Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı’na ilişkin açıklama yaparak tasarının geri çekilmesini istedi. Gezici; “Öğretmenler hakça bir statüden yararlanmalı ve öğretmenlik mesleği, hak ettiği kamusal saygınlığı görmelidir. İnanıyoruz ki hep birlikte ve yan yana durduğumuz müddetçe başarılı olabilir, bu gidişatı değiştirebiliriz. El ele verip, umudumuzu güçlendirelim.” dedi.

 HABER: ASLI AKIŞ

“Değerli Öğretmen Arkadaşım” diyerek başladığı mektupta öğretmenlik meslek kanunundan öğretmenlerin beklentileri olduğunu vurgulayan Zehra Kulalı Gezici; “Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmaları sürecinde öğretmenin sunduğu hizmetin bir kamu hizmeti olduğu, dolayısıyla eğitim hizmetlerinin düzenli, sürekli ve kar amacı gütmeyecek şekilde baştan aşağıya yeniden düzenlenmeden yapılacak bir kanun düzenlemesinin yaşanan sorunlara çözüm olmayacağı açıktır.

“DİKKATE ALMADAN ATILACAK ADIMLARIN KARŞISINDA OLDUĞUMUZ BİLİNMELİDİR”

Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndan beklentiler öğretmenlerin yetiştirilmesi, iş güvencesi, mesleğe alınması, ücretler, emeklilik, sağlık, öğretmenlik mesleğinin temel sorunlarının dikkate alınmasıdır. Eğitim emekçileriyle, sendikalar ve alandaki meslek örgütleriyle diyalog kurulmadan, bu konudaki talepler dikkate almadan atılacak adımların karşısında olduğumuz bilinmelidir.

Öğretmenlik meslek kanunu hazırlanma biçimi ve içeriği öğretmenlerin beklentilerini karşılamak durumundadır. Kendileri ile ilgili olan bir kanunun, hazırlık sürecini sadece edilgen bir şekilde dışarıdan izlemek durumunda kalacak olan öğretmenlerin, kanun aracılığı ile sorunlarının çözülmesi mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

“ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ, HAK ETTİĞİ KAMUSAL SAYGINLIĞI GÖRMELİDİR”   

Gezici, ILO / UNESCO Ortak Belgesi olan Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi Kararını örnek göstererek; “Öğretmenlerin statüsü, eğitim alanında ulaşılacak amaç ve hedefler göz önüne alınarak, bu konudaki gereksinmelere yakışır (uygun) olmalıdır; bu amaç ve hedeflere ulaşılması için, öğretmenler hakça bir statüden yararlanmalı ve öğretmenlik mesleği, hak ettiği kamusal saygınlığı görmelidir.

Öğretmenlerin çalışma koşulları, eğitimin en yüksek derecede etkililiğini sağlayacak nitelikte olmalı ve öğretmenlere, kendilerini tümüyle mesleksel uğraşlarına adama olanağı vermelidir. Öğretmenler, mesleki durumlarını ya da kariyerlerini etkileyecek nitelikteki keyfi eylemlere karşı etkili bir biçimde korunmalıdır.

Mesleklerini icra ederken, öğretmenlerin akademik özgürlükten yararlanmaları sağlanmalıdır.  Bireyin gelişimi ve eğitim sistemi üzerine öğretmenlerin yapacakları tavsiyelerden önemli ölçüde yararlanılmalıdır.” şeklinde konuştu.

“YANLIŞ POLİTİKA VE UYGULAMALARA DERHAL SON VERMELİDİR”

Öğretmenlik mesleğine ilişkin her türlü yanlış politika  ve uygulamaya son verilmesi gerektiğinin altını çizen Gezici; “Öğretmenlik mesleğinin değersizleştirilmesine yol açan her türlü politika ve uygulamalara karşın, öğretmenler her yönüyle piyasa odaklı, bireysel ve teknik bakış açısını yıkma potansiyeli taşıyan en önemli aktörlerdir. Bu nedenle siyasi iktidar, öğretmenleri toplumsal olarak etkisiz, halkın aydınlanması yerine, her dönem iktidar denetiminde olması gereken önemli bir meslek grubu olarak görmüştür.

MEB, gerçek anlamda öğretmenlerin niteliklerini arttırmayı hedefliyorsa, öncelikle öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenliği herkesin yapabileceği ‘teknik bir iş’ haline getiren yanlış politika ve uygulamalara derhal son vermelidir.” diye konuştu.

“EL ELE VERİP, UMUDUMUZU GÜÇLENDİRELİM”

Zehra Kulalı Gezici, Türkiye’de eğitimin niteliğini artırmak ve öğretmenlerin sorunlarına kalıcı çözümler üretmenin mümkün olmadığına işaret ederek gidişatı değiştirme çağrısında bulundu. Gezici; “Gündeme getirdiği her düzenleme ve uygulamayla eğitim sistemini kaosa sürükleyen, öğretmenleri, öğrencileri ve velileri attığı her adımda mutsuz eden MEB’in, emeğimizi değersizleştiren, mesleki itibarımızı ayaklar altına alan politika ve uygulamalardan vazgeçmedikçe, Türkiye’de ne eğitimin niteliğini arttırmak, ne de öğretmenlerin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek mümkün görünmemektedir.

Haklarımız yok sayılsa da emeğimiz değersizleştirilmeye çalışılsa da geleceğimiz belirsizliğe mahkûm edilse de inanıyoruz ki hep birlikte ve yan yana durduğumuz müddetçe başarılı olabilir, bu gidişatı değiştirebiliriz. El ele verip, umudumuzu güçlendirelim.”

 

 

Editör: TE Bilisim