Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışının 102'nci yıldönümü ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ülkemizde coşku ile kutlandı, bir kez daha kutlu olsun.

Ümraniyespor mücadelesinin bitimiyle 23 Nisan'ın coşkusuna benzer bir mutluluk yaşamak Boluspor camiasının belki de en büyük isteğiydi ama maç sonu mutluluk değil hüsran yaşandı.

Daha üç gün önce sahadaki güçlü rakibi Eyüpspor'u sahadan silen Boluspor, Ümraniyespor maçında sahada adeta yoktu.

Kulüp yönetiminin krizi yönetmek için nasıl bir yol izleyeceğini ilerleyen haftalarda göreceğimizden bahsetmiştik.

Perşembe'den Pazar'a kadar bir takımın bu kadar olumsuz bir tablo sergileyebilmesi için büyük bir sorun olmalı. Kamuoyunda çeşitli dedikodular, söylentiler dolanıyor; en çok konuşulan da futbolculara Eyüpspor mücadelesi sonrası vaat edilen maç primlerinin ödenmediği yönünde.

Primin hiç ödenmediği yönündeki dedikodulara inanmak istemiyorum, Boluspor yönetimlerinde en son konuşulan konu ekonomik durumlardır. Hele ki böylesi kritik haftalarda maç başı, prim, ödeme gibi konuların hiçbir şekilde gündeme gelmemesi gerekir.

Futbolcular anlaşmalarından kaynaklı alacaklarını hukuki olarak zaten alıyorlar, diğer ödemeleri de mutlaka yapılacaktır ama bu konuda krizin iyi yönetilemediği gibi bir görüntü var.

Reha Erginer'in takımdan ayrılmasından sonra beklenen kariyerli, kriz yönetiminde deneyimi olan bir teknik ekibin göreve getirilmesiydi. Osman Nuri Işılar ve Emre Toraman bu beklentileri karşılayabildi mi tartışması bile bu konuda da krizin iyi yönetilemediğinin bir göstergesi.

Taraftarla olan ilişkilerinde sağlıklı olmadığı ortada.

Geçtiğimiz günlerde olağan genel kurulu ilanı edildi. Kurulun zamanlaması, günü, saati de büyük tartışmalara neden oldu. Bu konularda da kriz iyi yönetilemiyor gibi görünüyor.

Velhasıl kelam; ortada bir kriz ve alınacak 12 puan var.

Yönetimin, basının, futbolcuların, teknik heyetin, basın mensuplarının, şehrin ileri gelenlerinin bugüne kadar yaşanan süreçte eksiklikleri, hataları olmuş olabilir ama geçmişi konuşup, kişisel çekişmelere, anlaşmazlıklara takılı kalmak daha büyük krizlere neden olacaktır.

En azından kalan süreçte Boluspor'un geleceği için tüm paydaşlar bir masada oturup, takımın ligde kalabilmesi için mücadele etmeli. Etekte taşları dökme işi ligin bitimine ertelemeli. Unutmayalım ki başka Boluspor yok!