AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, AK Parti Bolu Milletvekili Arzu Aydın’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda ilimizde yaşanan su baskını hakkında yaptığı konuşmasına destek verdi. Aydın’a Bolu Belediyesi Sosyal medya hesaplarından paylaşılan video için; “Arzu Hanım ile ilgili yapılan capsi doğru bulmuyorum” dedi.

Haber: Aslı Akış

Su taşkını sonrası yapılan karşılıklı açıklamalara bir yenisi daha eklendi. AK Parti Bolu İl Başkanı Suat Güner, AK Parti Bolu Milletvekili Arzu Aydın’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasına ilişkin konuştu. Milletvekili Aydın’ın doğru bir noktaya parmak bastığına değinen İl Başkanı Güner, Bolu Belediyesi tarafından hazırlanan “videonun” doğru olmadığına dikkat çekti. Kanalın kapatılmasının su baskınına etkisi olduğunu da belirten Güner, Bolu Belediyesi Eski Başkanı Alaaddin Yılmaz’ın bu konudaki çalışmalarından da bahsetti.

“GÖRÜŞ ALIŞ-VERİŞİNDE BULUNUYORUZ”

 AK Parti’yi bir aile olarak tanımlayan İl Başkanı Suat Güner, “Artık yorum yapıldı ve cevap hakkı doğmuş gibi hissediyorum kendimi. Sonuçta biz bir aileyiz Arzu Hanım bizim milletvekilimiz, savunmak değil söylemek istediğim ama inşallah Arzu Hanım’la da yan yana bunları cevaplama fırsatımız olur. Onunla da konuşmadan bunları söylüyorum. Belki öncesinde bir istişare etmem ya da telefonla ulaşmam gerekirdi ama… Amiyane bir yaklaşım açısı hissediyorum. Belediye Meclisi toplantısında Grup Başkanvekili Uğur Akbay’ın bir söylemi olmuştu. Şov alanı haline geldiğini düşünüyorum Meclis toplantılarının. Sayın Belediye Başkanı ile iletişimimiz var, nihayetinde Bolu’ya katkı sağlayacak birçok konuda kendisiyle görüş alış-verişinde bulunuyoruz” diye konuştu.

 “İYİ BİR YAŞAM KALİTESİ SUNMAK ADINA ALINAN KARARLAR OLMALI”

Bolu Belediye Meclisi’nin vatandaşların hayatını rahatlatacak kararlar almakla görevli olduğunu hatırlatan İl Başkanı Güner, “Ben bu noktadaki yaklaşımı, izlenimlerim noktasında kendisine de beyan ediyorum. Söylemekte bir sakınca görmüyorum. Çünkü Bolu Belediye Başkanlığı bu güne kadar sadece icra ile anılan, olumlu ya da olumsuz icraatlarıyla toplum ya da muhalefet tarafından dile getirilen bir makamdı ya da bir salondu diyelim. Çünkü oradan alınacak kararlar Bolu’da bizimle beraber yaşayan hemşehrilerimzin sosyal yaşamlarıyla, ticari hayatlarıyla, önümüzdeki günlerinde ya da senelerinde daha iyi bir yaşam kalitesi sunmak adına alınan kararlar olmalı” ifadelerini kullandı.

“ŞU AN ŞEHRİN KUZEYİNDEKİ SULAMA KANALI KAPATILIYOR”

Yağmur sularının aktarılmasıyla ilgili araştırma yaptıklarına işaret eden Başkan Güner, “Konunun özüne gelecek olursak, ben de burada yaşayan bir vatandaş olarak söyleyebilirim ki, 2-3 saatte yağan yağmur son geçtiğimiz 15-20 günlük süreçte 3 defa bunu yaşadık, yarım saatte bazen 20 dakikada hızlı bir şekilde yağdı. Hem mevcut yapıyla hem de yüzey sularının giderlere aktarılmasıyla ilgili teknik tarafları var konunun. Tabi yağışın böyle hızlı olması sebebiyle bir şeyleri araştırma gereği hasıl oldu.  Hem vatandaşları bilgilendirme hem de komşularımızla bunu hemhal edebilmek… Çünkü ben de bunu yaşayan vatandaşlardan biriyim. Benim de evimin altında hem garajımızda hem de depolarımızda bu sorunu yaşadık. Meclis Üyesi arkadaşlarımız sel baskınında mağdur olan, tabiri caizse afet olarak nitelendirdiğimiz bölümü ile buradan mağdur olan hemşehrilerimize gittiler. Oralardan aldığımız sonuçları da değerlendirerek Devlet Su İşleri yetkili Kazım Bey’in yanına bir toplantı için gittim. Çünkü ortada bir yanlış anlaşılma mı var bunu da öğrenmek zorundaydım. Çünkü Belediye Başkanı’nın siz basın mensupları üzerinden, basın açıklamasıyla öğrendiğimiz bazı veriler oldu. Devlet Su İşleri’nde biliyorum ki mevcutta şu an şehrin kuzeyindeki sulama kanalı kapatılıyor. Bolu Belediyesi tarafından ve Devlet Su İşleri’nin alanı orası. Yani adı üzerinde sulama kanalı. Devlet Su İşleri ile yaptığımız toplantıda, olayın tüm yönlerine vakıf olabilmek ve yanlış bir şey söylememek ve doğru bilgiye haiz olmak adına öğrenmeye çalıştım” diye konuştu.

“ÜZERİ AÇIK OLDUĞUNDA TAŞMA DURUMU YA DA RİSKİ YOK”

Kanalın kapatılması noktasında Devlet Su İşleri, oluşabilecek sorunlara karşılık yağmur sularının kapalı kanala aktarılmasına izin vermediğini hatırlatan Güner, “Öğrendiğimiz şey şu, kanalın kapatılmasıyla ilgili zaten müsaade edildi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yasal izinle müsaade edildi. Fakat bu projede asıl amaç suyun nakledilebilmesi ve sulama arazilerinin suyu tekrar kullanabilmesi. Yüzey sularının birçok bölgede toplandıktan sonra o kanala verildiği ve kendi eğimiyle Kuruçay’a kadar akan oradan da Karadeniz’e giden bir su. Üzeri açık olduğunda taşma durumu ya da riski yok. Kanal kapatılınca bu suyun o hızla gitmesi mümkün değil. Çünkü eğim o kadar müsaade etmiyor. Vesilesiyle yüzey sularının içine aktarılmasını Devlet Su İşleri kabul etmemiş. Çünkü kapalı bir kanal olduğunda ekstra yoğun bir yağmur, o kanalda daha büyük sorunlar olabileceğini tespit ettikleri için demişler ki, yanına ekstra yüzey suyunun aktarımını da sağlayabilecek bir kanal yapılması gerektiği’ söylenmiş” şeklinde konuştu.

“ARZU HANIM İLE İLGİLİ YAPILAN CAPSİ DOĞRU BULMUYORUM”

Arzu Aydın’ın açıklamalarına destek veren Güner, “Evet, eksik bırakılan yüzey sularının nakliyle ilgili yapılan eksik taraf tamamlanmaya çalışıyor. Fakat yaşadığımız geriye dönük Arzu Hanım ile ilgili yapılan capsi doğru bulmuyorum. Arzu Hanım’ın orada anlatmak istediği konu şu, yüzey suları oraya geldiğinde o kanaldan akacak, evet hata düzeltilmek için bir çaba sarf ediliyor. Bunun da teknik anlamda eleştirebileceğim birçok yönü var. Görüyorum ki Belediye’nin yönetiminde teknik anlamda bu ehliyete haiz olan arkadaşlar yavaş yavaş Bolu Belediyesi’nden uzaklaşıyor. Fakat bu bahsettiğimiz kanala yüzey sularının verilmesi söz konusu. Biz DSİ müdürlüğünde yaptığımız toplantıdan sonra bunu bir araştıralım dedik. Bu sabah itibariyle de Bolu Belediyesi Grup Başkanvekili’miz Uğur Bey, yine Devlet Su İşleri’nden yetkililerle orada incelemelerde bulunmuş. Acaba, ‘Belediye Başkanı’nın söyledikleri doğru mu’ diye ya da ‘Bu hata giderildi mi’ diye. Fakat giderilmemiş burada yine bir hata eksiklik var. Asıl sorun da bu” dedi.

“ALAADDİN BEY’İN BİR SUÇU GÜNAHI YOK”

Alaaddin Yılmaz’a yönelik suçlamalar hakkında da konuşan Güner,  “Yüzey sularının toplandığı yerlerde, rögarlarda boruların ucu kapalı olduğu için, eskiden kanala akıyordu, şimdi kanala akamıyor çünkü önü kapalı. Rögarlar doluyor, dolunca oradan geri kayıyor. Doğal olarak o taraftaki altyapı da kaldırmıyor, çünkü o da akamıyor aşağıya. Borular da doluyor. Kirli suyun gittiği kanalizasyonlara da nakloluyor bu su. Evlerimizin altında kirli sularla temizlik yapmak zorunda kaldık. Bütün bölgede yaşayan hemşehrilerimiz yapmak zorunda kaldılar.  Yerleşim artıyor, yerleşim artınca, orada imar açılıyor. İmar açılınca yollar yapılıyor, yollar yapılınca… Yani burada Alaaddin Bey’in bir suçu günahı yok. Kanal kapanmasa o su taşmayacak, merkeze yağış miktarı fazla değil, oradaki ekstra eğimden kaynaklı gelen su miktarı aşağıda sorun yaşatıyor. Alaaddin Bey bunu planlarken ya da programlarken zaten daha önce söylemiş basın açıklamalarında. Kanaldan da bahsetmiş, kanalı kapattığında neler yapmayı planladığından da bahsetmiş. Bununla ilgili bir planda çizilmiş, projelendirilmiş. Bence o şekliyle uygulansaydı bu problemler de olmayacaktı. Daha derin bir analiz yapmak gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“VİDEOYA ŞAHİT OLMASAYDIM BU KADAR DETAYLI ANLATMAZDIM”

Konunun basın üzerinden yapılan karşılıklı açıklamalar ile ilerlemesini doğru bulmadığını da dile getiren Güner, “Basın üzerinden bu konuları değerlendirmenin çok doğru olmadığını düşünüyorum. Ki küçücük bir şehirde yaşıyoruz.  Her bakkalda markette sosyal hayatımızın içerisinde birbirimizle karşılaşmanın çok yüksek olduğu bir şehirde yaşıyoruz. O yüzden de basın üzerinden bu şekilde videolandırmak, cevaplar vermek, geçmiş dönemlere ait ya da mevcuttaki durum değerlendirmelerini basın üzerinden yapmak doğru değil diye düşünüyorum. Arzu Hanım adına yapılmış bir caps video ile böyle bir şey şahit olmasaydım ben bunları bu kadar detaylı anlatmazdım.  Önce Sayın Belediye Başkanı ile yan yana gelip bir açıklama yapma gereği de hâsıl olurdu. Ya da Devlet Su İşleri’ne Sayın Belediye Başkanı ile beraber gidip orada bir değerlendirme yapıp, oradan bilgileri alıp Devlet Su İşleri yetkililerinin olduğu yerden de yapabilirdik bunu. Ama maalesef bu noktaya geldi, geliyor durumlar. Ve biliyorum ki asıl doğduğu nokta, Belediye Meclis salonundaki tutumlar ve söylemler.” Diyerek sözlerini sonlandırdı.

Editör: TE Bilisim