Çanakkale Savaşları, Birinci Dünya Savaşı içinde, tarihin en kanlı bölümü olarak bilinir. Türk'ün sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır.

Osmanlı devleti, kaderini alelacele, 2 Ağustos 1914'te  "Üçlü ittifak'a bağlamıştır. İşte, Çanakkale Zaferini yaratan kuvvet, 1914 yazında küçümsenen, değeri hakkında yanlış teşhis konan bu kuvvet TÜRK ORDUSU'dur. Avrupa'da savaş bütün şiddetiyle sürerken, hareket harbinin yerini siper harbi almıştır.

Bu güç, hareket savaşına müsait başka savaş alanlarında kullanılmalıdır. İngiltere Başkanı Lloyd GEORGE ve Bahriye Nazırı CHURCHILL bu görüşü benimsemişlerdir. Çanakkale Savaşları, işte bu görüşü benimseyenlerin esiridir.

Hareket sahası olarak Gelibolu Yarımadası’nın seçilmesi, bu bölgenin jeopolitik bakımdan çok büyük öneme sahip olmasındandır. Boğazlar, Güney Rusya ve bütün Karadeniz kıyılarının açık denizlere olan tek çıkış noktasıdır.

O zaman İngiliz Bahriye Nazırı olan CHURCHILL'in ısrarla üzerinde durduğu bu fikirlere önceleri pek itibar edilmemiştir. Ancak 1914 Aralık ayında başlayan Türk Sarıkamış harekâtı üzerine telaşlanan; çok zor durumda kalan hiç değilse bir kısım Türk kuvvetlerinin başka cephelere çekilmesini isteyen Rusya'nın yükünü azaltmak için, Çanakkale seferine karar verilmiş, fakat kesin neticeyi batı cephesinde arayanları darıltmamak amacıyla önce sadece donanmayla ve zorla Çanakkale Boğazı geçilmeye çalışılmıştır.

18 Mart 1915'te yaklaşık bir aydır sürekli olarak bombaladığı boğazın her iki tarafındaki Türk tabyalarının artık sustuğunu varsayan 12 zırhlı, 18 muhrip, 7 mayın tarama gemisi, çeşitli nakliye destek gemisi ve uçak gemilerinden meydana gelen I. Dünya savaşının en büyük ve en modern donanması, boğazı geçme girişiminde bulunmuştur. Ancak ehliyetli ellerde sevk ve idare edilen kahraman Türk askerinin hayatını hiçe sayarak kanını fedakârca akıtması sayesinde dünyanın en modern silah ve teçhizatıyla donatılmış düşman donanması, 7 modern savaş gemisini ve binlerce askerini, kaybederek geri çekilmek zorunda kalmıştır. Zira Mehmetçik, düşmanı denizden bir adım bile geçirmemeye yemin etmiştir.

Anadolu bozkırının o güne kadar deniz görmemiş çocukları, sanki kırk yıldır denizlerde savaşıp da pişmiş kişilere özgü becerileriyle zırhlı düşman gemilerine geçiş hakkı tanımamıştır.

Gelibolu Yarımadasına çıkarma yapan düşman kuvvetlerini meydana getiren askerlerin milliyetleri son derece enteresandır. İngiliz ve Fransızların yanı sıra, bizimle hiç ilgisi olmayan Cezayir Berberilerini, Senegal zencilerini, Avustralyalı, Kanadalı, Yeni Zelandalı ve Hintlileri üzerimize salmışlardır.

Evet, düşman yalnızca birkaç devletten ibaret olmayıp, sanki karşımızda bütün dünya vardı. Düşman donanması II. Dünya Savaşı'na kadar, dünyanın gördüğü en büyük ve en modern donanmasıydı. Hal böyle iken kazanılan zaferin değeri daha iyi anlaşılmaktadır. Zira bu savaş; yenilmez sayılan devletlerin mağlubiyetidir.

Çanakkale'de tarihin kaydettiği en büyük ve en kanlı savunma savaşları verilmiştir. Bu savaşlar Mustafa Kemal gibi bir askeri dehanın Türk ve dünya kamuoyu tarafından tanınmasının sağlanması açısından son derece önem taşımaktadır. Bütün savaşlardan farklı bir savaş malzemesi görülmüştür. Bu da "İNANÇ"tır. Topa, tüfeğe, üstün kuvvete, çeliğe karşı dimdik duran ve kafa tutan bir inanç kendini göstermiştir. Mustafa Kemal'in "size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerinize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir" dediği bu savaşlarda, herkes öldürmek ve ölmek için düşmana atılmıştır.

Mustafa Kemal, bu savaşı  "bu öyle alelade bir taarruz değil, herkesin muvaffak olmak veya ölmek arzusuyla harekete geçtiği bir taarruzdur" diye ifade etmiştir. Burada meşhur 57'inci Alay, hiç kurtulmamacasına Mustafa Kemal'in emrine uyarak tamamen şehit olmuştur. Nitekim çeşitli milletlerden meydana gelmiş, düşman askerleri, yapışıp, kaldıkları Arıburnu’nun yalçın yamaçlarından bir adım bile ileri atamamışlardır. Mustafa Kemal bu savaş sırasında göğsünden bir şarapnel parçası ile yaralanmış, fakat kalbi üzerindeki saat kendisini mutlak bir ölümden kurtarmıştır.

Bu savaşların akabinde 17 Ağustos'ta Kireçtepe Zaferini, 21 Ağustos'ta 2'nci Anafartalar Zaferini kazanan Mustafa Kemal, düşmanı büyük hizmete uğratarak, Çanakkale Muharebelerinin kaderi belirlenmiş, 9 Ocak 1916’da düşman, Türk topraklarından geri çekilmek zorunda kalmıştır.

Mustafa Kemal'in Çanakkale'de verdiği bütün emirler kesin ve sonuç alıcıdır. O, verdiği emirde aynen şöyle demiştir. "Benimle burada muharebe eden bilcümle askerler katiyen bilmelidir ki, uhdemize tevdi edilen namus vazifesini tamamen ifa etmek için bir adım bile geri gitmek yoktur. "

İstirahat aramanın, bu istirahattan yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebebiyet verebileceğini cümlenize hatırlatırım. Bütün arkadaşlarımın hemfikir olduklarına ve düşmanı tamamen denize dökmedikçe yorgunluk belirtisi göstermeyeceklerine şüphe yoktur".  30 Nisan'daki komutanlar toplantısında Mustafa Kemal, "içimizde ve askerlerimizde Balkan Harbi'nin utancını bir daha görmektense, ölmeyecek yoktur. Böyleleri varsa, onları kendi ellerimizle kurşuna dizelim." şeklinde kesin konuşmuştur.

ÇANAKKALE ZAFERİNİN SONUÇLARI

1- Çanakkale Zaferi, müttefikleriyle Rusya'nın irtibatını önlemiş, dolayısıyla savaş iki yıl uzamış, bu arada çıkan Bolşevik ihtilali ile Rusya savaş dışı kalmıştır.

2- Türk ordusunun zaferi, İngiltere ve Fransa'nın sömürgelerindeki saygınlıklarına bir darbe, esir uluslara bir ümit ve istiklal ışığı olmuştur.

3- Çanakkale Zaferi, Türk askerinin direnme gücünün, fedakârlık ruhunun ve vatanseverlik şuurunun bir abidesidir.

4- Çanakkale Zaferleri, Mustafa Kemal'in ordu içinde olduğu kadar tüm milletçe de tanınmasına vesile olmuştur. Bu suretle Türk Milleti, 1966'dan beri makûs istikamette gelişen talihini yenecek olan liderlerini bulmuştur. Ordu ve millet, Anafartalar Kahramanı Atatürk’ün Milli Mücadele'yi zaferle sonuçlandırmasında, genç, dinamik ve yepyeni modern bir devlet kurmasında en büyük ilham ve kuvvet kaynağı olmuştur.

5- Çanakkale, Milli mücadelenin bir nevi başlangıcı sayılmaktadır. Çanakkale, Türk'ün vatanseverliğinin, cesaretinin, mücadele azminin ve kahramanlığının sembolüdür.

16 MART

1848- Öğretmen Okullarının çekirdeği sayılan Darülmuallim kuruldu.

1920- İstanbul, İtilaf Devletleri tarafından işgal edildi.

1921- Sovyetler Birliği, Ankara Hükümeti'ni resmen tanıdı; Moskova Antlaşması imzalandı.

1994- TBMM tarafından dokunulmazlıkları kaldırıldıktan sonra gözaltına alınan 5'i DEP'li 6 milletvekili, TCK'nin 125. maddesine muhalefet ettikleri gerekçesiyle DGM'ye sevk edildi. Vatana ihanetle suçlanan milletvekilleri, 17 Martta tutuklanarak cezaevine konuldu.

17 MART

1976- Amerikan Northrop uçak şirketi, uçak alım satımlarıyla ilgili Türkiye'de rüşvet dağıttığı iddialarını doğruladı.

2005- Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin 1 Nisanda yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Kanunu nedeniyle

düzenlediği ''Gazetecileri Adliye Yollarına Alıştırma Yürüyüşü'' Babıâli Caddesi ile İstanbul Adliye Sarayı arasında yapıldı. İlerleyen günlerde de birçok meslek örgütü yeni Türk Ceza Kanunu'nu protesto yürüyüşü düzenledi.

2005- Sivas'ın Koyulhisar ilçesine bağlı Sugözü köyü Kuzucu Mahallesi'ndeki toprak kayması sonucu 15 vatandaş ve 21 ev toprak altında kaldı. 23 Martta aynı bölgede yeniden yaşanan heyelanda yaklaşık 5 milyon ton toprak daha kaydı. 15 vatandaşın yaşamından ümit kesildi.

2020 – COVID-19 (korona virüs) salgınından Türkiye'de ilk ölüm olayı gerçekleşti.

18 MART

1915- İtilaf Devletleri'ne karşı Çanakkale Zaferi kazanıldı.

1926- Papa I. Eftim (Pavli Erenerol), Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi'ni kurdu.

1940- Hitler ve Mussolini, İtalya'da buluştu. İtalya, Almanya'nın yanında savaşa girme kararı aldı. Bundan dört yıl sonra aynı gün, Almanlar Macaristan'ı işgale başladı.

1949- Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) kuruldu.

1956- Fransa, Cezayir'e asker çıkarmaya başladı.

1965- İnsanoğlu ilk kez uzayda yürüdü. Sovyet kozmonot Aleksey Leonov, Dünya'dan 2.177 kilometre yükseklikte, ''Voskhod II'' (Gündoğumu) adlı uzay aracından çıkarak 20 dakika boşlukta kaldı. Leonov, bu sürenin 12 dakika 9 saniyesini ''yürüyerek'' geçirdi.

19 MART

1866- Osmanlı Hükümeti, Süveyş Kanalı'nın açılması konusunda izin verdi.

1877- Osmanlı devletinin ilk Mebusan Meclisi toplandı.

1920- Mustafa Kemal, Ankara'da bir meclis toplanması amacıyla genelge yayınladı.

1975- Tarihe 1. Milliyetçi Cephe Hükümeti (1. MC) olarak geçen, dört sağ partiden (AP, MSP, MHP, CGP) oluşan

koalisyon işbaşına geldi.

1999- Ankara DGM Başsavcılığı, Fethullah Gülen hakkında, anayasal düzeni değiştirmeye çalıştığı gerekçesiyle

soruşturma açtı.

2003- ABD askerleri Irak-Kuveyt sınırındaki askerden arındırılmış bölgeye girdi. ABD uçakları da Irak'ın batısını bombalamaya başladı.

2016- İstanbul İstiklal caddesindeki canlı bomba saldırısında 5 kişi öldü, 39 kişi yaralandı.

20 MART

1653- Osmanlı tarihinde ilk bütçeyi yapmakla tanınan Sadrazam Tarhoncu Ahmet Paşa, bundan rahatsızlık

duyanların padişaha şikâyeti sonucu öldürüldü.

1792- Fransa Milli Meclisi, giyotinle idamı onayladı. Adını, mucidi Fransız Doktor Joseph Ignace Guillotin'den

alan giyotin, ilk kez 25 Nisan 1792'de kullanıldı.

1918- Türk Kadını Dershanesi açıldı. Dershanede yabancı dil, Türkçe ve müzik dersleri ile konferanslar verildi.

1930- Yeni çıkan Belediye Kanunu ile kadınlar ilk defa belediye seçimlerine katıldı.

1956- Fransa, Tunus'un bağımsızlığını tanıdı. Tunus'un ilk Devlet Başkanı Habib Burgiba oldu.

1981- Arjantin'in eski başkanı İsabel Peron, rüşvet suçundan 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

1996- İngiltere'de hükümet, ''deli dana'' hastalığının insanlara da bulaştığını açıkladı.

1998- Terör örgütünün elebaşlarından Şemdin Sakık ve kardeşi, Irak'ın kuzeyinde Barzani kuvvetlerine teslim

oldu.

2003- ABD'nin Irak operasyonu Bağdat'ın bombalanmasıyla başladı.

2005- Mersin'de Metropol miting alanında yapılan Nevruz kutlamalarının ardından Türk bayrağını yere atıp yakma girişiminde bulunuldu. Olay yurtta infiale yol açtı.

21 MART

1937- TBMM'de 1935'te kabul edilen Tunceli Kanunu'ndan sonra bölgede özellikle karakol, yol ve köprü inşaatlarına karşı çıkan aşiretler Nevroz gecesi ayaklanma başlattı. Ordu birlikleri isyanı bastırmak üzere bölgede harekâta başladı.

1973- Halk ozanı Âşık Veysel Şatıroğlu, Sivas'ın Sivrialan köyünde öldü.

1990- Elazığ'ın Palu ilçesi yakınlarında yolu kesen teröristler, bir araçtan indirdikleri 9 mühendisi öldürdü.

1995- Nevruz Bayramı ilk kez ''resmen'' kutlandı.

1995- Türk Silahlı Kuvvetleri, 35 bin personelin katılımıyla Irak'ın kuzeyinde harekât başlattı.

2014- Sosyal paylaşım sitesi Twitter'a erişim Türkiye'de yasaklandı.

22 MART

1945- Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Irak ve Yemen, Kahire'de Arap Birliği'ni kurdular.

1963- Yassıada duruşmalarında ''Anayasa'yı ihlal suçundan'' idama mahkûm edilen, ancak cezası yaş haddinden müebbete çevrilen eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar, adli tıbbın verdiği rahatsızlığına ilişkin rapor üzerine, 22 Martta Kayseri Cezaevinden tahliye edildi.

1995- Irak'ın kuzeyindeki harekâtta 3 bin terör örgütü mensubu çembere alındı, 200'ü öldürüldü, 8 er şehit oldu, 11 er yaralandı. 23 Martta ise Haftanin kuşatıldı. 89 terörist daha ölü ele geçirildi.

2001- Atatürk'ün manevi kızı, ilk kadın pilot Sabiha Gökçen, Ankara'da 88 yaşında vefat etti.