Bolu İli Erozyon Önleme ve Ağaçlandırma Gönüllüleri Derneği tarafından, Köroğlu İlk ve Ortaokulu ile Koç İlk ve Ortaokulunda öğrenim gören öğrencilere, erozyon ve ağaçlandırma ile ilgili sunum yapıldı.
Köroğlu İlk ve Ortaokulunda düzenlenen sunuma konuşmacı olarak Orman Mühendisi İbrahim Yüksel katıldı. İbrahim Yüksel buradaki sunumunda erozyonun zararları, önleme için alınacak tedbirler ve ağaçlandırma ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.
Buradaki sunum öncesinde açılış konuşması yapan BEMAD Dernek Başkanı İrfan Denizli, “Öncelikle erozyon konusunu sizlere sunmamızın iki amacı var. Birincisi genç beyinlere kaydolan bilgiler silinmemekte olduğunu biliyoruz. İkincisi % 65’i ormanla kaplı olan güzel Bolu'muzda erozyonun az olması nedeni ile tehlikesinin farkında olmayabiliriz. Ancak sizler, ileride erozyonun yoğun olduğu bir yerde kaymakam, vali veya idareci olacaksınız. O zaman bu bilgilere ihtiyacınız olacak ve bizleri hatırlayacaksınız.” diye konuştu.
BEMAD tarafından düzenlenen sunumlar Koç İlk ve Ortaokulu ile devam etti. Koç İlk ve Ortaokulunda, erozyon hakkında bilgilendirmelerde bulunan BEMAD Dernek Başkanı İrfan Denizli öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı; “Hepimizin bildiği gibi erozyon ve çölleşmeyi halkımıza tanıtmakta 1992 yılında kurulmuş olan Tema Vakfı büyük çapta etkili olmuştur. Ancak, Dünyamızın kuruluşundan beri erozyon tehlikesi ve erozyon ile mücadele çalışmaları vardır. Şimdiye kadar olduğu gibi, daha önceden de erozyon ile mücadele çalışmalarını Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğü ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı birimler tarafından yürütülmekte idi. Daha sonra, sadece çölleşme ve erozyonla mücadele çalışmalarını yapmak üzere Orman ve Su İşleri Bakanlığına bağlı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü kurularak mücadele çalışmalarını başarı ile südürmektedirler. Hatta 2023 yılına erozyonu 170 milyon tona düşürmeyi ve şu anda ülke alanının %28.5 olan orman varlığımızı da % 30 a çıkartmayı hedeflemektedirler. Ancak, sadece bu kurumların çalışmaları yeterli olamaz. Tüm Kurumlar, Sivil Toplum Örgütleri ve halk olarak hepimiz taşın altına elimizi koyarsak bu tehlike asgariye inecektir.”
