CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığı tarafından kadına yönelik şiddeti önlemek adına Yaşam Hak Projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında ‘Kadına şiddete son' sloganı ile yola çıkan ve 81 ili dolaşarak İstanbul Sözleşmesi'ni anlatmayı amaçlayan Yaşam Hak Otobüsü'nün ikinci durağı Bolu oldu. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ilk olarak Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ı makamında ziyaret etti.

Haber: Aslı Akış

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP Kadın Kolları MYK üyeleri Armağan Akyüz, Aliye Ersever, Yaşam Hak Komisyon üyeleri Emine Demirel Aksoy ve Sema Akdemir’den oluşan heyet yaşam hak otobüsü Ankara’dan yola çıktı. Heyetin ilk durağı Eskişehir ikinci durağı ise Bolu oldu.

Ankara’dan yola çıkan heyet, Bolu Belediyesi önünde Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve eşi Meral Özcan, Bolu Belediye Başkan Yardımcıları, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Zuhal Işın Toker ile partililer tarafından karşılandı.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka ile uzun yıllar milletvekilliği yaptıklarını belirterek Bolu’da ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Özcan; “Sayın Kadın Kolları Genel Başkanımızla uzun yıllar birlikte milletvekilliği yaptık, omuz omuza mücadele ettik. Bugün kendisini Kadın Kolları Genel Başkanı sıfatıyla burada ağırlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. Biliyorsunuz ben partide her görevde bulundum. Sayın Genel Başkana da geçenlerde esprili bir şekilde söyledim. Gençlik Kolları Başkanlığı yaptım, İlçe Başkanlığı yaptım, Belediye Meclis Üyeliği yaptım, İl Başkanlığı yaptım, bir süre Parti Meclis Üyeliği yaptım, Milletvekilliği yaptım, Belediye Başkanlığı yapıyorum. Yapmadığım bir görev kaldı, o da Kadın Kolları Başkanlığı dedim. Ama bizim tüzüğümüz Kadın Kolları Genel Başkanının kadın olmasını gerektirmiyor. Böyle bir açık var. Belki Belediye Başkanlığı’ndan sonra tecrübeli Kadın Kolları Genel Başkanı olarak da aktarmak isterim ileride. Bu tabi işin latifesi.” şeklinde konuştu.

“KIRSALDAKİ KADINLARA ULAŞAMAMA GİBİ SORUNLARIMIZ VAR”

Başkan Özcan, kırsalda yaşayan kadınlara ulaşma konusunda sıkıntılar yaşandığına dikkat çekerek; “Kadın Kollarımızın çalışması son derece önemli. Çünkü toplumumuzun yarısı kadınlardan oluşuyor. Bizim kadınlara, özellikle kırsaldaki kadınlara ulaşamama, anlayamama gibi sorunlarımız var. Aylin hanımın ne kadar çalışkan bir insan olduğunu milletvekilliği döneminden biliyorum, şimdi Türkiye’yi adım adım dolaşıyor. İnşallah çalışmalarınız meyvesini verecek. Aylin Hanım genelde tuttuğunu koparan bir insan, bu konuda da başarılı olacaktır. Bolu’daki Kadın Kollarımız da oldukça faal. Sayın İl Başkanımıza, Merkez İlçe Başkanımıza ve yönetici arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Pandemiye rağmen çalışmalarına devam ediyorlar. Pandemi süreci aşıldıktan sonra inşallah çalışmalara daha bir hız vereceğiz. Kadın Kolları İl Başkanımız aynı zamanda Kent Konseyi’nin de Genel Sekreteri oldu. Kent Konseyi Kadın Kolları ile birlikte daha verimli çalışmalara hep birlikte imza atacağız. Hepiniz tekrar hoş geldiniz, şeref verdiniz.” ifadelerini kullandı.

 “KATLEDİLEN KADINLARIMIZIN İSİMLERİNİ BAZI CADDE VE SOKAKLARA VERDİK”

Şiddete maruz kalmış, katledilmiş kadınların isimlerinin Bolu’da yaşatılması konusunda hassas davrandıklarını vurgulayan başkan Özcan; “Katledilen kadınlarımızın isimlerini bazı cadde ve sokaklara verdik. Sembolik olarak bu caddelerin bir veya iki tanesinin açılışını gerçekleştireceğiz. Şiddete maruz kalmış, katledilmiş kadınlarımızın isimlerinin Bolu’da yaşatılması konusunda hassas davranıyoruz. Bugün de sizlerle birlikte Özgecan Aslan Bulvarı’nın ve Emine Karabulut Caddesi’nin açılışını gerçekleştireceğiz.  Bolu Belediye Başkanı olarak nazik ziyaretiniz için çok teşekkür ederim.” diye konuştu.

“BAŞKA ÖZGE CAN’LAR, MÜNEVVER KARABULUT’LAR, EMİNE BULUT’LAR OLMASIN”

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın Boluluları mutlu edecek uygulamalar yaptığını ifade ederek kadına yönelik şiddette mücadelenin önemine vurgu yaptı. Nazlıaka; “Boluluları mutlu edecek uygulamalar yapıyor. Özellikle bugün yapılan etkinlikte kadınların gönlünde taht kurduğunu söylememiz gerekir. Çünkü gerçekten Kadına Yönelik Şiddette Mücadelede erkeklerinde nasıl bir tavır aldığı, erkeklerin de bu mücadelenin içerisinde aynı duyarlılıkla nasıl yer aldığı bizler için çok önemli, çok kıymetli. Bunun için ayrıca size teşekkür ediyoruz. Biliyoruz ve umuyoruz ki bu kız kardeşlerimizin adını orada yaşatalım ama başka Özge Can’lar başka Münevver Karabulut’lar başka Emine Bulut’lar olmasın” dedi.

“ŞİDDET MAĞDURU KADINLARIMIZ YALNIZ DEĞİL”

Şiddet mağduru kadınların toplumdan kendini izole ettiğini dile getiren Aylin Nazlıaka, CHP kadın kolları olarak kadınların yalnız olmadığını belirtti. Nazlıaka; “Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak yaşamak adına bir projeyi hayata geçirmiştik. Bu projede bir çağrı merkezi kurduk ve 444 82 85 numaralı çağrı merkezimizi arayan herkese buradan ücretsiz psikolojik hizmet, ücretsiz danışmanlık hizmeti, hukuki danışmanlık hizmeti ve aynı zamanda Cumhuriyet Halk Parti belediyelerinin olduğu yerlerde de barınma ihtiyacının karşılanması noktasında yardımcı oluyoruz. Kız kardeşlerimize hakikaten görünmez bağlarla bağlı olduğumuzu ifade ediyoruz. Onlara ‘yalnız değilsiniz, biz varız’ diyoruz. Çünkü biliyoruz ki, özellikle şiddet mağduru olan kadınlar kendini toplumdan çok izole ediyor. Yalnızlaşıyor, kendini değersizleştiriyor. O yüzden kendilerini yalnız hissetmesinler diye kadın kolları olarak onları kollarımızla sarıl sarmalıyoruz” şeklinde konuştu.

“300’E YAKIN KADININ HAYATINA DOKUNDUK”

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, hayata geçirdikleri projeye dair de bilgiler vererek, amaçlarından bahsetti. Nazlıaka; “Proje oldukça ses getirdi. Bugüne kadar 300’e yakın kadının hayatına birebir dokundu. Belki biz olmasaydık o kadınlardan bir kısmı hayatta olmayacaktı. Dedik ki; bu İstanbul Sözleşmesi sürecinde daha farklı şeyler yapmak lazım. Biz zaten pandemiye rağmen il il gidiyor, projeyi anlatıyorduk ama şimdi bir otobüsümüz var. Yaşamhak otobüsümüzle yollara çıktık ve dedik ki Kadına Yönelik Şiddet konusundaki duyarlılığı arttırmak, İstanbul Sözleşmesinin neden gerekli olduğunu daha net ifade edebilmek, herkese anlatabilmek için biz diyar diyar gezmeliyiz. Gitmediğimiz il, gitmediğimiz ilçe, gitmediğimiz mahalle, gitmediğimiz sokak, gitmediğimiz ev kalmamalı. Şuanda da Türkiye’yi karış karış geziyoruz. Türkiye kazan biz kepçe şeklide geziyoruz. Her yerde bulunuyoruz. İlk ziyaretimizde Genel Başkan Yardımcımız Gökçe Gökçen’de eşlik etti. O da zaten kadın hakları konusundaki duyarlılığıyla bilinen bir kız kardeşimiz. Onun için varlığı nedeniyle de ona da teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“BOLULU KADINLARIMIZA ATA TOHUMU GETİRDİK”

Bolu’nun kendileri için önemli bir il olduğunu kaydeden Nazlıaka; “Bolu bir cumhuriyet kenti ve burada bu kız kardeşlerimiz ile ilgili oluşturulacak olan duyarlılık, aslında kentten kente yayılmasında da önemli bir etki sağlayacak. Bolulu kız kardeşlerimize bir hediyemiz var. Onlara Kadın Kooperatifimizin ürünü olan bir ata tohumu getirdik. O ata tohumunu Bolu’ya vereceğiz. Bolu’dan aldığımız bir ata tohumunu da diğer ilimize götüreceğiz. Böylelikle bir yandan kadın emeğini birleştirirken diğer taraftan yüreklerimizi de birleştirmiş olacağız.” dedi.

“KADINA YÖNELİK ŞİDDET HERKESİN VİCDANINI SIZLATIYOR”

Kadına Yönelik Şiddet konusunda yüreğinde insan sevgisi olan kadın, erkek herkesin vicdanının sızladığına da dikkat çeken Aylin Nazlıaka; “Herkes bu süreçte çok büyük rahatsızlık duyuyor. Şiddet uygulamayan erkekler de bu süreçte çok rahatsızlık duyuyor. Ben çoğu kişiden “ben yolda yürürken eğer adımlarım önümde yürüyen bir kadınla aynı seyirde olursa, kadın acaba rahatsız oluyor mudur? diyerek adımlarımı seyrekleştiriyorum.” söylemlerini duyuyorum. Âdeta erkekler açısından da zorlayıcı bir sürece dönüştü. Eşitlikçi erkekler açısından zorlayıcı ve utanç verici bir sürece dönüştü bu ama iktidarın ne yazık ki Kadınlara Yönelik Şiddetle samimi bir mücadelesi olmadığını hepimiz biliyoruz. İşte o yüzden bizler değil elimizi, gövdemizi taşın altına soktuk. Biliyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Kadın Bakanlığı’nı da kurarak Kadına Yönelik Şiddeti önleyeceğiz. Gerçek anlamda kadın erkek eşitliğini, toplumsal cinsiyet eşitliği olduğu, eşit, demokratik, aydınlık bir Türkiye için hep birlikte inşa edeceğiz” açılamasında bulundu.

“PANDEMİYLE BİRLİKTE ARTAN BİR ÇOK PROBLEM VAR”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğine işaret ederek; “Türkiye’de bugün çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bir yandan pandemi bir yandan artık ekonomik kriz bile diyemiyoruz. Ekonomik buhranla mücadele etmeye çalışıyoruz. Esnafın, işçinin, çiftçinin, gençlerin hali ortada. İşsiz gençlerin sorunları ortada ama bir yandan da pandemiyle birlikte artan bir çok problem var. Bu problemlerin en başında da Kadına Yönelik Şiddet geliyor” dedi.

 “BİR KARDEŞİMİZİ DAHA KAYBETMEMEK İÇİN MÜCADELE ETME SÖZÜMÜZÜ SÜRDÜRECEĞİZ”

Gökçe Gökçen, İstanbul sözleşmesinin fesh edilmesine ilişkin konuşarak, sözleşmenin içeriğine değindi. Gökçen; “Ne yazık ki TBMM’nin ortaklaştığı bir kanun üzerine yıllar geçiyor ve İstanbul Sözleşmesi tek bir kişinin, gece yarısı kararıyla fesh ediliyor. İstanbul Sözleşmesi ne diyordu? Neden önemliydi bizim için? İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti sonlandırmak için çok net bir yöntem ortaya koyuyordu. Kadına yönelik şiddeti önlemek, kadına yönelik şiddetten korumak eğer koruyamıyorsa bir şekilde şiddet gerçekleşiyorsa, etkili bir şekilde soruşturmak ve cezalandırmak ve bununda ötesinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayarak bütüncül politikalar yürütmek. Aslında bu formülü sunuyordu İstanbul Sözleşmesi. Şimdi burada o yüzden sadece kadınlarla ilgili bir mesele değil, bu kadına yönelik şiddetle ilgili bir mesele de değil, TBMM’nin gasp edilen bir iradesi var. İşte o yüzden Kadın Kollarımızın yaptığı çalışma aynı zamanda Belediye Başkanımızın gösterdiği bu duyarlılık bizim için çok kıymetli. Çünkü İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkmak Kadına Yönelik Şiddete son demek ve yaptığımız bu çalışmalar aslında milletin iradesine sahip çıkmak anlamına geliyor. O yüzden yaşam hakkı otobüsünün ilk çalışmalarında önce Ankara’dan Eskişehir’e yola çıktık. Eskişehir’den de Bolu’ya geldik. Tekrar başkanımıza duyarlılığı için ve hizmetleri için çok teşekkür ediyorum. Bolu’da bugün bir takım çalışmalar yapacağız ve öldürülen kadınların isimlerini yaşatarak başka bir kız kardeşimizi daha kaybetmemek için mücadele etme sözümüzü sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim