Bolu Kadın Platformu üyeleri, İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" diyerek İstanbul Sözleşmesi’nin 1 Temmuz’da gerçekleşecek feshi öncesi bir araya geldi ve sözleşmeyi yaşatmak için mücadele edeceklerini ifade ettiler.

 Haber: Oğuzhan Eke

 

Bolu Kadın Platformu, Cumhurbaşkanı Kararı sonrası yürürlükten kaldırılan İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. İzzet Baysal Caddesi İzzet Baysal Anıtı önünde toplanan üyeler kadın haklarına dikkat çekildi, İzmir’de HDP il binasına gerçekleşen saldırıyı kınayarak, saldırıda hayatını kaybeden Deniz Poyraz’ı andı.

 

TEMEL HAKLARA SALDIRILARIN GÜNDEME ALINDIĞINI BİLİYORUZ”

Kadınların temel haklarının saldırı altında olduğunu ifade eden Bolu Kadın Platformu üyeleri; “Şiddetin, kadın katliamının, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü, kadına karşı tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, LGBTİ+’ların sistematik olarak hedef gösterildiği bir ortamda, sözleşmenin kaldırılmasını gündeme getirmek tüm bu suçlara zemin hazırlamak demektir.  Bu girişimin arkasından, 6284’ün etkisiz hale getirilmesi, boşanan kadının yoksulluk nafakasının kısıtlanması, çocuk istismarcılarının affedilmesi, tecavüzcü ile evliliğin yeniden getirilmesi ve evlilik yaşının 16’nın da altına, çocuklarla cinsel ilişki yaşının 15’in de altına indirilmesi, şiddet suçlarında belge istenmesi, çocuk cinsel istismarı ve tecavüz suçlarında kadına karşı şiddet suçlarında ‘somut delil’ aranması, aile arabuluculuğu gibi temel haklara saldırıların gündeme alındığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“ELLERİMİZ YAKALARINDA, GÖZLERİMİZ ÜZERLERİNDE”

Kadın cinayetlerine de vurgu yapılarak; “Faillerin saklandığını, korunup kollandığını, delillerin karartıldığını, kaza ve intihar süsü verilerek, yüksekten düştü denilerek kadın cinayetlerinin şüpheli hale getirildiğini görüyoruz. ‘Çok sevdiği için, saygın mesleği olduğu için, erkeklik gururu zedelendiği için, kravat taktığı için’ nice faile ayrımcı indirimler uygulandığını biliyoruz. Zenginliği, nüfuzu, iktidara yakınlığı, kamu görevlisi olduğu için korunan onlarca şiddet failini yakından tanıyoruz. Her birine karşı hep beraber karakollarda, adliyelerde, meydanlarda ve sokaklarda gerçeği açığa çıkarma mücadelesi yürütüyoruz. Ellerimiz yakalarında, gözlerimiz üzerlerinde, öfkemiz burnumuzda... Yargısal süreçlerde ayrımcılığın, adaletsizliklerin ve yeni şiddet biçimlerinin tekrar tekrar ortaya çıkmaması için, etkin ve ivedi koruma, soruşturma ve yargılama için, erkek adalet değil, gerçek adalet için İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz” denildi.

 

BÜTÜN BİR HAYATI İSTİYORUZ, DAHA AZINI DEĞİL”

Sözleşmenin feshinin 1 Temmuz itibariyle sonlanacağı hatırlatılan açıklamada, “Sözleşmenin feshi, 1 Temmuz’da resmen gerçekleşecek. Danıştay dava dilekçelerimize ne zaman yanıt verecek? Beklettiğiniz, askıya aldığınız, görmezden duymazdan geldiğiniz, tozlu raflara terk ettiğiniz bizim yaşam hakkımız. Şimdiden söylüyoruz, biz bu davadan vazgeçmiyoruz. 1 Temmuz’dan sonra da hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz... Sözümüz açık, kararımız net: Biz yalnızca İstanbul Sözleşmesi’ne dokunulmamasını değil, Sözleşmenin tüm gereklerinin acilen yerine getirilmesi için acil eylem planı açıklanmasını istiyoruz. Bütün bir hayatı istiyoruz, daha azını değil” şeklinde konuşuldu.

 

“SÖZLEŞMEYİ NASIL KAZANDIYSAK ÖYLE SAVUNACAĞIZ”

1 Temmuz’dan sonra da sözleşmenin savunulacağı dile getirilerek; “1 Temmuz’a kadar haklarımızı, hayatımızı, İstanbul Sözleşmesini savunma mücadelemizi alanlarda, sokaklarda, meydanlarda sürdüreceğiz. 1 Temmuz’dan sonra da sözleşmeyi nasıl kazandıysak öyle savunacağız. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, erkek adalet değil, gerçek adaletin uygulandığı, demokratik bir hukuk devletinde eşit, özgür ve şiddetten uzak bir yaşam sürmek hakkımız! Söz konusu olan hayatımız! Haklarımıza, sözleşmemize göz dikenlere sesleniyoruz… Mücadeleyle kazandığımız, artık bütün toplumun kabul ettiği haklarımızın bir tekinden bile vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesini nasıl kazandık ise öyle savunmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden değil önümüzden çekilin!”  ifadeleri kullanıldı.

 

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim