Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, üniversiteye girişte baraj puanı uygulamasının kaldırılmasını değerlendirdi. Gezici, kararın ortaöğretimin de iflasının resmi bir ilanı olduğunu vurgulayarak,  işsizliği de artıracağını düşündüğünü belirtti. Öte yandan,  gençlerin artık umudunun kalmadığını bu yüzden yurtdışı hayali kurduklarını söyledi.

Haber: Ebru Buket Dönmez

2022 Yükseköğretim Kurumları sınavında baraj puanları kaldırıldı. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar söz konusu düzenlemeye ilişkin, “Üniversite giriş sistemini iyileştirecek ve adayların üzerinde baskı azaltacak” değerlendirmesinde bulundu. Ancak bu durum sınava hazırlanan öğrencilerde “haksız rekabet, işsizliğin artması” gibi endişelere sebep oldu.

Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, düzenlemeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Asıl meselenin üniversitelerin niteliği, eğitimin sisteminin temel problemleri, plansız kontenjan açılımı ve dağılımı olduğunu söyleyen Gezici, eğitim sisteminde çok ciddi sorunlar olduğunu dile getirerek barajı kaldırmanın sorunları çözüme kavuşturmayacağını ifade etti.

“ÖYLE PLANSIZ BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜLÜYOR Kİ…”

Eğitim konusunda çok da mutlu insan duyamıyoruz diyen Gezici, “Üniversite seçme sınavı sonuçta elemeye dayalı bir şey. 1974’ten beri yapılan 1982’de YÖK ile birlikte yasalaşan Üniversite Seçme Sınavları içerik ve yöntem değişse de eleme ve seçmeye dayalı bir süreç yaşadık. Hepimiz takip ediyoruz ki, zaten dünyada ilk 500 sıralamasına giren üniversitemiz kalmadı. Mesele üniversitenin ve ortaöğretimin niteliği… Yani tüm toplumu kesen bir şey eğitim ve bu konuda herkes muzdarip aslında. Eğitim konusunda çok da mutlu insan duyamıyoruz. Öyle plansız bir şekilde yürütülüyor ki memlekette en çok da diplomalı işsizliğe tanık oluyoruz. İktidarın buradaki amaçlarından biri de, artık öğrenciler yükseköğrenimi tercih etmiyorlar ve bu yüzden çok ciddi kontenjan boşluğu var. Sebeplerden birisi bu olabilir. Diğer bir mesele vakıf üniversitelerinin, piyasaların talepleri doğrultusunda üniversiteye yerleşimi daha artıracak bir durum” ifadelerini kullandı.

“PİYASANIN İHTİYAÇLARINA GÖRE ALINMIŞ BİR KARAR”

Gençlerin ülkemizde eğitim yoluyla bir gelecek planlamadığına vurgu yapan Zehra Kulalı Gezici, “Kontenjanların boş kalmasının en temel sebeplerinden birisi zaten artık bu ülkede gençler eğitim yoluyla bir gelecek planlamıyorlar. Çünkü diplomalı işsizliğin çok ciddi bir şekilde arttığını biliyoruz ve hem maddi hem manevi hem de zaman açısından bir kayıp olarak görüyor öğrenciler üniversite eğitimini. Çift diplomalı gençlerin asgari ücretle çalıştığı, kendi işini yapamadığı bir yerde bunu görüyoruz. Lisede bir Rehber Öğretmen olarak çalışıyorum ve öğrencilerin zaten örgün öğretime devam etmekle ilgili de ciddi problemleri var ve asıl söyledikleri şeylerden birisi mesela en azından bir an önce gideyim, sigorta kaydım olsun, bir girişim yapayım diye düşünüyorlar. Demek istediğim şey, boş kontenjanların sebeplerinden birisi diplomalarla ya da kendi işini yapma olasılığı yok gençlerin artık, çok ciddi bir işsizlik var. Diğer bir konu üniversitelerin ciddi barınma sorunları var. Ülkede çok ciddi bir ekonomik kriz var ve geçerekten ciddi bir maliyet yükseköğrenim şu anda, hak olmaktan da çıkmış durumda. Dolayısıyla kontenjanlar, barajı kaldırarak halledilecek bir sorun olarak durmuyor maalesef. Yani öğrencilerin değil piyasanın ihtiyaçlarına göre alınmış bir karar” dedi.

“ORTAÖĞRETİMİN DE İFLASININ RESMİ BİR İLANI”

Yapısal sorunların görmezden gelindiği bir uygulama olduğunu söyleyen Zehra Kulalı Gezici, “Pandemiden beri üniversite öğrencileri zaten 3 sınıfa girdiler ama üniversitelerin kapılarından girmediler henüz. Hibrit diye bir eğitim modeli çıkardılar ki yine öğrenciler bu koşullarda hala yüzde 60’ına uzaktan devam ediyor. Buradaki barajla mevut iktidar eğitimin niteliğiyle ilgilemiyor açıkçası, yani ekonomiyi canlandırsın, şehrin ekonomisine katkı sağlasın gibi bir karar. Aslında bu ortaöğretimin de iflasının resmi bir ilanı olarak görüyoruz. Çünkü her sınavda 0 çeken sayısı her geçen yıl artıyor. Bununla yüzleşmektense, barajı kaldırmayı tercih ettiler. Sadece sınava dayalı bir eğitim yapıyoruz biz, eğitimin niteliğiyle kesinlikle ilgilenmiyoruz. Üniversite sınav içeriğine baktığımızda da müfredatla uymuyor işin açıkçası ama başarıyı da başarısızlığı da öğrenciye yükleyen fakat hiçbir şekilde kurumları sorgulamayan yani yapısal sorunlarımızı görmezden gelen bir uygulama. Niteliği artırmayacağı kesin, kontenjanları doldurur mu onu da zamanla göreceğiz” sözlerine yer verdi.

“ELBETTE İŞSİZLİĞE YOL AÇACAKTIR”

Gençlerin umutsuzluğa kapılıp yurtdışı hayali kurduğuna dikkat çeken Gezici, “Diplomalı işsizlik zaten çok büyük bir sorun, özellikle diplomalı kadınların işsizliği… Sonuçta ekonomik üretime dayalı bir ekonomiden bahsetmezsek, istihdam yapacak, yatırım yapacak ekonomiden bahsetmezsek elbette ki bu işsizliğe yol açacaktır. Kaldı ki Tıp Fakültesi mezunundan tutun mühendislerine kadar öğrencilerin bir yurtdışı hayali var. Bu ülkede bir gelecek kurmak gibi bir hayallerinin olmadığını görüyoruz. Bunları çözecek bir mesele değil barajın kalkması. Öğrencilerin yine sıralaması yapılacaktır tabi ki” şeklinde konuştu.

“SÜRENİN UZATILMASINI İYİ BİR GELİŞME OLARAK KABUL EDEBİLİRİM”

Sınav süresinin uzatılmasına da değinen Gezici, “TYT zaten öğrencilerin süre açısından sorun yaşadığı bir sınavdı. 120 soruya 135 dakika veriliyordu. Hangi alandan ve bölümden girerse girsin o 120 soruyla muhatap olmak zorundaydı.  Bu anlamda en fazla şikayetlerden birisi TYT’de süreyle ilgiliydi. Varsa bir değişiklik bu bütün öğrenciler için geçerli. Burada sürenin uzatılmasını seçici ve sınavın içeriğine yönelik bir durum olarak görmüyorum. Bunu iyi bir gelişme olarak kabul edebilirim” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim