Türk Sağlık-Sen Bolu Şubesi Başkanlığı 6. Olağan Genel Kurul toplantısı 18 Kasım Cumartesi günü Köroğlu Otelde düzenlendi.

HABER: ASLI AKIŞ

Türk Sağlık-Sen Bolu Şubesi 6. Olağan Kongresi yapıldı. Divan Başkanlığını Kamu -Sen Bolu Şube Başkanı Hüsnü Yaman yaptı. Kongrede tek listeyle seçime gidildi. Türk Sağlık-Sen Bolu Şubesi Başkanı Hakan Koca yeniden başkanlığa seçildi.

Katılımın yoğun geçtiği genel kurul toplantısına, CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, CHP Merkez İlçe Başkanı Ersan Türkoğlu, MHP Merkez İlçe Başkanı Osman Artuç, Sivil Toplum Kuruluşları ve çok sayıda Türk sağlık-sen üyesi katıldı.

Kurul toplantısı; Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından divan kurulunun oluşması, açılış konuşmaları, yönetim kurulu faaliyet raporu, denetleme kurulu raporu, seçim usul ve esaslarının okunması ve delegelerin seçimi ile başladı. Program mevcut başkan ve tek liste halinde çıkan Hakan Koca’nın açılış konuşması ile devam etti. Koca konuşmasında; “Türkiye sevdamız ekmek için kavgamız diye çıktığımız yolda kurulduğumuz günden bugüne geçen çeyrek asırda başımızın hep dik olması bizim en önemli gurur kaynağımızdır. Cennet vatan Türkiye’mizin son birkaç yılda yaşadığı derin bunalımlar, parçalanması için yapılanlar ve ihanet zincirine halka olanlara baktığımızda Milli Sivil Toplum örgütlerinin Türkiye için vazgeçilmezliği daha iyi anlaşılmaktadır. Bunları düşündüğümüzde şükürler olsun ki Türkiye Kamu-Sen’liyiz, Türk Sağlık-Sen’liyiz diyoruz” dedi.

 “OLAYLARA MİLLİ BİR PENCEREDEN, DEVLET VE MİLLET AÇISINDAN BAKIYORUZ”

Sendikal çalışmalarında her işin ülke ve insanımıza neler getirip götüreceğini düşünüyoruz şeklinde bilgiler veren Koca ; “28 Şubat’tan 15 Temmuz’a, çözüm sürecinden toplu sözleşmelerde yaşananlara kadar duruşumuz her zaman hep aynı, inancımız tam tavrımız cesur ve yüreklice, kararımız ise hep doğrudan ve ülkemizden yana olmuştur. 28 Şubat’tan bugünün tatlı su demokratları buldukları deliklere kocaman gövdelerini sıkıştırmaya çalışırken, bizler kesintisiz demokrasi diye alanlara çıkmıştık. 15 Temmuz’da birileri gidişata göre tavır alırken biz vatan ve millet için meydanlara inerek şehitler verdik. Şehirlere bombalar yığılıp bin vatan evladının şehadetine neden olan çözüm sürecinde, birileri rol kapmak için yarışıp, akil adam olarak hayvanlarla bile iletişime geçerken biz çözüm süreci ihanet süreci diyerek, akil adam olmayı reddetmiştik. Tüm bunlara baktığımızda zamanın bizi haklı çıkarması tesadüf değildir. Çünkü biz olaylara milli bir pencereden, devlet ve millet açısından bakıyoruz. Yapılan her işin ülkemize ve insanımıza neler getirip götüreceğini düşünüyoruz. Sendikal çalışmalarımızda da bu böyledir. Biz çalışanların her ne şart altında olurlarsa olsun kendi gelecekleri için Türkiye Kamu-Sen’i ve Türk Sağlık-Sen’i seçmeleri gerektiğini dile getirdik. Getirmeye devam ediyoruz. Çünkü çalışanın gerçek anlamda temsilcisi biziz. Malum-sen ise kendisini yetkilendirenlerin temsilcisidir. Son toplu sözleşmede bunun adeta resmi bir belgesi olmuştur” ifadelerini kullandı.

 “O MASANIN HAKKINI VERİP ÇALIŞANIN SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN GELMEMİŞLERDİR”

Toplu sözleşme masasında değil hizmet kolunda yaşananlara dikkat çeken Koca; “Bizler gerçekleşen enflasyonun üstünde, refah seviyesini arttıran bir ücret talep ederken, Malum-sen yüzde 30’larla başladığı zam talebini yüzde 3,5 tamamlamıştır.  4-5 puan artış olmazsa imzalamalıyız demesinin üstünden sadece 5 saat geçtikten sonra 0,5 zamma imza atarak kıvraklıklarını ve sahiplerinin kim olduğunu göstermişlerdir. Sağlık ve sosyal hizmet kolunda da aynı ibretlik durum yaşanmıştır. Toplu sözleşme taleplerini ambulansla Çalışma Bakanlığı’na götüren Memur-Sen’e bağlı Sağlık-Sen, çalışanların temel taleplerini masada bırakmış, hiçbir şey kazanmadan masadan kalkmıştır. Döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması, yıpranma payının verilmesi, ek göstergelerin yükseltilmesi gibi temel taleplerin masada kapağı bile açılmamıştır. Çünkü onlar sadece toplu sözleşmeye gelmeleri için yetkilendirilmişlerdir. O masanın hakkını verip çalışanın sorunlarını çözmek için gelmemişlerdir. Sadece toplu sözleşme masası değil hizmet kolumuzda yaşanan sorunlara baktığımızda da çalışanların nasıl bir felakete bizzat bunların eliyle sürüklendiğini görmekteyiz. Döner sermayelerin sabite mahkûm edilmesi, sonu gelmez nöbetler, sürekli yeni iş yükleri gibi sorunlar sıra dağlar gibi dizilirken hiçbir şey yapmamayı kendilerine ilke edinmişlerdir” dedi.

“TARİH BİZİ HAKLI ÇIKARDI”

Sağlıkta yönetim sistemindeki değişikliklerin faturasının çalışanları etkilediğini, ifade eden Koca; “Bugün Sağlık çalışanları ekonomik kayıpları ile geçinemez hale gelmelerinin bir önemli nedeni de yetkilendirilen sendikanın yaptıkları ve siyasi idare ve yöneticiler karşısındaki el pençe divan tavrıdır. Bu diğer sorunlarında kronikleşmesine de neden olmaktadır. Mobbing, aşırı iş yükü ve yoğun çalışma sonucunda çalışanlarının yaşadığı tükenmişlik sendromu artık intiharlara neden olmaya başlamıştır. Şiddetin yerini ağır darp, bıçaklama gibi cinayete teşebbüsler almaktadır. Sağlıkta yönetim sistemi ile yapboz gibi oynanmakta bununda faturası hala ve ısrarla çalışanlara çıkarılmaktadır. Hatırlayınız 6 yıl önce tüm uyarılarımıza rağmen sağlıkta 3 başlı yönetime geçilmiş ve bu bir reform gibi sunulmuştu. Biz 6 yıl önce bu yanlıştır. Sağlık sistemini yönetilemez hala getirir ve sadece birilerine makam ve mevki sağlamaktan öteye gitmez demiştik. Malum senliler ise bunu reform olarak sunan siyasi iradeye alkış tutmuştu.  Tarih bizi haklı çıkardı. Sistemin tıkandığı bizzat Başbakan tarafından itiraf edilerek bundan vazgeçildi. Eskiye dönüş veya yeniden yapılanmada da fatura yine çalışanlara çıkmış rutin işlemlerde bile sorunlar yaşandığı görülmüştür” şeklinde konuştu.

 “SORUN ÇOK AMA ÜMİT VARDIR”

Sorun çok ama ümit var O ümidin adı Türk Sağlık-Sen olduğunu söyleyen Koca; “Tüm bunları değerlendirdiğimizde ortaya çıkan tablo gayet açıktır. Artık sabır taşı çatlamış, bardak taşmıştır. Zulme dayanılacak hal kalmamıştır. Bakanlık sağlık personeli arasında yaşanan adaletsizliklerin giderilmesi için üzerine düşeni yapmalı, çalışanlar içinde olumlu bir adım atmayı başarabilmelidir. Sayın Bakanımız 5 ay önce göreve başladığından beri sağlık çalışanlarının memnuniyeti demekte fakat bir olumlu düzenleme hala hayat bulmamıştır. Biz suya yazılan ve ipe serilen çok vaat gördük. Sayın Bakan artık icraata geçmeli ve çalışanlara hakkaniyete uygun, kayıplarını telafi edecek düzenlemeleri hayata geçirmelidir. Sorun çok ama ümit vardır. O ümidin adı Türk Sağlık-Sen’dir.  Çünkü biz gösterdiğimiz onurlu mücadele, hak ve adaletten yana olan tavrımız ile sendikacılıkta marka haline gelmiş bir sivil toplum örgütüyüz. Günlük menfaatlerin peşinde asla koşmadık. Her ne söyleyip yaptıysak, vatan, millet, devlet ve çalışan için yaptık” dedi.

“MENFAATLER ÖN PLANA ÇIKINCA MENFAAT İÇİN KURULAN YAPILARDA TUZLA BUZ OLUYOR”

Koca’nın ardından kürsüye çıkan CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, “Menfaatleri uğruna bir araya gelenler menfaatleri bitince tuzla buz olurlar” dedi. Özcan; “Ben her zaman şunu söylüyorum, milli duruşu olan kendi menfaatlerini öne çıkartmayan her zaman ülkenin menfaatlerini öne çıkartan insanların bu ülkede direndiğini görmekten son derece mutlu oluyorum. Hakan başkan çok güzel bir konuşma ile işi özetledi gerçek sendikacılığı anlattı. O yapıdan malum sen diye bahsetti oda benim çok hoşuma gitti. Gerçekten hem siyasette böyledir hem sivil toplumda hem de meslek örgütlerinde böyledir duruşu olan ilkeleri olan insanlar bir araya gelirler bu yapıları kurar ve sonuna kadar devam ederler. Ama malum sendikada olduğu gibi, siyasette de zaman zaman kimi siyasal partiler kimi Sivil Toplum Örgütleri belli insanların menfaatleri doğrultusunda bir araya gelirler o menfaat birliği ortadan kalkınca da hızlı bir şekilde dağılırlar. Ne demek istediğimi Türk siyasi tarihine baktığınızda iktidarda bulunup iktidardan düştükten sonra bir günde dağılan partilileri gördüğünüzü hatırlarsınız. Çok güçlü olduğu zaman vardı “FETÖ’nün onlara yakın sendikalar vardı bu ülkede, sivil toplum örgütleri vardı, iş adamlarının kurduğu meslek örgütleri vardı ne oldu bir günde dağıldılar. Menfaatler ön plana çıkınca menfaat için kurulan yapılarda tuzla buz oluyor. Ben iddia ediyorum o malum sen de bugün iktidar partisine yaranmak için bir araya gelmiş insanların kurduğu sendika ve menfaatlerini ön plana çıkarmış insanlardan oluşan kurulmuş, bu iktidar sahipleri iktidardan gittikten sonra böyle bir malum sen tarih sayfalarında kalacak” ifadelerini kullandı.

 

Kısa bir süre önce geçirdiği beyin kanaması sonucunda hayatını kaybeden sağlık camiasının sevilen ismi Cezmi Oflaz’ı da anan Özcan, “ailesine ve çalışma arkadaşlarına sabır versin” diye konuştu.

 

Özcan; “Sözümün başında söyleyecektim, bugün burada bizleri üzen bir olayda var Cezmi Oflaz arkadaşımız genç yaşta hakkın rahmetine kavuştu Allah gani gani rahmet eylesin. Meclis çalışmaları sebebi ile cenazesinde bulunamadık ailesiyle de görüştüm, ne kadar sevilen biri olduğu bugün de belli oldu. Allah ailesine ve çalışma arkadaşlarına sabır versin” dedi.

Editör: TE Bilisim