“Umut, insanları hayata bağlayan, var olmamızı sağlayan hayattaki sahip olduğumuz en değerli duygudur…”

Uzaklardan gelen beyazlar giymiş bir kadın…

Yorulmuş, umudunu kaybetmiş…

Gözlerinden kıvılcım çıkacak ve ateşi her yeri saracak…

Çok uzak yoldan gelmiş, elleri ayakları morarmış…

Yılar çok üzmüş belli, anlatamıyor hiçbir şey…

Boşlukta dönüyor kimseye aldırmadan, akıntıya kapılmış bir dal gibi…

Umudu biten bir kadının, çaresi de bitmiştir.

Sessizlik kaplar her yeri ve kadın konuşmaya başlar…

İlk defa bir söz hakkı olur… Herkes susar ve o konuşur…

“Çaresizlik içinde, hep bir umut için yaşadım. Her kötülüğün biteceğine inandım. Yaşamın kıyısında tek başıma yürüdüm. “Karanlığın içinde aydınlığı aradım yıllardır... Dalgalarla boğuştum… Yalanlarla, sahte insanlarla yüzleştim…

Kadınların yüreği sevilmeli…

Kadın, erkeğin boynunda taşıdığı vebal değildir…

Hayatın yükünü ikiye bölmektir. Şiddete maruz kalmak, hayvan gibi yaşamak değildir. Bir kadın korku içinde yaşayarak asla hür olmaz.

Yüzünde yarım kalmış gülümsemesi, boşa gitmiş seneleri var.

Hani kadını sevecektiniz?” Diyerek sustu genç kadın…

Hayat artık bitmişti onun için…

Beyazlar içinde emin adımlarla süzülerek gidiyordu. Bu sefer mutluydu, artık tek başına kalmıştı…

Kimse onu üzemeyecekti… Artık korkmuyordu…

Yaşadıklarının hesabını alma vaktiydi ve son kez yüzleşecekti…

Kısa süre önce yüzünde küçük bir gülümsemeyle son nefesini vermişti.

“ŞİDDET CİNAYETE GİDEN YOLDUR”

Şiddete yönelik Türk atasözleri;

Kızını dövmeyen, dizini döver.

Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.

Kadın değdin taktın mı koluna; vurdun mu duvara yapışmalı.

Elinin hamuruyla erkek işine karışma.

Kadının gemini gevşek bırakmayacaksın.

Dövülmeyen kadının saçına, şeytan yuva yapar.

Avrada inanma, akan suya güvenme.

Kadına sır verene tellal gerekmez.

Kadının yanına gideceksen, kamçını da unutma.

Kadının saçı uzun, aklı kısadır…