğimiz neticeler ve tarihi şartlar bizi endişeye sevk ediyor. Ayrıca Anadolu’nun ortasında bulunarak ve bir Anadolu hükümeti olarak yeni devleti çalıştırmak istiyoruz".

İsmet Paşa`ya göre; Ankara’nın hükümet merkezi olması meselesinin, hilafetle bir ilgisi yoktur. Fakat Ankara hükümet merkezi olunca, hilafet bir bakıma devletimizin dışına atılmış oluyor: "Gerçi biz hilafeti devamlı bir müessese olarak düşünmüyoruz, Fakat Ankara’nın hükümet merkezi olması ve hilafet merkezinin İstanbul’da bulunması, ondan kurtulmak için ayrıca bir temel vasıta olacaktır."

Teklif edilen Anayasa maddesi gayet kısadır: Türkiye Devletinin makam idaresi Ankara şehridir." Ancak teklif edilen kanun maddesinin gerekçesi, Ankara’nın yeni Türkiye’nin merkezi olması gereğini açıklamaktadır. Gerekçe özetle, yeni Türkiye’nin varlığının, ülkenin kuvvet kaynaklarının gelişmesinin sağlanması, Anadolu’nun merkezinde başkent tesis etmek lüzumunu açıklıyor ve coğrafi ve stratejik durum, iç ve dış güvenlik de bunu gerekli görüyordu.

13 Ekim 1923’te TBMM’de kabul edilen tek maddelik bir yasa ile Ankara, yeni devletin başkenti olmuş ve böylece devlet merkezinin İstanbul olacağı yolundaki çekişmelere son verildiği gibi, Cumhuriyetin ilanı için de bir adım atılmıştır. Bu, aynı zamanda Milli Mücadele’nin başından beri uygulanan Ankara’nın İstanbul’a hâkim olacağı esasının bir sonucu idi.

"Türkiye Devleti’nin başkenti Ankara şehridir."

"Efendiler, Lozan Antlaşması’nın eklerinden olan düşman işgali altındaki topraklarımızı boşaltma protokolü uygulandıktan sonra, yabancı işgalinden tamamen kurtulan Türkiye’nin toprak bütünlüğü fiilî olarak sağlanmıştı. Artık yeni Türkiye Devleti’nin başkentini bir kanunla tespit etmek gerekiyordu. Bütün düşünceler, Yeni Türkiye’nin başkenti Anadolu’da ve Ankara şehri olarak seçme lüzumunda birleşiyordu.

Bu seçimde, coğrafî durum ve askerî strateji en büyük önemi taşıyordu. Devletin başkentini bir an önce tespit ederek, içten ve dıştan gelen kararsızlıklara bir son vermek şarttı. Gerçekten de, bilindiği üzere, başkentin İstanbul olarak kalacağı veya Ankara olacağı konusunda öteden beri içeride ve dışarıda kararsızlıklar görülüyor, basında demeçlere ve tartışmalara rastlanıyordu. Bu arada İstanbul`un yeni milletvekillerinden bazıları, Refet Paşa başta olmak üzere, İstanbul’un hükümet merkezi olarak kalması gereğini bazı örneklere dayanarak ispat etmeye çalışıyorlardı. Ankara’nın gerek iklim, gerek ulaştırma araçları ve gelişme kabiliyet ve istidadı ve gerekse mevcut tesisler ve kuruluşlar bakımından hiç de uygun ve elverişli olmadığını söylüyorlar; İstanbul’un "payitaht" olması lâzımdır ve mutlaka olacaktır, diyorlardı. Bu ifadeye dikkat edilirse, bizim "başkent" deyimiyle kastettiğimiz anlam ile bu ifadelerdeki "payitaht" deyimini kullananların görüşleri arasında bir fark bulmamak mümkün değildir. Bundan dolayı, bu konuda zaten kesinleşmiş bulunan kararımızı resmen ve kanunî yoldan ilân ettirerek,"payitaht" sözünün de yeni Türkiye Devleti’nde kullanılmasına gerek kalmadığını göstermek lâzım, geldi. Dışişleri bakanı İsmet Paşa, 9 Ekim 1923 tarihli tek maddelik bir kanun tasarısını Meclis’e teklif etti. Altında daha on dört kadar zatın imzası bulunan bu kanun teklifi,13 Ekim 1923 tarihinde uzun görüşme ve tartışmalardan sonra çok büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Kabul edilen kanun maddesi şudur : "Türkiye Devleti’nin başkenti Ankara şehridir." (Nutuk)

12 EKİM

1579- Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa, bir Boşnak tarafından sarayında öldürüldü.

1958- Başbakan Adnan Menderes yurttaşlardan ''vatan cephesi'' kurmalarını istedi.

1987- Türkiye Cumhuriyeti'nin 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk 84 yaşında öldü.

2004- İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği'nin yöneticisi Metin Kaplan, gözaltına alındığı Almanya'dan özel uçakla Türkiye'ye getirildi. 13 Ekimde tutuklanan Kaplan, Bayrampaşa Cezaevine konuldu.

2006- Fransa Ulusal Meclisi'nin sözde Ermeni soykırımının inkârının suç sayılmasına ilişkin yasa teklifini kabul etmesi tepkilere neden oldu.

2018- Terör örgütü adına suç işlemek ve casusluk suçlamasıyla tutuklanan ABD'li rahip Andrew Brunson serbest bırakıldı. Brunson'ın 25 Temmuz'daki duruşmada serbest bırakılmaması, Türkiye ile ABD arasında krize neden olmuştu.

13 EKİM

1921- Ankara Hükümetiyle Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan arasında Kars Antlaşması imzalandı.

1923- TBMM'de, Ankara'nın hükümet merkezi olması kararlaştırıldı.

1935- Türkiye Mason Locaları kapatıldı; locaların sahip olduğu emlak hükümete devredildi.

1968- Avustralya'ya ilk Türk işçi kafilesi hareket etti.

1983- 12 Eylül 1980'den sonra oluşturulan Danışma Meclisi'nin görevi sona erdi.

1994- Mali Polis, Halil Bezmen'e ait trilyonlarca lira değerindeki antika, tarihi eser ve tabloyu, ABD'ye kaçırılmak üzereyken ele geçirdi.

2005- Barış Harekâtı öncesi yıllarda Kıbrıs'ta 5 yıl gizli Türk Mukavemet Teşkilatını yöneten emekli tuğgeneral Kenan Çoygun 81 yaşında Ankara'da öldü.

2006- Anayasa değişikliğiyle milletvekili seçilme yaşı 25'e indirildi.

2010- Şili’de, yerin yaklaşık 700 metre altında 69 gündür mahsur kalan madenciler sağ salim yüzeye çıkarıldı.

14 EKİM

1925- Türkiye'de ilk betonarme köprü, Menderes Nehri üzerinde yapıldı.

1926- İstanbul'da ilk resmi nikâh, Şehremini Muhittin Bey tarafından kıyıldı.

1927- Türkiye Milli Futbol Takımı Bulgaristan'ı 3–1 yendi.

1933- Hitler, Silahsızlanma Konferansı'na katılmayacağını ve Milletler Cemiyeti'nden ayrılacağını açıkladı.

1987- Uluslararası Atatürk Barış Ödülü, Federal Almanya Cumhurbaşkanı Richard von Weizsaecker'e verildi.

2003- Bağdat'ta Türk Büyükelçiliği yakınında bomba yüklü araç patlatıldı. Elçilik binası zarar gördü. Saldırgan öldü, 6 kişi yaralandı.

15 EKİM

1917- Fransızlarca tutuklanan ve Alman gizli servisine bazı bilgiler verdiğini kabul eden Hollandalı dansçı

Mata Hari (Margaretha Geertruida), askeri mahkemece yargılandıktan sonra kurşuna dizildi.

1927- Gazi Mustafa Kemal Paşa, ''Büyük Nutuk''u okumaya başladı.

1937- Yeni harflerle basılan ilk kâğıt paralar tedavüle çıktı.

1961- Yeni anayasaya göre Meclis ve Senato seçimleri yapıldı.

16 EKİM

1924- Topkapı Sarayı müze olarak ziyarete açıldı.

1964- Çin, ilk atom bombasını patlatarak dünyanın 4. nükleer gücü oldu.

1984- 3 bin imzalı ''Gökova'da Santrale Hayır'' dilekçesi Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e iletildi.

1990- Sovyetler Birliği Cumhurbaşkanı Gorbaçov, ''serbest piyasa ekonomisi''ne geçileceğini açıkladı.

1992- Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak'ın kuzeyindeki Haftanin bölgesinde sınır ötesi harekât başlattı.

2004- MKE'ye bağlı Çankırı Silah Fabrikasında Türkiye'nin ilk bomba atar silahı üretilmeye başlandı.

17 EKİM

1938- Hastalığı iyice artan ve karın bölgesinde su toplanmaya başlayan Mustafa Kemal Atatürk, ilk ağır komaya girdi. Atatürk'e konulan teşhis sirozdu. Atatürk'ün sağlığıyla ilgili ilk ''resmi tebliğ'' de bu tarihte yayımlandı.

1951- Türkiye'nin NATO'ya katılmasıyla ilgili protokol Londra'da imzalandı.

1956- Türkiye ilk şeker ihracatını gerçekleştirdi.

1961- Paris polisi düzinelerce Cezayirli göstericiyi öldürdü ve bazılarını Sen Nehri'ne attı.

18 EKİM

1867- ABD, Alaska'yı Rusya'dan alarak topraklarına kattı.

1912- Trablusgarp Savaşı'nı sona erdiren Uşi Antlaşması imzalandı.

1968- Dünya Olimpiyat Komitesi, iki siyah atleti (Tommie Smith, John Carlos) madalya töreni sırasında kara güç selamı verdikleri gerekçesiyle cezalandırdı.