Türk dünyasında baharın gelişi olan ve çeşitli şenliklerle karşılanan Nevruz Bayramı, Bolu 2022 Nevruz Etkinlikleri Programı çerçevesinde Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Bolu Halk Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (BAMER) düzenlediği etkinlikle kutlandı.

Haber: Aslı Akış—Yasin Celal Torun

Bolu Valiliği, Bolu Belediye Başkanlığı, BAİBÜ BAMER işbirliğinde Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi TÖMER ve uluslararası öğrenci koordinatörlüğü öğrencileri, tarafından 2022 nevruz etkinlikleri programı düzenlendi.

Kültür Merkezi Mavi Salonda gerçekleştirilen etkinliğe; Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him, İl Kültür Ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay, Uluslararası Öğrenci Koordinatörü ve Öğrenci Dekanı Prof. Dr. İbrahim Kürtül, Bolu Halk Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAMER) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Azize Aktaş Yasa, akademisyenler ve BAİBÜ Tömer ve Uluslararası Öğrenci Koordinatörlüğü öğrencileri katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını İl Kültür Ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay yaptı.

“HER YIL YENİDEN DOĞAN BİR BAŞLANGIÇTIR NEVRUZ”

Doğanay, Nevruz’un her yıl doğanın yeniden doğuşu olduğunu anımsatarak; “Bireyin tarihi, bir anlamda insanlık tarihinin bir evresini oluşturuyor ve bu noktada insanın tarihi, doğuma giden yolda başlayan ritüellerle bezelidir. Varlığının, sürerliliğinin ve dolayısıyla geleceğin temeli olan insanın doğumu aynı şekilde hayvanların, bitkilerin doğumu ve yaşamı yeniden başlangıcı şeklinde birbiriyle benzeşen birbiriyle örtüşen bir benzerlikler sürecidir. Nevruz bu yönüyle her yıl doğanın yeniden doğuşudur. Kış boyu anne karnında doğacağı günü bekleyen bebek misali insanlık için her yıl yeniden doğan bir başlangıçtır nevruz. Nevruzun her yıl yeniden doğumu, insanın yeniden yaşama tutunması, yeniden bir başlangıçla bir umutla, bir heyecanla geleceğe sarılmasıdır” şeklinde konuştu.

“YAKILAN HER ATEŞ KARANLIĞA AÇILAN BİR MEŞALE GELECEĞE TAŞINAN KÜLTÜREL MİRAS”

Nevruz’u yeni doğan bir bebek misali yeni bir umudun doğana insana geçişi olarak niteleyen Hakan Doğanay; “Kışın getirdiği yorgunluğun, gerginliğin yanı sıra yoksunluğun, karanlığın umutsuzluğun tükenmesi ve yeni doğan bir bebek misali yeni bir umudun doğadan insana geçişidir nevruz. Elbette bu umut bu bekleyiş ritüelleri doğuracak, elbette bu heyecan enerjiyi doğuracak, geleceğe aktarılacak söylenceleri var edecektir. Kuzey Yarım kürenin ve Türk dünyasının bu anlamda yüzlerce yıldır mitlerden destanlara, halk hikâyelerine, türkülere aktardığı bu uyanış bir kültürün yanı sıra bir milletin varlığının, bir milletin sürerliliğinin, bir milletin heyecanının, umudunun geleceğe aktarımıdır. Yakılan her ateş karanlığa açılan bir meşale geleceğe taşınan bir kültürel miras dosta düşmana varlığının sesidir.” İfadelerini kullandı.

“NEVRUZ BAYRAMI TÜRK COĞRAFYASININ HER YANINDA FARKLI RİTÜELLERLE KARŞIMIZA ÇIKMAKTA”

Doğanay, Türk coğrafyasının her yanında farklı ritüellerle nevruz bayramının karşılandığını vurgulayarak; “Sibirya’dan Kazakistan’a, Azerbaycan’dan Balkanlara kadar gecenin karanlığını bölen ateşle, rengarenk boyanan ve gökkuşağının güzelliğini veren bir yumurtayla evden eve taşınan semenilerle 20 milyon km kareyi aşan Türk coğrafyasının her yanında farklı ritüellerle Nevruz bayramı karşımıza çıkmaktadır. Nice bin yıllarda Türk milletinin yeni nevruzlarda nevruz çiçeği gibi tekrar açacağı ve her yeni yıl günler getirmesi dileği, ümidi ve inancıyla nevruz bayramınız kutlu olsun.” dedi.

“NEVRUZ TABİATIN CANLANMASI YENİDEN DİRİLİŞİ DEMEK”

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him, Nevruz’un tabiatın canlanması yeniden dirilişi olarak ifade edildiğinden bahsederek; “Yeni yılın, ilkbaharın, sevginin, neşenin, kardeşliğin başlangıcı olarak kabul edilen bir barış, hoşgörü ve dostluk bayramı olan Nevruz’un hep beraber karşılamak ortak aklın gösterdiği yolda bir ve birlik olmak üzere bir aradayız. Artık hepimizin bildiği gibi yeni gün anlamına gelen Nevruz tabiatın canlanmasını yeniden dirilişi ifade ediyor. Kuzey yarım kürede tabiata bağlı olarak çok geniş bir coğrafyada yüzyıllardan beri kutlanıyor, tarihin derinliklerinden günümüze taşınıp kültürel bir değer olarak karşımıza çıkıyor.” diye konuştu.

“TARİHİN DERİNLİKLERİNDEN GÜNÜMÜZE VARIP KÜLTÜREL BİR DEĞER OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR”

Him, Nevruz’un tarihin derinliklerinden günümüze varıp kültürel bir değer olarak karşımıza çıktığını aktararak;  “Bölgeden bölgeye farklı isimler almasına, farklı nedenlere bağlanmasına hatta azda olsa tarihte tarih farkı göstermesine rağmen aynı beklentileri dile getiriyor. Zor ve çetin bir kıştan sonra gelen baharın, ilk yazın bolluk ve bereket, sağlık ve mutluluk getirmesi Allah’ın uyuyan tabiatı uyandırması, milletinde bu diriliş ile beraber yeniden tabiata hükmetmek üzere atılımda bulunması çok geniş bir coğrafyada kutlanan nevruz Yenisey Orhun çevresinden Altaylara oradan Uygur Türkleri ve Avrupa’ya daha sonrasında da Anadolu ve Mezopotamya’ya kadar geliyor. Tarihin derinliklerinden günümüze varıp kültürel bir değer olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.

NEVRUZ hazırlıklarından da bahseden Him; “Nevruz hazırlıkları Türk boylarının hemen hemen tamamında geniş çaplı bir ev temizliği işle başlıyor. Nevruz günü en iyi ve en güzel kıyafetler giyiliyor, yaşlılar, hastalar ve mezarlılar ziyaret edilip kırlara gezmeye çıkılıyor, hep birlikte yenilip içiliyor. Kötülüklerden arınmak için yakılan nevruz ateşi üzerinden atlanıyor, eğlendiri çeşitli oyunlar oynanıyor ve bugünde nevruziye adı verilen destan ve şiirler okunup dargınlar barıştırılıyor.” Şeklinde konuştu.

TÜRK DÜNYASINDA NEVRUZ ANLATILDI

Protokol konuşmalarının akabinde, BAİBÜ / Dr. Öğretim Üyesi Hamdi Birgören tarafından “Türk Dünyasında Nevruz” konulu konferans gerçekleştirildi. “Yeni gün anlamına gelen Nevruz, Orta Asya’dan Balkanlar’a, Ortadoğu’dan Kafkaslar’a kadar geniş bir coğrafyada yaşayan insanlar tarafından coşkuyla karşılanan, neşeyle kutlanan bir gündür. Kışın bittiği, baharın başladığı gündür. Yani bahar bayramıdır.” diyerek konuşmasına başlayan Dr. Öğr. Üyesi Birgören, katılımcıların Nevruz Bayramı’nı kutladı.

Nevruz’un ortaya çıkışı hakkında katılımcılara bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Birgören, “Kuzey Yarımkürenin bu kesiminde yaşayan değişik boydan, değişik soydan, farklı etnik yapıdan, farklı inanç gruplarından oluşan topluluklar, bugün bayram yapmaktadırlar. Nevruz Bayramı’nın ilk defa hangi millet veya topluluk tarafından kutlanmaya başladığını söylemek zor. Çünkü çok geniş bir coğrafyada ve geniş topluluklar tarafından kutlanmaktadır. Nevruz’u bayram olarak kutlayan topluluklardan bazıları, bugünü Astronomi ile ilişkilendirirken, bazıları inanç ve efsanelerle ilişkilendirmektedirler. Celali takvimi kullanan İran, Afganistan ve Tacikistan gibi ülkelerde Nevruz yeni yılın ilk günüdür.” diye konuştu.

KATILIMCILARA TEŞEKKÜR BELGESİ VERİLDİ

Konferansın sonunda Dr. Öğr. Üyesi Hamdi Birgören’e, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aydın Him tarafından teşekkür belgesi verildi.

Programda; bağlamada solist Dr. Cemal Özata, kabak kemanede Osman Koçak, kavalda Emre Aydınlı ve perküsyonda Ferdi Durmaz “Bahar Türküleri” konseri verdi. Konserin sonunda sanatçılara, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay ve Müdür Yardımcısı Semra Baykır tarafından teşekkür belgeleri verildi.

BAHAR TÜRKÜLERİ SÖYLENDİ

Kazakistanlı öğrencimiz Baizhumanov Ali şarkı performansı ve Afganistanlı öğrencimiz Bakhtiar Rashidi’nin şiir performansı beğeniyle dinlendi. Uluslararası Öğrenci Koordinatörü Prof. Dr. İbrahim Kürtül  ve Dr. Öğr. Üyesi Hamdi Birgören, uluslararası öğrencilere teşekkür belgelerini verdi. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Doktora Öğrencimiz Afganistanlı Hamid Zahir’in kendi yazdığı Nevruz şiiri de beğeniyle dinlendi.

Programın sonunda, protokol üyelerine Dr. Öğr. Üyesi Melek Şahindokuyucu danışmanlığında Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerimiz tarafından boyanıp süslenen yumurtalar hediye edildi. Dr. Öğr. Üyesi Şahindokuyucu’ya, Bolu ili Nevruz etkinlikleri koordinatörü BAMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Azize Aktaş Yasa tarafından teşekkür belgesi verildi.

 

 

Editör: TE Bilisim