Öğretmenler en başta meslek kanunun kendilerinin katılımıyla hazırlanmadığını, öğretmenleri ayrıştırıcı, iş barışını bozucu sonuçlara yol açabileceğini söylüyor. Eğitim Sen Bolu Şubesi Başkanı Zehra Kulalı Gezici; “Öğretmenlik meslek kanunundan olumsuz etkilenecek olan çocuklarımız ve ortak geleceğimiz için kamusal hizmetin doğası gereği eşit ve nitelikli olması zorunludur. Bu yüzden öğrencilerimizin eğitim hakkı için bu grevimiz ayrıca öğrencilerimiz ve ortak geleceğimiz içindir.2 Kasım da tüm velilerimizden bu desteği bekliyoruz” diyerek çağrıda bulundu” dedi.

HABER: ASLI AKIŞ

13 eğitim sendikası, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla 2 Kasım’da tüm Türkiye genelinde iş bırakacaklarını duyurmuştu. Eğitim Sen Bolu Şubesi Başkanı Zehra Kulalı Gezici, sendika binasında bir araya geldiği meslektaşları ile birlikte açıklamada bulundu.

Gezici, Eğitim çalışanlarından ve kamuoyundan gelen tepkilere rağmen, Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan geri adım atılmaması üzerine 13 eğitim sendikası harekete geçtiğine işaret ederek; “Bu sendikalarımızın 14 Ekim’de yaptığı toplantıda ÖMK’nın geri çekilmemiş ve eğitimin bazı kronikleşen sorunlarına hâlâ çözüm getirilmemiş olmasına karşı sessiz kalınamayacağı konusunda ortaklaşılmıştır” dedi.

“EĞİTİM ÇALIŞANININ KRONİKLEŞEN SORUNLARINA KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTİYORUZ”

Eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarına karşı ses yükseltip irade gösterdiklerini belirten Gezici; “Buradan hareketle; biz aşağıda ismi yer alan eğitim sendikalarının üye ve yöneticileri olarak; mesleki haklarımıza ve itibarımıza büyük bir tehdit unsuru olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı harekete geçiyoruz. Hepinizin bildiği gibi teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda zaten ücretli, sözleşmeli, kadrolu olarak ayrıştırılmış olan bizi yeni sıfatlarla bir kez daha ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim çalışanları açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir. Bizler birer öğretmen sorumluluğuyla, sadece bu kanuna karşı değil, eğitimin ve eğitim çalışanının kronikleşen sorunlarına karşı sesimizi yükseltiyor, irade gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

“TALEPLERİMİZ ÇOK AÇIKTIR”       

Birer öğretmen sorumluluğuyla, sadece bu kanuna karşı değil, eğitimin ve eğitim çalışanının kronikleşen sorunlarına karşı seslerini yükselteceklerini vurgulayan Gezici talepleri sıralayarak; “Atılması gereken en acil adım, 19 Kasım’da yapılacak olan kariyer sınavının iptal edilmesidir. Sonrasında ise bizlere hiç danışılmadan hazırlanan ve içeriği sırtımızdaki yükü daha da artıracak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim çalışanlarının görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Ülkedeki gerçek enflasyonda eğitim çalışanlarının alım gücünün ne kadar düştüğü de açıktır. Oysa insanlık onuruna yaraşır ücretler alarak çalışmak bir haktır ve ay sonunu getiremeyen, kirasını ödeyemeyen, faturalarını ödemekte zorlanan bir eğitim çalışanının mesleğini sağlıklı şekilde yapabilmesi mümkün değildir. Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir” şeklinde konuştu.

“MÜLAKATIN OLDUĞU YERDE LİYAKAT OLMAZ”

Sosyal devlet ilkesi gereği öğretmenlere ayrım gözetilmemesi gerektiğini hatırlatan Zehra Kulalı Gezici,  ve öğrencilere öğretilebilecek değerlerden bahsetti. Gezici; “Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir. Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir. Öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerlerden biri adalet iken eğitimin bu değerden yoksun hale gelmesi kabul edilemez. Mülakatın olduğu yerde liyakat olmaz. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır” diye konuştu.

“ŞİMDİ BİRLİK ZAMANIDIR” 

Gezici, taleplerin yerine getirilmesi için 2 Kasım’da 1 gün süreyle iş bırakacaklarını vurgulayarak; “Eğitim Anayasal bir hak iken ve bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalıdır. Bu taleplerimizin yerine getirilmesi için, üretimden gelen gücümüzü kullanarak uyarı niteliğinde bir eyleme imza atıyor ve 2 Kasım’da 1 gün süreyle iş bırakıyoruz. Tüm eğitim sistemi ve dolayısıyla ülkenin geleceği için sıraladığımız bu haklı taleplerin cevap bulmaması halinde, eylemliliğimizi artırarak sürdüreceğimizi ilan ediyoruz. Sizlerin de hakları için verdiğimiz bu mücadeleye, omuz vereceğinizi umuyoruz. “Şimdi birlik zamanıdır” diyoruz! Son verilmelidir.” şeklinde konuştu.

İŞ BIRAKMA EYLEMİ YAPACAK OLAN SENDİKALAR

Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Teç Sen, Anadolu Eğitim Sen, Özgür Eğitim Sen, Eğitim Hak Sen, Eksen Eğitim Sen, İdeal Eğitim Sen, Eğitim Söz Sen, Eğitimde Birlik Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı birleşerek 2 Kasım’da eylem kararı aldılar.

Editör: TE Bilisim