AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın son günlerde kamuoyunda gündem olan söylemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Güner, başkan Özcan’a benzetme yaparak; “İnsanları, en temel hak olan su ile rızık ile terbiye edip korkutmak tarihte sadece Firavun’lara mahsustu. Şahsi ikballeri ve gündeme gelme çabaları uğruna, bu kürsüyü, bu makamı küçültmeye ve Bolu’yu rencide etmeye hiçbir biçimde hakkı yoktur” dedi.

Haber: Aslı Akış

AK Parti İl Başkanlığı’nda gerçekleşen basın toplantısına; Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Uğur Akbay ve belediye meclis üyeleri, İl Genel Meclisi Üyeleri ve birçok partili katılım sağladı.

AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, başkanlığında parti binasında basın toplantısı düzenlendi. Başkan Tanju Özcan’a adaletli, doğru sözlü, merhametli olma çağrısı yapan Güner, başkanlık makamının’ şov yapma’ yeri değil hizmet yeri olduğunu söyledi.

Bolu belediye meclisinde daha önce görülmemiş olaylara şahitlik edildiğine değinen İl Başkanı Suat Güner; “Bolu Belediye Meclisinde tarihimizde görülmemiş olaylara şahitlik ediyoruz. Bu meclis, Bolu halkına hizmet için oluşmuştur. Kişisel ikbal yeri değildir. Şov alanı hiç değildir. Tarihiyle, kültürüyle, coğrafi güzellikleriyle, turizmiyle öne çıkması gereken cennet Bolumuz, şahsi ihtirasları olan bir kişi yüzünden, maalesef ırkçı söylemlerle ve temsili yet makamına yakışmayan eylemler ile gündemden düşmüyor” dedi.

“GÜNER,  BAŞKAN ÖZCAN’I KINADI”

Güner, farklı örnekler üzerinden başkan Özcan’ı kınadıklarının altını çizerek; “Kentleri varil bombalarıyla ve kimyasal silahlarla dümdüz olan, bir milyon insanı, işkence, açlık ve tecavüz gibi insanlığa karşı suçlarla katleden; CHP'nin hala meşru lider olarak kabul ettiği katil diktatör Esed’ den kaçan, gariban ‘mültecilerin suyuna 10 kat zam yapacağım, elimden gelse zabıtalarla kentten atacağım, verelim bunları Esed'e diyerek’ insani duyarlılıktan uzak, insan hakları evrensel beyannamesine muhalefet eden, faşizan tavrı Aylan bebekler adına şiddetle kınıyoruz. 2 yaşındaki minik Aylan Kurdi’nin kıyıya vuran cansız bedenini kucağına aldığında, hıçkırıklara boğulan jandarma Astsubay Üstçavuş Mehmet çıplak’ın gözyaşları adına kınıyoruz! “geldikleri gibi giderler “ dendiğinde boynu bükülen masumlar adına kınıyoruz! Belediye Başkanının kovmak istediği mazlum sığınmacılara baktığımızda ise; Irak’tan gelenlerin çoğunun Türkmen yani Türk asıllı soydaşlarımız olduğunu görüyoruz. Afganistan’dan gelenlerin büyük çoğunluğu da Özbek Türküdür. Suriye’den gelenler içinde de ciddi sayıda Osmanlı bakiyesi Türkmen soydaşımız vardır.

“BOLU’YU RENCİDE ETMEYE HİÇBİR BİÇİMDE HAKKI YOKTUR”

Bu insanların geldikleri topraklar 100 yıl önce Osmanlı devletine aitti. Yani aynı devletin çatısı altında yaşıyorduk. 100 sene kadar evvel tek bir millet olduğumuz bu insanları hangi akıl ve hangi vicdan “geldikleri gibi giderler “deyip İngiliz işgalcileri ile bir tutar. Çanakkale’deki mezar taşlardan da mı utanmaz? Şahsi ikballeri ve gündeme gelme çabaları uğruna, bu kürsüyü, bu makamı küçültmeye ve Bolu’yu rencide etmeye hiçbir biçimde hakkı yoktur.

“HATIRLATMAK İSTİYORUZ!”

Bugün ilimizde 13 bin 500 yabancı uyruklu insan yaşıyor. Özcan’ın küçümsediği ve hor gördüğü Suriyeli sığınmacı sayısı ise 4 bin 200. Bunların 2 bin 250 kişisi Bolu merkezde yaşıyor. Suç oranlarına baktığımızda ise, yüzde 1’e bile denk gelmiyor. İşlenen suçların birçoğu da kendi aralarında çıkan husumetlerden kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN SORUMLULUĞU, COĞRAFİ SINIRLARIN ÇOK ÖTESİNDEDİR”

İl Başkanı Suat Güner, “Malum zihniyetten bu anlayış ve bilinci beklemenin hayal olduğunun farkındayız” diyerek başkan Özcan’a göndermede bulundu. Güner; “Anadolu coğrafyası her zaman mazlumların sığındığı bir yer olmuştur. Büyük bir cihan imparatorluğunun bakiyesi olan devletimizin gönül coğrafyası, sınırlarımızla ölçülemeyecek kadar geniş ve büyüktür. Bugün bu devletin temelini atan ve vatan toprağı haline getiren insanların çoğu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sınırları dışında dünyaya gelmiştir. Bölgesel bir güç haline gelen Türkiye’nin sorumluluğu, coğrafi sınırların çok ötesindedir.

“MALUM ZİHNİYETTEN BU ANLAYIŞ VE BİLİNCİ BEKLEMEK HAYAL OLUR”

Malum zihniyetten bu anlayış ve bilinci beklemenin hayal olduğunun farkındayız.

Ancak hiç değilse Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Balkanlardan, Kafkaslardan hatta Suriye’den gelen binlerce insanı Anadolu coğrafyamıza yerleştirdiğini,  Atatürk’ün partisi olduğunu her vesile ile dile getiren CHP’ye ve Bolu Belediye Başkanına hatırlatmak isteriz.

Atatürk’ün vefat etmeden evvelki en büyük arzularından biri de, nüfusunun yüzde 90’ı Arap olan Hatay’ı yurdumuzun bir parçası olarak görmekti. Keşke bunları anlayabilseydi” şeklinde konuştu.

“BOLUMUZUN ADINI LEKELEDİ”     

Başkan Tanju Özcan’ın Bolu’nun adının Türkiye’nin en faşist, en ırkçı ve en diktatör uygulamalarının olduğu bir kent olarak anılmasına neden olan kişi olarak işaret eden Güner; “Hizmet anlamında elle tutulur hiçbir icraat yapmamasına rağmen ülkemizin en güzel şehirlerinden biri olan Bolumuzun adını kişisel beklentilerine alet ederek birçok kez lekeledi. Bu güzelim şehrin, Türkiye’nin en faşist, en ırkçı ve en diktatör uygulamalarının olduğu bir kent olarak anılmasına neden oldu.

“KORKUTMAK TARİHTE SADECE FİRAVUN’LARA MAHSUSTU”

Şehrimizde yaşayan mültecilerin içme suyu ve katı atık bedellerine 10 kat zam yapma ısrarının insani, vicdani ve ahlaki hiçbir izahı yoktur. İnsanları, en temel hak olan su ile, rızık ile terbiye edip korkutmak tarihte sadece Firavun’lara mahsustu. Böyle devam ederse Bolu tarihine despotluğu ve zalimliği ile geçecektir. Bolu Beyinin karşısına her zaman Köroğlu’nun torunları dikilmiştir, yine dikilecektir. Her şey normalleştiğinde bu insanlar kendi topraklarına bir gün muhakkak dönecektir. Ancak bugün çaresiz kalan insanlara bir tekme atmak bu Aziz Milletin evlatlarına yakışmaz.

“BU NASIL BİR MERHAMET YOKSUNLUĞUDUR?”

“CHP’li Bolu Belediye Başkanı’nın; Fransa’daki Müslüman mültecilere su vermeyi yasaklayan belediyelerden ve yine 3 yaşında iken ölen Roman çocuğa mezarlıkta yer vermeyen Champlan ilçesinin Belediye Başkanı’ndan ne farkı var?” diyen İl Başkanı Güner; “Yezid, Kerbela’da Hz Hüseyin’i ve ailesini susuzluğa ve ölüme mahkum etmişti. Fransa’da mülteciye suyu yasaklayan zihniyet ile Bolu’da suyu 10 kat artırmaya kalkan zihniyetin Yezid’in tutumundan bir farkı var mıdır? CHP’li Bolu Belediye Başkanı’nın sözlerinin, mülteci botlarını denizin ortasında batırarak ölümlerine sebebiyet veren Yunan Sahil Güvenlik’in yaptıklarından anlayış olarak ne farkı var? Bu nasıl bir merhamet yoksunluğudur? şeklinde sorular yöneltti.

“BU ZİHNİYETE KARŞI DURACAĞIZ”

Güner, Suyun 10 kat zamlı uygulanması durumunda Avrupa’nın gerekçe gösterebileceğini ifade ederek;  “Avrupa’nın birçok ülkesinde gurbetçi vatandaşlarımız çalışmaktadır. Almanya, Fransa, Hollanda yarın kalkıp ‘Türklere suyu 10 kat zamlı vereceğiz’ diye bir uygulamaya soyunsa buna nasıl karşı duracak isek şimdi de aynı şekilde bu faşist uygulamaya karşı duracağız. Bir gün olur da Avrupa Bolu Belediyesinin tavrını gerekçe göstererek böyle bir uygulamaya yeltense CHP nasıl bir cevap üretebilecektir. Elbette verecek hiç bir cevapları olmayacaktır.

İstanbul Havalimanı yapılırken kuşların göç ve suyollarını bahane edip engel olmaya çalışan CHP zihniyeti, savaştan ve zulümden kaçan insanlara bir bardak suyu çok görmektedir. Unutulmamalı ki Çanakkale’de kuru ekmeği kendi yiyip taze ekmeği esir İngiliz ve Fransızlara yediren bir neslin torunları olarak bizler CHP’li Bolu Belediyesinin faşizan tutumuna asla müsaade etmeyeceğiz. Bolu’nun ismini tarihe kara bir leke olarak geçirmeye çalışan bu zihniyete karşı duracağız” dedi.

“ÇOCUKÇA ŞOVLARLA VE ÜST AKLIYLA GÜNDEMDEN DÜŞMÜYOR”

Başkan Tanju Özcan’ın hizmetleri ile değil üst aklıyla gündemden düşmediğini kaydeden Güner; “Bugün sağduyusuna inandığımız herkes görüyor ve biliyor ki 2019 Mart’ından bu yana Bolu şehri doğru düzgün hiçbir hizmet görmemiştir. Bolu Belediye Başkanı hizmetleri ve başarılarıyla değil yaptığı çocukça şovlarla ve üst aklıyla gündemden düşmüyor. 15 yıllık Ak Parti Belediyeciliğinin halkımıza sunduğu hizmetleri sürdürebilseydi Bolunun bir dönem heba olmazdı” diye konuştu.

Güner, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı televizyon programında Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında konuşmasını da anımsatarak; “En son olarak Habertürk kanalına çıkan Kılıçdaroğlu bile “ Bolu Belediyesi'nde öyle bir karar çıkacağını zannetmiyorum. O doğru değil, kimseyi susuz ve aç bırakamazsınız. Hiçbir canlıyı bırakamazsınız. Doğa ormana yağmur veriyor. Düşmanınız dahi olsa aç bırakamazsınız. CHP'nin politikası asla ve asla ırkçı olamaz. İnançlara, kimliklere saygı gösteririz. Temel hedefimiz budur" demiştir

“BU TAVIR VE SÖYLEMLER KARŞISINDA ÖZCAN’IN ARKASINDA DURMAMIŞLARDIR”

Öyle gözüküyor ki hem CHP’nin genel merkezi, hem ittifak ortakları olan İYİ parti ve HDP, hem de Bolu teşkilatları, bu tavır ve söylemler karşısında Özcan’ın arkasında durmamıştır.

Milletvekilliği döneminde ki, yapmacık sevecenliğin arkasında gizlemeye çalıştığı gerçek Tanju Özcan ortaya çıkmıştır. Hukuk dışı ve gayri insani tavırlarına dayanamayan Başkan yardımcıları, istifaya zorlanan müdürler, kapı önüne koyduğu gariban işçiler de dahil olmak üzere hiç kimse onun bu kadar vicdan ve merhamet fakiri bir tutum göstereceğini, makamının gerektirdiği ağırlığı veremeyeceğini tahmin bile edemezdi” ifadelerini kullandı.

“SUDAN BAHANELERLE GÜNDEM OLUŞTURMA ÇABASININ FARKINDAYIZ”

Son gerçekleşen ağustos ayı ikinci birleşiminin belediye personelleri ile doldurulduğunu dile getiren Güner; “Biz en başından beri şov yaptığının farkındayız. Ağustos ayı ikinci meclis toplantısını halka açık yapıyoruz deyip Belediye personelinin Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezinin çoğunluğunu doldurduğunun farkındayız. Vicdanlı CHP’li meclis üyelerinin ret oyu vermesinden çekinildiği için komisyondan gelmedi bahanesiyle oylama yapılmamasının farkındayız. Sudan bahanelerle gündem oluşturma çabasının altındaki sebeplerin farkındayız.” diye konuştu.

“BU MAKAM ŞOV MAKAMI DEĞİLDİR”

İl Başkanı Suat Güner, başkan Özcan’a İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan hakları sözleşmesi, Cenevre sözleşmesi ve Anayasa hükümlerini de hatırlatarak; Özcan’ın bir hukukçu olarak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan hakları sözleşmesi, Cenevre sözleşmesi ve Anayasa hükümlerini bilmemesi mümkün değildir.  Ancak bunları özümsemediği aşikardır. Meclis Üyelerimizin konuşmalarına türlü bahanelerle engel olmak, Bolu halkının onlara vermiş olduğu yüzde 47’lik temsil hakkını yok saymak olmuyor mu?

En başta belirttiğimiz gibi bu makam şov makamı değildir. Kendisinden adaletli olmasını, vakar sahibi olmasını, doğru sözlü olmasını, merhametli olmasını ve bu vebalin altında daha fazla ezilmeden makamının gerektirdiği gibi çalışmasını bekliyoruz. İşin özü, şov değil Görev süresi bitene kadar hizmet bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim