Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Türker Ateş, Anadolu'nun binlerce yıllık yöresel ürünlerinin tanıtımı, uluslararası pazarlara açılması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla coğrafi işaret alan ürünlerin kırsal kalkınmayı desteklediğini ve istihdam sağlayacağını söyledi.

Özel Haber: Aslı Akış

Coğrafi işaretli ürünlerin standartlarının korunması ve katma değerinin artırılması için gerçekleştirilecek çalışmalar hakkında bilgiler veren Bolu TSO Başkanı Türker Ateş, coğrafi işaret alan her ürünün bir hikayesi olduğunun altını çizdi. Ateş, ürünlerin korunması ve sürdürülebilir olması adına Valilik, Belediyeler, Gıda Mühendisleri Odası, Ziraat Odası ve Ticaret Odasının işbirliği içinde destek vermesi gerektiğine işaret etti.

Coğrafi işaretlere başvurma hikayesinin 2016 yılında başladığını dile getiren Bolu TSO Başkanı Türker Ateş, ilçelerin kaybolan değerlerinin katma değere dönüşmesine vesile olduklarını belirtti. Ateş; “Artık coğrafi işareti ilimizde de çok duymaya başlayacağız. Bunun aslında hikayesi 2016 yılından itibaren başlıyor. Coğrafi işaretlere başvurmamızın esas sebebi; 1.’si kırsal kalkınmayı desteklemek. 2.’si yerinde istihdamı sağlamak. 3.’sü de ilçelerden göçü önleyebilmek. İlçelere aşı getirmemiz gerekiyor. Nasıl getirebiliriz diye düşündüğümüz zaman, ilçenin kaybolan değerleri var. Aslında bu değerlerin katma değere dönüşmesini de vesile olduk bu noktada” diye konuştu.

“17 TANE İLİMİZDE COĞRAFİ İŞARET VAR”

İlimizin 17 coğrafi işaret alan ürününden bahseden Türker Ateş, kaybolmuş değerlerin ön plana çıkarılması katma değere dönüştürülmesi hikayesinin nasıl ve ne şekilde başladığını paylaştı. Ateş; “Kadın girişimciler kurulumuz bu projeyi üstlenmişti. Başlangıcı onlar yaptı sonrasında bizde devam ettik o süreçte. 2017 yılında müracaat ettiklerimizin çoğu coğrafi işaretleri şu dönemde aldı. Yaklaşık olarak 17 tane ilimizde coğrafi işaret var. Bizle birlikte ilçelerimizden müracaatlarımız oldu. Bizden daha önceden müracaat edilen Göynük’ten vardı.

“İLİMİZİN ÇOK FAZLA DEĞERİ VAR”           

Bolu Belediyesi’nin o dönemde BEHTER üzerinden müracaatları vardı. Şimdi ilimiz o kadar güzel bir il ki, o kadar çok değerler var ki, bu değerlerin hepsini ifade etmek, coğrafi işarete müracaat etmek zor. Yani ne gücümüz yeter ne de zamanımız yeter. Dolayısıyla katma değere dönüşebilecek, kaybolmuş değerimizi ön plana çıkartacak, satışlarında karlılığı artırabilecek, volüm yakalayabileceğimiz, çok ürün kazanabileceğimiz ve bu tüccarlarımızın ticaret işiyle uğraşanlarımızın da cebini doldurabileceği, ev hanımlarının bile yapabileceği ürünler üzerinde, arkadaşlarımız ve yönetim kurulumuz, kadın girişimciler kurulumuz bir araya geldik ve bunların üzerinde durduk. Müracaatımızı yaptık. Bunların tescillerini aldık” şeklinde konuştu.

“COĞRAFİ İŞARET ALAN ÜRÜNLERİN HER BİRİNİN BİR HİKÂYESİ VAR”

Coğrafi işaret alınabilmesi için ürünle ilgili olarak, kullanım biçimi, ürünün tanımı ve ayırt edici özellikleri, üretim yeri, coğrafi işaretin türü mahreç işareti ve menşei logolarının üretim alanında gerçekleşmesi zorunlu bulunan özellikler olmasına dikkat çeken Ateş; “Şimdi  mahreç ve menşei logoları var. İşaretleri var. Bunları artık ürünlere tek tek koymaya başlayacağız. Bu ürünleri de artık Dünya’da ve Türkiye’de duyulmaya başlayacak ve o işaretleri olan, logoları olan ürünlerin dışında ürün satın almayacaklar. O ürünlere o amblemleri, işaretleri, logoları koyduğumuz zaman onun hakikaten o skalada o ölçekte olduğunu ifade etmiş oluyoruz. Dolayısıyla aldığı ürünün garantisini bizler vermiş oluyoruz. Her ürünün kontrolleri var. Örneğin, Tarım İl Müdürlüğü’nde, İlçe Belediyeler, İl Belediyeler, Ticaret Odaları, kurum ve kuruluşlar var. Bunların bir hikayesi de var, ürünün hikayesi. Ürünün hikayesine o ürünler uymak zorunda. Yani içerisindeki karışımları, ürünün doğadan yetişmesi, o şartları sağlaması ve içerisindeki müptelası içeriği tamamen uyumlu olmak zorunda. Onlara uyduğu zaman o işaretleri koymuş olacağız” ifadelerini kullandı.

“ÜRÜNLERİMİZİ KORUMA ALTINA ALACAĞIZ, KORUYACAĞIZ”

Bolu TSO Başkanı Türker Ateş, coğrafi işaret logolu, işaretli olan ürünlerin katma değere dönüşmesi, yaşanabilir ve sürdürülebilir olması için izlenecek yol haritası hakkında bilgiler vererek; “Şimdi coğrafi işaret almış ürünü her yerde bulabilirsiniz ama coğrafi işaret logolu, işaretli olan ürünleri alıyorsanız, katma değerleri ödeyerek almak zorundasınız. Çünkü onun arkasında bir senaryo var, bir hikaye var, bir de arkasında güvence var. Bunu mutlaka bu noktada hareket etmek lazım. Bundan sonra ne yapacağız? 1.’si ürünlerimizi koruma altına alacağız. Biz koruyacağız. Bu coğrafi işaretleri alan kurum ve kuruluşlarının güvencesi altında. 2.’si tüketici, eğer yiyecekse veya kullanacaksa bunları güvence altına almış oluyoruz. 3.’sü ise bu ürünlerin bir emeği var. Katma değere dönüşmüş olan üreticileri ve onların en azından bir değer kazandırarak cebini dolduracağız. Biz ne yapacağız? Bu işin üstesinden gelmeye ve bunun sürdürülebilir olmasına gayret edeceğiz. Takipçisi olacağız. Biz Ticaret Odasındayız. Bizden sonra gelen arkadaşlarda bu ürünleri koruma altına alacak ve takip edecek” dedi.

“HEDEFİMİZ AVRUPA BİRLİĞİ’NDE DE TESCİL ALMAK”

Coğrafi işaretleri Avrupa birliğine de tescil ettirerek yurt dışı pazarında yer alınmasının önemine vurgu yapan Ateş; “Bizim esas hedefimiz sadece Türkiye’de kalmak değil. Bunu Avrupa’ya da ulaştırmak. Şuan da Avrupa’ya giden ürünlerimiz var. Hepsi birbirinden değerli. Bunlar çıkabilir ama Avrupa’ya çıktıktan sonra bu ürünleri katma değere dönüştüremiyorsanız, talepleri de karşılayamıyorsanız orda bir sıkıntı olur. Bunları da sürdürülebilir olması için takipçisi olmamız lazım. Bu arkadaşlar eğer bu ürünlerinin logosunu, işaretini kullanırlarsa, mutlaka bizden izin almak zorundalar veya o kurumlardan izin almak zorundalar. O standartlarda ürün üretmek zorunda. Tabi bu yasal zorunlulukta var ve bizim bunlara belli adetlerde denetlememiz lazım. Önümüzdeki sene Türkiye genelinde de her yerde bu işaretleri göreceksiniz ve bu ürünler tavsiye edilecek. Uluslararası bir arena da baktıkları zaman bu işaretleri görmek zorundalar.

“ÜRÜNLERİMİZİN KATMA DEĞERE DÖNÜŞMESİ İÇİN HEP BERABER ÇALIŞACAĞIZ”

1.’ci aşamayı biz yaptık. 2’si bu işi katma değere dönüştürmek isteyenlerle, basın mensuplarımızla, ilimizin idarecilerle hepimiz aynı masaya oturacağız. Bunu katma değere dönüştürmesi için hep beraber çalışma yapacağız. Biz ateşi yaktık bundan sonra ateşe odun atmak köylülerimizin, üreticilerimizin, bundan faydalanacak herkesin gelip odun atması gerekiyor ve idarecilerimizin de bunu sahiplenmesi gerekiyor. Bu işi hep beraber yapacağız. Onun için Gıda Mühendisleri odası bu işin içerisinde olmak zorunda, Ziraat Odası, Ticaret Odası, Belediyeler, Valilikte olmak zorunda. Kısaca herkes olmak zorunda” açıklamasında bulundu.

“HERKESE DESTEK VERİRİZ; YETER Kİ KATMA DEĞERE AŞA DÖNÜŞSÜN”         

Bolu TSO olarak tescilini aldıkları ürünlerin Bolu belediyesinin kooperatifi ile ticarileştirildiğini ifade eden Türler Ateş; “Ticaret ve Sanayi Odaları ticarete müdahale etmez. Yani biz kendi işletmemizi kurup da bu ürünleri satalım diyemeyiz. Çünkü yasal imkanlar da buna el vermiyor. Belediyenin kooperatifi var şuanda. Kooperatif üzerinden bu ticari işletmesi var. Bu kooperatif aynı zamanda bizim üyemiz. Kooperatif bunu ticarileştirdi ve tedarik zinciri oluşturdu. Köylülerimizden üreten kişilerden tedarik ediyor. Biz Belediye ile protokol yaptık. Bu protokolde izin verdik. Coğrafi işaretleri kullanması adına izin verdik. Bizim tescilini aldığımız ürünleri kullanma hakkını verdik. Dolayısıyla Belediye’ye bu konuda destek verdik. Daha doğrusu hem üreticimize hem Belediyemizin o şirketine izin verdik. Biz bu logoları herkese izin veririz. Standart da uygun olacak herkese destek veririz. Yeter ki katma değere dönsün, aşa dönüşsün, insanlarımız buradan para kazansın, cepleri dolsun” şeklinde konuştu.

“BU YELPAZENİN BÜYÜMESİNİ İSTİYORUZ”

“İlimizde ve ilçelerimizde sahiplenilmesini düşündüğünüz ürünler varsa bizlerle paylaşın” diyen Türker Ateş; “Sürekli elimizde malzemeleri neler olabilir diye düşünüyoruz. Özellikle bir de tat alacağımız yemekler olması lazım.  Fikirlere açığız. Biz tescil etmekte yardımcı olabiliriz. Tescil etmek isteyen kurum ve kuruluş varsa eğer onlara da yardımcı olabiliriz. Biz bu yelpazenin büyümesini istiyoruz ama çokta boğmak istemiyoruz. Çokta dağılırsak, yelpazede yaparsak fokuslanmamız zor olur, ürününde kontrolü zor olur. Bu değerleri çok yapmaktansa sağlıklı yapmak taraftarıyız. Sağlıklı bir şekilde vedam edeceğiz. Elimizde 22 tane ürün var. Bunlarında coğrafi işaretleri bugün yarın tescil olacak diye bir şey söz konusu değil. Bu süreçtir. Aklınıza gelen değerler ve ilçemize sahiplenebileceğini düşündüğünüz ürünler varsa bizlerle paylaşın. Biz yardımcı oluruz. Ya ilçemizden birileri müracaat eder ilçedeki belediyemize ya da kurum ve kuruluşlar olur veya biz yardımcı oluruz. Biz devreye gireriz” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim