Özel Çağsu Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Erdal Dilekçi, binlerce yıl öncesine dayanan eski bir tıbbi tedavi kupa tedavisi ( hacamat) hakkında bilgiler verdi. Dilekçi, ağrısı, acısı olmayan ve yatak istirahati gerektirmeyen hacamatın pek çok faydasından bahsetti.

Haber: Aslı Akış

Başta bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi olmak üzere hacamat yöntemi 4 bin yıldan bu yana birçok hastalığa şifa olmaya devam ediyor. Yüzyıllardır bir sağlık yöntemi olarak uygulanan ve günümüzde de alternatif tıp adı altında yer alan bir tedavi şekli olan hacamat özel kupalar yardımı ile bir kan alma ve vücudun kendi kendine atamadığı toksinlerin, vakum ile temizlenme işlemi olarak uygulanıyor.

HACAMAT NEDİR?

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Erdal Dilekçi, hacamatın vücutta biriken toksinler ve kirli kanın vücuttan atılması olduğunu belirterek; “Deri altında göllenmiş olan aktif olan damarların görev almadığı bölgede, toksin maddelerle birlikte kanın birikmesi oluşuyor. Bu birikmeyle birlikte deriye çizik atılması suretiyle, bu birikmiş toksin maddelerin ve kirli kanın vücuttan alınmasına işlemine hacamat deniliyor. Buna yaş kupa diyen bir kesimde bulunmaktadır. Daha geleneksel adıyla hacamat olarak biliniyor” diye konuştu.

BÜTÜN HASTALARA UYGULANABİLİR”

Hacamatın geçmişi ve uygulama süreci hakkında bilgiler veren Erdal Dilekçi; “Hacamat yüzyıllardır dini geçmişi de olan, hatta peygamber efendimizin sünneti olarak da geçen bir tedavi yöntemidir. Hacamat genel olarak bütün hastalara uygulanabilir. Hacamat uygulanmayacak hasta grubumuz azdır. Kanamaya eğilimi olan hastalara hacamat uygulanmıyor. Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalara uygulanmamaktadır. Bunun dışında birçok kişiye hacamat uygulanıyor. Kliniğimizde halime olanlara ve 16 yaşından küçüklere uygulamama kararı aldık. Kronik ağrısı olan, uyku problemi çeken, tüm vücudum ağrıyor, sabah yorgun uyanıyorum, uyandığımda bir türlü gözlerimi açamıyorum, sabah kalktığımda dayak yemiş gibiyim diyen herkese hacamat uygulayabiliyoruz” şeklinde konuştu.

“YILIN HER DÖNEMİNDE UYGULANABİLİYOR”

Yılın her döneminde hacamat yapılabildiğine dikkat çeken Dilekçi, hacamatın nasıl nerelere yapıldığını aktararak;  “Yılın her döneminde uygulanabiliyor. Özellikle kışa girdiğimiz dönem vücudumuz daha hızlıdır. Yazın vücudumuz daha yavaştır. Bu dönemde hacamat uygulamasını daha fazla önermekteyiz. Ayın durumuna göre hacamat uygulanması sünnet olduğundan öneriliyor. Biz bu dönemde ayın durumuna göre, hicri takvime de denk gelen her ayın 17’si, 18’i, 19’u, 20’si ve 21’i gibi günlerde sünnet hacamatı uygulanıyor. Dinimizce de önerilen bir dönemdir. Bu süreçlerde her ay uygulayabiliyoruz. Tüm kabul gören uygulamada yılda 2 kez her insanın sağlıklı olarak bir hacamat uygulaması yaptırması, özellikle kronik hastalığı olan, yaygın vücut ağrısı çeken kişilerde hacamatı öneriyoruz” ifadelerini kullandı.

“YILDA 2 KEZ ÖNERİYORUZ”

Yıl içerisinde 2 kez hacamat önerdiklerini dile getiren Erdal Dilekçi; “Hacamatı yılda 2 kez öneriyoruz. 3 ay ara ile yaptıran hastalarımızda oluyor. Eğer derin bir kansızlığın yoksa ve kanama bozukluğu yok ise biz bu hastalara da öneriyoruz. Vücutta derin çizikler yapmadığımız için vücutta herhangi bir leke kalmıyor. Vücutta neşter izinin kalması demek, hacamat işleminin çok derinden yapıldığını gösterir. Önemli olan hacamatta kanamanın fazla olması değildir. Doğru yapıldığı müddetçe kan sirkülasyonu artıyor. Sirkülasyon arttığı için toksin maddeler temizlenmiş oluyor. Hacamat işleminde derdimiz kan çıkartmak değil birikmiş olan toksin maddeleri almaktır” dedi.

HACAMAT YAPTIRIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Erdal Dilekçi, hacamat yaptırırken dikkat edilmesi gerekenler konusunda da önemli uyarılarda bulunarak; “2 gün öncesinden ve 1 gün sonrasına kadar olan 3 günlük periyotta hayvansal gıdaları tamamen yasaklıyoruz. Çünkü hayvansal gıdalar vücuda çok ciddi bir yük oluşturuyor. Bu yükle birlikte biz çekmemiz gereken toksin miktarını çekemiyoruz. Bu yüzden hacamat uygulamamız çok verimli olmuyor. Süt, peynir, yoğurt, et, tavuk, bal gibi ürünleri yasaklıyoruz. 2 gün boyunca sebze ağırlıklı bir diyet yapılıyor. Su tüketimine ağırlık veriyoruz. 2 gün sonrasında hacamat uygulamasını yapıyoruz. 1 gün boyunca da vücut dinlenmeye geçiyor. Toplamda 3 günlük aradan sonra normal hayatına devam ediyor” şeklinde konuştu.

“HACAMAT SAĞLIK KURULUŞLARINDA YETKİLİ KİŞİLERCE YAPILMALI”

Uzm. Dr. Erdal Dilekçi, tamamlayıcı tedavi yöntemi olan hacamatın, eğitimini almış ehil hekimler tarafından uygulanması halinde çok faydalı bir tedavi yöntemi olduğunu anlattı ve uygun olmayan koşullarda yapılmaması gerektiğinin altını çizdi. Dilekçi; “Halk arasında hacamat yapan kişilere haccam deniliyor. Bizler steril koşullarda çalışıyoruz. Bu yüzden sağlık kuruluşlarında yapılmasını öneriyoruz. Hacamat uygulaması yanlış yapıldığında veya kirli bir ortamda yapıldığında ciddi enfeksiyonlar kapabilirler. Biz enfeksiyon oluşmamasını istiyoruz. Çünkü derin enfeksiyonlara dönüşebiliyor. Hacamat uygulaması sağlık kuruluşlarında ve yetkili kişiler tarafından yapılmalıdır. Şuanda hastanemizde 2 kişi bu uygulamayı yapıyoruz” diye konuştu.

“HASTALARIMIZ ÇOK FAZLA FAYDA GÖRÜYORLAR”

Avrupa ülkelerinde hacamat ile ilgili çok ciddi bilimsel çalışmalar yapıldığını vurgulayan Erdal Dilekçi; “Her ne kadar geleneksel ve tamamlayıcı tıp adının altında geçse de birçok kişi tarafından eleştiri görse de hacamatın özellikle Avrupa ülkelerinde çok ciddi bilimsel çalışmaları var. Tedavi amacıyla yaptığımız şey toksin maddeleri vücuttan almaktır. Sırttaki özel noktalar, özellikle akupunktur noktalarından hastaya göre değerlendirip yaptığımız zaman, hastalar çok ciddi faydalar görüyor. Burada en çok fayda gören kesim kronik yorgunluk hastaları, fibromiyaji hastaları ve ciddi derecede sırt, boyun, bel ağrısı yaşayan hastalarımız çok fazla fayda görüyorlar” ifadelerini kullandı.

“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİ ÜST SEVİYEDE TUTUYOR”

Kupa terapisi yani geleneksel adıyla hacamatın bağışıklık sistemini güçlendiren en önemli etkenlerden biri olduğunu da ifade eden Dilekçi; “Bildiğiniz gibi kovid-19 bağışıklık sistemine saldıran bir virüstür. Kişinin bağışıklık sistemi tamamen dalgalanma haline geçiyor. Bazı insanlarda tamamen çöküyor, bazı insanlarda aşırı bir yanıt veriyor. Maalesef kovid-19 ile ilgili hastalığın ağırlığını ve ölümleri bu şekilde görüyoruz. Hacamatı özel noktalara yaptığımız zaman hem vücuttaki toksinleri aldığımız için metabolizma hızlanıyor hem de bizim bağışıklık sistemini uyaran sırtta özel noktalarımız var. Burada da bağışıklık sistemi ile ilgili faydaları gösterildi. Genel olarak tüm virüslere karşı, tüm enfeksiyonlara karşı bağışıklık sistemimizi üst seviyede tutuyor” dedi.

Editör: TE Bilisim