AİBÜ İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Haydar Parlak, güneş lekelerinin yüzde 90 oranla kadınlarda daha görüldüğünü belirterek, “Lekelerden korunabilmek için fiziksel önlemlerin dışında güneş koruyucu krem veya losyonların doğru şekilde ve sürekli kullanılması önemlidir. Güneşten koruyucular tek başına yeterli koruma sağlamayabildiklerinden dış ortamlarda geniş ağızlı şapka, geniş çerçeveli güneş gözlükler takmak güneşten korunmada önemlidir. Özellikle güneş ışıklarının en dik olduğu 10:00 – 16:00 saatleri arasında güneşten kaçınılmalıdır” dedi.

AİBÜ İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Haydar Parlak güneş ışınlarının cilt üzerindeki etkileri hakkında önemli uyarılarda bulundu. Parlak, yaptığı açıklamada, özellikle yaz aylarında güneşin cilt üzerindeki zararları, UVA ışınlarının cilt üzerindeki etkileri ve tedavisi hakkında bilinçli olunması gerektiğine dikkat çekti.

GÜNEŞ LEKELERİ KADINLARI DAHA ÇOK ETKİLİYOR

Parlak, güneş lekelerinin yüzde 90 oranla kadınlarda daha çok görüldüğünü belirterek, “Güneş lekesi görülen kişilerin büyük çoğunluğu %90 oranla kadınlardır. Bununla birlikte erkeklerde de görülebilmektedir. Koyu tenlilerde açık tenlilere göre daha sık görülmektedir” dedi.

KADINLARDA DOĞUM KONTROL HAPLARI VE KOZMETİK ÜRÜNLER GÜNEŞ LEKELERİNDE ARTIŞA NEDEN OLUYOR

Güneş lekelerinin sebepleri hakkında bilgiler veren Parlak, şöyle konuştu: “Güneş lekelerinin sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte, ultraviyole, hormonlar, derinin tahrişi gibi birçok faktörün rolü bulunabilir. Güneş lekelerinin ortaya çıkmasında en önemli faktör ultraviyole ışınlarının derinin rengini veren hücreleri (melanosit) uyarmasıdır. Güneş lekelerinin daha çok kadınlarda özellikle gebelikte ve bazen doğum kontrol haplarının kullanımı sırasında ortaya çıkması hormonların da güneş lekelerinin (malezma) ortaya çıkmasında önemli olduğunu düşündürmektedir. Ayrıca deride iritasyona neden olan deri bakım ürünleri ve parfümler gibi kozmetikler de bazen yüzdeki lekelerin kötüleşmesine neden olabilir.

Ultraviyoleye maruz kalındığında normalde cilt renginde her yerde aynı derecede koyulaşma, yani bronzlaşma görülür. Özellikle koyu tenli kişilerde bazen yüzdeki bronzlaşma homojen olmaz. Alın, yanaklar ve üst dudak derisinde bazı yerlerde daha koyu renk alarak alacalı görünüm ortaya çıkar. Derinin daha koyu renkli alanlarında, cildin rengini veren renk hücrelerinin ultraviyoleye duyarlılıklarının daha fazla olduğu veya çeşitli nedenlerle daha fazla uyarıldıkları için daha fazla melanin pigmenti üreterek derinin daha koyu renkli olmasına neden oldukları düşünülmektedir.”

GÜNEŞ LEKELERİNİN TEDAVİSİ NASIL OLUR?

Yüzdeki güneş lekelerinin giderilmesi için uygulanan tedavi yöntemlerini sıralayan Parlak, “Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanları tarafından lekelerin giderilmesi amacıyla çeşitli lokal tedavi seçenekleri uygulanabilinmektedir. Lekeli derinin soyulması(kimyasal peeling), çeşitli lazerler, PRP, deri rengini açan krem veya losyonlar gibi birçok tedavi yöntemi bu amaçla kullanılabilinmektedir. Deriyi soyan işlemlerin özellikle güneşin az olduğu son bahar veya kış aylarında yapılması ve işlem sonrasında güneşten korunma son derece önemlidir. Lazerler ve Kimyasal Peeling gibi yöntemler ile leke tedavisinin ancak tecrübeli hekimler tarafından yapılması önemlidir” ifadelerini kullandı.

PARLAK’TAN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ TAVSİYESİ

Açıklamalarında, “Güneşten korunma nasıl yapılabilir?” sorusunu da yanıtlayan Parlak, “Lekelerden korunabilmek için fiziksel önlemlerin dışında güneşten koruyucu krem veya losyonların doğru şekilde ve sürekli kullanılması önemlidir. Güneşten koruyucular tek başına yeterli koruma sağlamayabildiklerinden dış ortamlarda geniş ağızlı şapka, geniş çerçeveli güneş gözlükler takmak güneşten korunmada önemlidir. Özellikle güneş ışıklarının en dik olduğu saatler olan saat 10:00 – 16:00 arasında güneşten kaçınmaktır. Yalnızca açık ve güneşli havalarda değil, bulutlu ve kapalı günlerde de ultraviyole ışınlarının %80’i Dünya yüzeyine ulaşır. Güneş ışınlarına bağlı cilt hastalıkları olan ve güneş lekesi bulunan kişilerin normal pencere camının UVA ışınlarını geçirdiğini unutmamaları gerekmektedir” biçiminde konuştu.

“GÜNEŞ KORUYUCULARI DÜZENLİ VE DOĞRU KULLANILMALI”

Açıklamalarında ayrıca, “Güneşten koruyucu ürünler nasıl kullanılmalı ve hangileri tercih edilmelidir?” sorusuna da yanıt veren Parlak, şöyle konuştu: “Günümüzde farklı markalar, çok sayıda güneşten koruyucu ürün bulunmaktadır. Güneşten koruyucu krem veya losyonların dış ortama çıkmadan en az 15 dakika önce sürülmesi ve her iki ila dört saat de bir tekrar edilmesi gerekir. Denize veya havuza girildiği durumlarda su dan çıkıldıktan sonra güneşten koruyucunun tekrar edilmesi veya su dan etkilenmeyen güneşten koruyucuların kullanılması gerekir. Güneşten koruma faktörü (SPF) yükseldikçe koruyuculuğu artmaktadır. Güneş lekelerinden korunmada kullanılan koruyucuların koruma faktörü derecesinin en az SPF 30 ve üstü olmasında fayda vardır. Lekeler için geliştirilmiş özel formüller ve renk açıcı maddeler ile kombine güneşten koruyucu ürünler piyasada bulunmaktadır. Bu ürünlerin koruyuculuklarını birbirinden üstünlüğünü gösterir, karşılaştırmalı çalışmalar bulunmamaktadır. Kişisel tercihlerde ürünlerin fiyatı ve kullanım sırasında bireysel memnuniyet önemli bir faktördür. Lekelerden korunmada en önemlisi güneşten koruyucunun sürekli, düzenli ve doğru kullanılmasıdır.”

Parlak, açıklamalarının sonunda, “Güneş lekelerinin rengi genellikle kışın açılır ve ilkbahar ve yaz aylarında ise lekeler koyulaşır. Lekelerin tekrar etmemesi için tedavi sırasında ve sonrasında güneşten korunma ve tetikleyen faktörlerden uzak durulması önemlidir. Etken faktörler uzaklaştırılmadığı sürece yaz aylarında lekelerin tekrar oluşma riski vardır” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim