Bolu Sınav Eğitim Kurumları Kurucu Müdürü Zekai Öztürk, öğrencilerin hangi ortamlarda nasıl ders çalışmaları gerektiğini anlattı. Öztürk, ailelerin sosyalleşmeleri için çocuklarına sorumluluk vermelerinin öneminden de bahsetti.

 Haber: Servet Gökçek

Bolu Sınav Eğitim Kurumu Müdürü Zekai Öztürk, her öğrenci için ayrı ders çalışma programının hazırlanarak en iyi şekilde sınava hazırlanabileceğinin altını çizdi. Öztürk,  pandemi döneminde HES kodu ile öğrencilerin sağlığını ön planda tuttuklarına işaret ederek eğitim verdiklerini belirtti.

“ÖĞRENCİLER VERİMLİ ÇALIŞMALIDIR”

Bolu Sınav Eğitim Kurumları Kurucu Müdürü Zekai Öztürk, çok soru çözmenin sınavı kazanmak olmadığını anlatarak, “Bir eğitim kurumunun rehberlik servisi çok önemlidir. Öğrencinin nasıl bir ortamda çalışması gerekiyor, nasıl çalışması gerekiyor, ne kadar soru çözmesi gerektiği, deneme sınavlarında ne kadar soru kaçırdığı ve nelere dikkat ederek çözmesi gerektiğini rehberlik servisi ile kapatması gerekiyor. Günde 4-5 saat çalışarak, ortalama 30 bin soru çözerek sınavda başarılı olunmuyor. Öğrenci çok çalışmış olabilir fakat verimli çalışmamıştır. Kendini düzgün motive ederek verimli çalışması gerekiyor. ‘Aileler çocuklarına sınavı kazanamaman önemli değil, özel okula yazdırırım’ dememelidir. Bu yanlış bir motivasyon kaynağıdır. Bu gibi bir davranış öğrencinin yapabileceğinden daha az bir başarı getirir” dedi.

“AİLELER ÇOCUKLARINI SOSYALLEŞTİRMELİDİR”

Öztürk, ailelerin çocuklarına sorumluluk yükleyerek sosyalleşmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Öğrencilerimiz derste çalışmalıdır. Ailesine katkıda da bulunmalıdır. Aile çocuklarıyla sohbet programı, yemek programı yapmalı, gezi programları yapmalıdır. Aileler çocuklarına sorumlulukta yüklemelidir. Örneğin bir fatura ödemesi yaptırabilirler. Çocukları sınava çalışıyor diyerek hayatın her alanından soyutladığınızda öğrenci asosyal bir hayata geçiyor. Kendisiyle bile iletişim kuramayan, tek iletişimi sosyal medya olan bir birey ortaya çıkıyor. Bu çocuk Türkiye’nin en iyi üniversitesini kazanmış olsa bile nasıl sosyalleşecek? Örneğin doktor oldu. Hastası ile nasıl iletişime geçecek? Esnaf oldu diyelim müşteri ile nasıl diyaloğa geçecek? Belki eğitim sistemimizin en büyük eksikliği bu uygulama eksikliğidir. Bizler zannediyoruz ki çocuklarımız çok iyi matematik çözüyor, çok iyi fizik çözüyor ama çok iyi bir insan olmadı. Topluma faydalı bir insan olmadı. Böyle olunca geçmişte FETÖ dediğimiz, haşhaşi benzetimli dediğimiz zihniyetler, etrafını tanıyamayan, başkalarını rahat ettirdiğini, rahatça yönlendirdiği, rahatlıkla inandırdığı görülebiliyor. Neyi neden yapmak istediğimizi biliyor olsak kimse bizleri kandıramaz. Cumhurbaşkanı söylüyorsa yanlış diyebilir ya da etrafımızdaki kişiler yanlış yaptığında da yanlış yaptı diyebilir” ifadelerini kullandı.

“VELİLERİMİZ ENDİŞESİ OLMASIN”

Öztürk, Bolu Özel Sınav Kurumunun hijyen kuralları içerinde temizlendiğini, 3 basit kurala uyduklarını söyleyerek, “Tüm Dünya’yı sarsan ve görülmeyen bir düşman ile mücadele ettiğimiz bir dönem içerisindeyiz. Tarihin çeşitli dönemlerinde buna benzer çeşitli hastalıklar oldu. Şuanda iletişim çağındayız. Dolayısıyla Dünya küçük bir köy gibidir. Çin’deki hasta bir insan, Dünya’nın her yerine çok rahat bir şekilde 24 saat içerisinde gidebiliyor. Hal böyle olunca korunmayı, tedbir almayı, bununla yaşamayı öğrenmeliyiz. Aşırı panik olmadan sosyal hayatımıza da sınavlara da devam etmek zorundayız. Biz öğrencilerimize şunu söylüyoruz; Burada yüz yüze eğitim var. Bu en çok ihtiyacınız olduğunu şeydir. Sosyal medya üzerinde çok iyi ders anlatan öğretmenler var. Fakat yüz yüze aldığınız eğitim gibi karşılığını alamıyorlar. Yüz yüze eğitime gelirken kendinize saygınız olmalıdır. Devletimizin ortaya koyduğu 3 tane basit kural var. Bu kurallara ilk olarak kendimiz uyarak hayatımıza yaymalıyız. Hayatımızın her anında en yakınımızda olsa en uzağımızda olsa 3 basit kurala uymak zorundayız. Bu 3 basit kural hijyen, maske, mesafe uymalıyız. Biz bu 3 kural üzerinden öğrencilerimizi uyarıyoruz. Hem yönlendirme tabelalarıyla, hem rehberlik uzmanlarımızla hem de ders öğretmenlerimiz ile uyarıyoruz. Kurumumuzda 2 grup olduğu için ortamı günde 2 defa ortamı havalandırıp ilaçlandırıyoruz. Bunun haricinde öğrencilerimizi sürekli bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Bizim eğitim-öğretim anlamında hiçbir velimizin, öğrencimizin kovid-19 buluşacağı konusunda endişesi olmasın” şeklinde konuştu.

“HER GÜN HES KODU SORGULUYORUZ”

Öztürk, her gün öğrencilerin HES kodunu sorguladıklarının altını çizerek, “Devlet kurumlarında HES kodu olmadan içeriye vatandaşı almıyorlar. Bu uygulama başlamadan önce Eylül ayında eğitime başladığımız andan itibaren her öğrencimizin HES kodunu alıp günün kontrolünü yapıyoruz. Kurumumuza gelen misafirleri ya da velileri danışmada tutarak sorunlarını, görüşlerini alarak hemen kurum dışına alıyoruz. Dolayısıyla öğrencimizin yaşam mekanı içerisinde kesinlikle HES kodu her gün sorgulanmaktadır. Bu anlamda alınabilecek bütün tedbirleri kurumumuzda almış bulunmaktayız” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim