Mustafa Kemal ve arkadaşlarının, Türk toplumunu çağdaşlaştırma yönünde sürekli bir devrim hareketi başlatmaları ve bunda da başarı kazanmaları, bazı çevrelerde panik yaratmıştı. Baştan beri var olan düşünce ayrılıkları iyice belirginleşmeye başlamıştı. Bilindiği gibi ulusal bağımsızlık savaşı sırasında hem Mustafa Kemal ile birlikte savaşan komutanlar arasında hem de milletvekilleri arasında hala saltanat ve İstanbul hükümetinin savunucuları bulunmaktaydı.

Siyasal devrimlere karşı Mustafa Kemal’in yakın arkadaşlarının bakışı olumsuzdu. Mustafa Kemal Nutuk’ta bu muhalefeti şöyle değerlendiriyordu:

“Burada, zihinlerde yer etmiş olması ihtimali bulunan bazı kararsızlık düğümlerinin çözülmesini kolaylaştırmak için, bir gerçeği hep birlikte gözden geçirmeliyiz. Yapılan Milli Mücadele, dıştan gelen saldırıya karşı vatanın kurtuluşunu tek hedef olarak kabul ettiğine göre, bu Milli Mücadele’nin başarıya yaklaştıkça safha safha bugünkü döneme kadar milli irade rejiminin bütün ilke ve gereklerini yerine getirmesi tabii ve kaçınılmaz bir tarihi akış idi. Bu kaçınılmaz tarihi akışı, gelenekten gelen alışkanlığı ile hemen sezmiş olan hükümdar ailesi, ilk andan başlayarak Milli Mücadele’nin amansız düşmanı kesildi. Bu kaçınılmaz tarihi akışı daha başlangıçta ben de görmüş ve sezmiştim. Ancak, sonuna kadar devam etmiş olan bu sezgimizi başlangıçta bütün yönleri ile açığa vurup ifade etmedik. Gelecekteki ihtimaller üzerinde fazla konuşmak, giriştiğimiz gerçek ve maddî mücadeleye hayalî bir macera niteliği verdirebilirdi. Dış tehlikenin yakın etkilerini derinden duyanlar arasında, geleneklerine, düşünce kabiliyetlerine ve ruh yapılarına aykırı olan muhtemel değişmelerden ürkeceklerin ilk anda direnme güçlerini harekete geçirebilirdi. Başarı için pratik ve güvenilir yol, her safhayı vakti geldikçe uygulamaktı. Milletin gelişmesini ve yükselmesini sağlayacak doğru yol buydu. Ben de bu yolda yürüdüm. Ancak, bu pratik ve güvenilir başarı yolu, yakın çalışma arkadaşlarım olarak tanınmış kimselerden bazıları ile aramızda zaman zaman görüşler, davranışlar veya yapılan çalışmalardaki uygulamalar bakımından temel veya ikinci derecede birtakım anlaşmazlıkların, kırgınlıkların ve hatta ayrılmaların da sebebi ve açıklayıcısı olmuştur. Milli Mücadele’ye beraber başlayan yolculardan bazıları, milli hayatın bugünkü cumhuriyete ve cumhuriyet kanunlarına kadar uzanan gelişmelerinde, kendi fikir ve ruh kabiliyetlerinin kavrayış sınırı bittikçe bana karşı direnişe ve muhalefete geçmişlerdir…”.

Yine halifeliğin kaldırılmasına, Mustafa Kemal Paşa’nın yakın arkadaşlarından Rauf Bey, Adnan Bey (Adıvar), Refet Bey, Ali Fuat Paşa, Kazım Karabekir ve Cafer Tayyar Paşa’lar olumsuz tepki göstermişlerdi. Özellikle 1924 Anayasası’nın görüşüldüğü günlerde Meclis içindeki kaynaşmalar ve muhalefet, kendini iyice hissettirmişti. Buradaki tartışmaların odak noktasını da Cumhurbaşkanının yetkileri konusu oluşturmuştu.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kurulmasına yol açan son olay, 20 Ekim 1924 tarihinde Menteşe milletvekili Esat Efendi’nin Mübadele İmar ve İskân Vekili Refet Bey’e yönelttiği soru önergesi ve beraberindeki gelişmeler olmuştur. 26 Ekim 1924’de de Kâzım Karabekir Paşa, “ordunun geliştirilmesi için verdiği raporların göz önüne alınmadığını” ileri sürerek milletvekilliği görevine döneceğini bildirerek ordu müfettişliğinden istifa etmiştir. Onu 30 Ekim 1924 tarihli istifasıyla Ali Fuat Paşa izlemiştir. 8 Kasım 1924’de hükümet için yapılan güven oylamasında, Hükümet 19 güvensizlik oyuna karşılık 148 oyla güvenoyu almış ve 41 milletvekili de oylamaya katılmamıştır. Bu olaylar üzerine Hükümete güvensizlik oyu verenlerin Halk Fırkasında kalamayacağı söyleniliyor ve yeni bir partinin kurulmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Bu gelişmeler sonunda Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17 Kasım 1924 günü resmen kurulmuştur.

Yeni parti, Meclisin ikinci döneminde Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan ayrılan milletvekillerinin katılması ile Meclis içinde kuruldu. Fırka’nın başkanı General Kazım Karabekir, ikinci başkanı H.Rauf Orbay ve genel sekreteri de Ali Fuat Cebesoy’du.

Mustafa Kemal Paşa, demokratik düzenin kurulmasını istediğinden, yeni partinin kuruluşundan memnun olmuştur. Yeni parti için; “Bırakınız, karşımıza çıksınlar, memleket işlerini münakaşa edelim ve bizim Meclisimizde de iki parti olmalı, hükümeti denetleme sistemi kurulmalı ve medeni ülkelerin parlamentolarına benzemeliyiz” diyordu.

Fakat Şevket Süreyya Aydemir’in deyimiyle bu parti erken doğmuştu. Parti, Mecliste hayli gergin bir ortam içinde doğmuş, görüşmelere katılmış, hükümetten çeşitli sorunlar hakkında bilgi istemiştir. Bu sert çekişmeler, özellikle bütçe görüşmeleri sırasında doruğa çıkmıştır.

Doğu Anadolu’da patlak veren Şeyh Sait İsyanı, 4 Mart 1925 yılında hükümete olağanüstü yetkiler veren Takrir-i Sükûn Kanunu’nun çıkarılmasına ve İstiklal Mahkemeleri’nin geniş yetkilerle yeniden kurulmasına yol açmıştır.

İstiklal Mahkemeleri, Terakkiperver Fırka üyelerinin gerici etkinlikleri hakkında hükümeti uyarmışlardır. Önce Diyarbakır İstiklal Mahkemesi kendi yetki alanında bulunan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası şubelerinin kapatılmasına karar vermiştir. Hükümet ise, Takrir-i Sükûn Kanunu’na dayanarak, 3 Haziran 1925 tarihinde bütün memlekette gericiliği kışkırtma nedeniyle Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasını kararlaştırmıştır.

17 KASIM

1922- Son padişah VI. Mehmet Vahdettin, sabaha karşı bir İngiliz gemisi ile Malta’ya kaçtı.

1922- Abdülmecit halife oldu.

1924- İlk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu.

1967- TBMM ikinci kez yaptığı gizli oturumda, 18 saat 20 dakika Kıbrıs'taki son gelişmeleri görüştü.

18 KASIM

1912- İstanbul'da kolera salgını başladı.

1920- T.B.M.M. Emperyalizme karşı bildiri yayınladı.

1933- İstanbul Darülfünunu, ''İstanbul Üniversitesi'' adıyla eğitime başladı.

1951- Perihan Sanerk, Emniyet Müdürlüğüne yükselen ilk kadın oldu.

1967- Türk jetleri Kıbrıs üzerinde alçaktan uçtu. BM Barış Gücü denetimindeki Erenköy bölgesinde Türkler ile

Rumlar arasında çıkan çatışma 7 saat sürdü.

1992- Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu kabul edildi.

1999- İstanbul'daki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Zirvesi'nde, Bakü-Ceyhan petrol boru hattı ve Hazar geçişli doğal gaz projelerine ilişkin anlaşmalar, ilgili ülkelerin devlet başkanlarınca imzalandı.

19 KASIM

1900- İngiltere'de, seçme ve seçilme hakkı isteyen 119 kadın, Avam Kamarası'na zorla girmekten tutuklandı.

1938- Atatürk'ün naaşı, İstanbul'dan Ankara'ya, hazin bir törenle yola çıkarıldı.

1943- III. Tarih Kongresi toplandı.

1949- İstanbul Radyosu normal yayınına başladı.

1977- Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, İsrail'i ziyaret eden ilk Arap lider oldu.

1984- BM görevlisi Enver Ergun, Viyana'da Ermeni teröristlerce katledildi.

1988- Pakistan'da Benazir Butto başbakan seçildi.

20 KASIM

1863- Memleket Sandıkları kuruldu.

1918- İngilizler, Çanakkale Boğazı'nın Rumeli yakasındaki işgali Fransızlara devrettiler.

1922- Lozan Konferansı'nın açılış töreni yapıldı.

1943- İstanbul Teknik Üniversitesi kuruldu.

1961- Türkiye'de ilk koalisyon hükümeti, İsmet İnönü'nün Başbakanlığında CHP ile AP arasında kuruldu.

2003- İstanbul'da İngiltere Başkonsolosluğu ile HSBC Bank Genel Müdürlüğüne intihar saldırılarında bulunuldu;

27 kişi öldü.

21 KASIM

1922- Lozan Konferansı'nın ilk oturumu yapıldı.

1923- Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Kazım Paşa, Refet Paşa, Fahrettin Paşa, Cafer Tayyar Paşa ve cephede kahramanlık ve fedakârlık gösteren bazı sivil mebuslara, İstiklal Madalyası verilmesi hakkında Başbakanlık Tezkeresi, TBMM'de kabul edildi.

1927- Samsun-Amasya Demiryolu hattı işletmeye açıldı.

1940- Tüm Türkiye'de hava saldırılarına karşı karartma uygulamasına başlandı.

1952- ABD, ilk hidrojen bombasını Pasifik'te patlattı.

1996- Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) Antlaşması Paris'te imzalandı.

2002- Prag’daki NATO Zirvesi'nde Litvanya, Letonya, Estonya, Bulgaristan, Romanya, Slovakya ve Slovenya'nın ittifaka katılmaları kabul edildi.

22 KASIM

1906- SOS tehlike sinyali, Berlin'deki uluslararası radyo telgraf konvansiyonunda kabul edildi.

1909- İstanbul'da, tıp fakültesine bağlı olarak ''dişçilik'' eğitimi veren yüksekokul açıldı.

1920- Yunan Başkomutanı General Papulas İzmir'e geldi.

1948- II. Türkiye İktisat Kongresi toplandı.

1963- ABD Başkanı John F. Kennedy, Dallas'ta suikastta öldü.

1982- Açık öğretim uygulaması başladı.

2005- Atatürk'ün Nutuk'u orijinal metninden Rusça ve Yunancaya çevrildi.

2007- Piyanist Fazıl Say’a, Avrupa Komisyonunca ‘’2008 Kültürler Arası Diyalog’’ çalışmalarında görev yapmak üzere ''Avrupa Elçisi'' payesi verildi.

23 KASIM

1918- Fransız generali Franchet d'Esperey, işgal orduları komutanı olarak İstanbul'a girdi.

1925- Şurayı Devlet (Danıştay) kanunu kabul edildi.

1970- Türkiye'nin Ortak Pazar'a üyeliği için 22 yıllık geçiş dönemi öngören Katma Protokol, Brüksel'de imzalandı.

2003- Çin'de yapılan Dünya Liseler Futbol Şampiyonası'nda Trabzon Lisesi, ev sahibi ülke temsilcisini 1–0 yenerek şampiyon oldu.