Bolu Kadın Platformu, Kardelen Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasında, “Çocuk istismarcılarına af isteyen, kadınları ve kız çocuklarını kendilerine tecavüz eden erkeklerle evlendirme niyetinde olanlarla, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçilmesini isteyenler, aynı kişiler. 1 Temmuz’dan sonra da hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

Haber: Oğuzhan Eke

Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılan Türkiye, 1 Temmuz itibariyle sözleşmeyi feshediyor. Feshin gerçekleşmesinden bir gün önce ise Bolu Kadın Platformu Kardelen Meydan’ında bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Etkinlikte, yere serilen pankartlara farklı renklerle resim de çizildi.

“DUYULMAYAN VAKALARIN ÇOK DAHA FAZLA OLDUĞU TAHMİN EDİLEBİLMEKTEDİR”

Medyada yer bulan çocuğa karşı şiddet ve istismar olaylarına dikkat çekilen açıklamada, “Son günlerde ülke gündemine düşen kadın ve çocuk istismarı haberlerindeki artış çarpıcı boyutlardadır. Yıllarca uğradığı tecavüzü taşlara yazan çocuk haberi, Karatay Akademi Yayınları tarafından basılan ‘Onlar Ermiş Muradına-En Güzel Türk Masalları’ isimli kitapta yer alan ‘Sandık’ adlı masalda çocuğa karşı cinsel istismarı, ensesti meşrulaştıran skandal ifadeler kullanılması, Elmalı davasıyla gündeme gelen bir kız bir erkek iki kardeşin aile içi cinsel istimara uğramaları ve sanık olan anne ve üvey babanın tahliye edilmesi haberleri… Sadece birkaç örneği oluşturmaktadırlar. Üstü örtülen, duyulmayan vakaların çok daha fazla olduğu tahmin edilebilmektedir” denildi.

“LANZAROTE SÖZLEŞMESİNDEN DE ÇIKILMASINI DİLLENDİRİYORLAR”

İstanbul sözleşmesinden çıkmak isteyenlerin farklı isteğe sahip kişiler olduğuna vurgu yapılan açıklamada “İstanbul Sözleşmesi devletlere der ki; ‘Her türlü şiddet eyleminin çocuklar üzerindeki etkisinin önlenmesi için sen sorumlusun! Çocukları korumak, şiddete karşı bariyer olmak için ulusal insan hakları kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve özellikle de kadın örgütleriyle işbirliği yapmalısın.’ Çocuk istismarcılarına af isteyen, kadınları ve kız çocuklarını kendilerine tecavüz eden erkeklerle evlendirme niyetinde olanlarla İstanbul Sözleşmesinden vazgeçilmesini isteyenler, aynı kesimler. Bununla da yetinmeyip devletin çocukların cinsel sömürü ve istismara karşı korumasını garanti altına alan Lanzarote Sözleşmesinden de çıkılmasını dillendiriyorlar” ifadeleri kullanıldı.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ŞART KOŞAR”

Sözleşmenin temelinde “şiddeti önlemek” olduğu ifade edilerek, “İstanbul Sözleşmesi şiddetin önlenmesi, şiddet görenlerin korunması, en temel ihtiyaçlarının karşılanması için tüm kamu görevlilerinin etkin görev yapmasını, barınmadan çocuk bakımına, psikolojik destekten ücretsiz sağlık hizmetlerine erişime, istihdam olanakları sağlanmasından tüm sağlık ve sosyal hizmet olanaklarının hızlı, nitelikli bir biçimde sunulmasına kadar bütün hizmetlerin yerine getirilmesini şart koşar. İstanbul Sözleşmesi, sınırları aşan mücadelemizin belgesidir. Şiddetle mücadeleyi en kapsamlı şekilde ele alan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıp, ‘milli ve yerli’ söylemleriyle mücadelemizin evrenselliğini yadsıyan yeni sözleşmeleri asla kabul etmiyoruz. Haklarımız ve hayatlarımız hakkında pazarlık yapmıyoruz. Tüm kamusal hizmetlere nitelikli, hızlı, güvenli, ücretsiz bir biçimde ulaşma hakkımız için, İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz” şeklinde konuşuldu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN VAZGEÇMİYORUZ”

Bolu Kadın Platformu olarak İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerine işaret edilerek, “Biz güvenli bir yaşam ve toplumsal cinsiyet eşitliği için, dil ve kimlik haklarımız için de İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz! Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekilme kararının alındığı, çocuk istismarının erken evlilik adıyla meşrulaştırma girişimlerinin arttığı, kadına ve çocuğa karşı baskı, şiddet ve istismarın yoğun biçimde devam ettiği ve birçok delile rağmen sanıkların skandal kararlarla tahliye edildiği bir dönemde, kadınların ve çocukların haklarına yönelik her türlü müdahaleye karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Çocuk istismarının meşrulaştırılması anlamına gelecek tüm uygulamaların karşısında olacağımız bilinmelidir” diye konuşuldu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN DEĞİL ÖNÜMÜZDEN ÇEKİLİN

Mücadelenin devam edeceğinin de belirtildiği açıklama şu ifadelerle sonlandı:

“1 Temmuz’dan sonra da hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz... Haklarımıza, sözleşmemize göz dikenlere sesleniyoruz… Mücadeleyle kazandığımız, artık bütün toplumun kabul ettiği haklarımızın bir tekinden bile vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesini nasıl kazandık ise öyle savunmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden değil önümüzden çekilin.”

Etkinlik, mor balonların gökyüzüne bırakılmasıyla sona erdi.

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilisim