İyi kahveyi, kahve tutkunları ile buluşturma mottosuyla yola çıkan yerli ve milli kahve markası Espressolab, şimdi de nitelikli kahvelerini aşçılarıyla meşhur gastronomi kenti Bolu’da, açtığı mağazasıyla kahve severler ile buluşturuyor.

Basın Bülteni

Türkiye’nin en büyük 3. nesil kahve markası olan Espressolab, misafirlerine en taze haliyle sunduğu iyi kahve deneyimini, Bolu’da açtığı mağazasıyla kahve severlerle buluşturmaya devam ediyor.

Minimal, ferah mimarisi ve co-working çalışma alanlarıyla Bolu’ya yeni bir mekan deneyimi yaşatmaya hazırlanan Espressolab; Kolombiya, Brezilya, El Salvador, Guatemala, Honduras, Kenya ve Etiyopya’nın yerel çiftliklerinden bizzat getirttiği kahve çekirdeklerini uzman kavurma kadrosu eşliğinde kavurarak kahve tutkunlarına dünyadaki gurme kahve kültürünün değişik tatlarını sunuyor.

2014’te İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ilk mağazasıyla kapılarını açmasından itibaren kahve tutkunları arasında önemli bir hayran kitlesine sahip olan marka, şimdi Bolu’da kahve severlere hizmet veriyor.

ESPRESSOLAB, İLK AÇIK MUTFAK MAĞAZASI DENEYİMİNİ BOLU’YLA BULUŞTURUYOR

Açık mutfak konsepti ile Espressolab, Bolu ile buluşuyor. Espressolab Bolu mağazası, mutfaktan tabağa kadar uzanan bütün süreci, hazırlama aşamalarını camekanda misafirlerine izleme imkânı sunar. Misafirlere sunduğu nitelikli kahvelerinin yanında yiyecek grubunda da aynı titizliği gösteren Espressolab, popüler olma kaygısından uzakta lezzet ve kaliteyi birinci sırada tutarak üretim yapıyor. Donuk ürünlerin kullanılmadığı ve katkı malzemelerinin üretime dahil edilmediği mutfaklarında tatlı ve tuzlu birçok çeşit ürünü el yapımı ve günlük olarak üretiliyor.

ESPRESSOLAB İYİ BİR KAHVE DENEYİMİ YAŞATMAYA ÖNCELİK VERİYOR

Espressolab, diğer kahve zinciri markalarından farklı olarak üretimini taze ve günlük hazırlamaya, dondurulmuş gıda kullanmamaya özen gösteriyor. Çekirdeklerini özenle kahvenin diyarı olan Kolombiya, Brezilya, El Salvador, Guatemala, Honduras, Tanzanya, Kenya ve Etiyopya ülkelerinde özel çiftliklerde üretilen çekirdekleri temin ediyor. Tüm bu aşamaları Espressolab’in Kurumsal Pazarlama ve İletişim Müdürü Ersin Kefeli şu sözlerle ifade ediyor:

   “Espressolab’i zincir markalardan ayıran şey; zincir marka olurken hâlâ butik bir mağaza anlayışıyla yönetilmesi. İyi bir kahve sunmak için topraktan fincana tüm süreçleri titizlikle takip ediyoruz. Her yeni hasatta kahvemizin tadım notlarına yeniden bakıyoruz. Baristanın kahveyi hazırlayıp misafire sunmasına kadarki tüm süreçlerde titizlik içinde çalışıyoruz. Menümüzde Espresso bazlı, filtre bazlı birçok kahve çeşidi soğuk ve sıcak olarak bulunuyor. Aromalı içeceklerimizi yaparken doğal aroma kullanmaya özen gösteriyoruz. Mesela mocha içeceklerimizi gerçek Belçika çikolatasıyla yapıyoruz. Birçok marka çikolata sosu kullanırken Espressolab’de  bir misafir mocha siparişi verdiğinde barın arkasındaki çikolata şelalesinden çikolatasını seçebiliyor. Sunduğumuz ürünün kaliteli olması bizim için çok önemli.”

AVRUPA’NIN EN BÜYÜK KAHVE DENEYİMİ MERKEZİNİ İSTANBUL’DA AÇTI

Espressolab, 6000 m2 alanıyla Avrupa’nın en büyük kahve deneyimi merkezini geçtiğimiz aylarda İstanbul Merter’de kahve severlerle buluşturdu. Espressolab Roastery'de, kahve kavurma merkezi, coffee shop, kokteyl bar, bakery, workshop station, konferans salonu, mini sera alanı, co-working çalışma odaları gibi birbirinden farklı konsepte alanlar yer alıyor.

ESPRESSOLAB GERİ DÖNÜŞÜME KATKI SAĞLIYOR

Espressolab, aynı zamanda Ruanda, Etiyopya, Endonezya, Guatemala, Kolombiya, Brezilya ve Kenya’daki yerel üreticileri destekleyen programlar geliştirerek, sürdürülebilir kahveciliği ön planda tutmaya devam ediyor. Kahve çuvallarını geri dönüştürerek ürettiği el yapımı çantaları mağazalarında satışa sunan şirket, çantaların geliri ile de Kenya, Etiyopya ve Ruanda’daki kadınların sosyo-ekonomik yönden güçlendirilmesine destek oluyor.

 

Editör: TE Bilisim