Türk Müziğinin büyük bestekarı, bu müzik için “bir dalını öğrenmeye belki de ömür yetmez” derken, avami kafa Türk Müziğinin bütün dallarını “yuttum” diyebiliyor. Hani derler ya –cahil, cesur olur- vs. Zaten cahil cahilliği bilseydi, cahil olmazdı. Yani; tecelli alın yazısı ayrı şey, bilgisizlik ayrı şey. Önemli olan öğrenmek. Bilmediğini bilmemek ise çok düşündürücü. Asıl vahim olan bu. Yani, okumuyor, öğrenmiyor, sadece ense kulak büyütüyor. Sorumluluk yok. Bunlar örnektir. Teşbihte hata olmaz derler. O zaman böyle bir kafanın bostandan ne farkı var? Bildiğimiz kadarı ile okuyan, öğrenen, düşünen, konuşan, karar veren canlı insandır. İşte bu nedenle insan, insanlık mertebesinden çıkarsa hayvanlık mertebesine girer. Olay kısaca budur. Bilinirse konuşulacak, aksi halde teşbihte yine hata olmazsa, hayvanlar gibi susmasını öğrenmek lazım diyorum.