Bugünkü Merkez Bina'nın bulunduğu tepede kurulan, Roma üniversiteleriyle eşdeğer olan, tıp, hukuk, felsefe ve edebiyat fakültelerinden oluşan bu üniversite, aslında İstanbul'da üniversite eğitiminin başlangıcı sayılmaktadır.

İstanbul’un fethinin ertesi günü 30 Mayıs 1453'te Ayasofya ve Zeyrek'te yapılan bilimsel toplantılar, Türk-Osmanlı bilim yaşamının ilk günü ve takiben bir külliyenin kurulmasının başlangıcı kabul edilmektedir.

Yükselme ve genişleme dönemlerinde kurulan Beyazıt, Yavuz ve Kanuni Süleyman Medreseleri, dönemlerinin hukuk, edebiyat, ilahiyat ve tabii bilimler okutulan birer görkemli üniversiteleri sayılırlarken; duraklama ve gerileme dönemlerinde, gözlem ve deneyi reddeden, akılcı ve bilimsel özellik ve güçlerini yitirmiş, imparatorluğun kaderini paylaşarak benzer süreci yaşamışlardır.

Islahat ve Tanzimat'ın batılılaşma hareketi eğitim kurumlarına da yansımış, bilgisizlik her alanda yenilmişliğin sebebi olarak ortaya konmuş ve "ilerleme ancak ilim ile gerçekleşebilir" ilkesiyle 23 Temmuz 1846'da Darülfünun kurulması fermanı, "laik yüksekokulların başlangıcı" olarak kabul edilmektedir.

25.Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yılında, 1 Eylül 1900'de din, matematik ve edebiyat bölümlerinden oluşan IV. Darülfünun, Darülfünun-u Şahane (İmparatorluk Üniversitesi) adıyla açılmıştır. Ancak, hiçbir konuda özerkliği olmayan, istibdat yönetiminin sıkı denetimi altında oluşturulmuş, bilimsellikten uzak bir eğitim kurumu olarak tanımlanmaktadır.

Nihayet, Meşrutiyet'in ilanından sonra hukuk, tıp, fen, edebiyat ve ilahiyat bölümlerinden oluşan İstanbul Darülfünun'u 20 Nisan 1912 tarihli bir kararla kuruldu. 1919 yılında yeni bir düzenlemeyle ilmi ve kısmen yönetimsel özerkliğe kavuştu.

Modern Türkiye'nin Doğuşu yapıtında Bernard Lewis, "İstanbul Darülfünun'unu, kültür tarihi açısından tüm Doğu âlemi için önemli bir aşama" saymaktadır.

Kız öğrencilerin, Hukuk ve Tıp okullarına kayıt olmalarına o tarihte izin verilmemiştir. Kızların erkeklerle aynı dershanede veya aynı binada okumaları o zamana göre hoş görülmemiş; kızların sınıfları Cağaloğlu'nda bir binaya taşınmıştır. Cumhuriyet ilanından sonra erkeklerle beraber Darülfünun'un derslerine devamlarına izin verilmiş, tıp ve hukuk fakültelerine de kızlarımız kayıt olmuştur.

Akla ve bilime dayalı bir "kuruluşu" amaçlayan Genç Türkiye Cumhuriyeti ise "kurtuluşu" izleyen dönemde 21 Nisan 1924 tarihli ve 493 sayılı Kanun'la, İstanbul Darülfünun’un tüzel kişiliğini tanımış ve 7 Ekim 1925'de kurumun bilimsel ve yönetsel özerkliğini kabul etmiş, medreseler "fakülte" statüsüne kavuşturulmuştur. Darülfünun'un ülkenin bilim merkezi olmasını ve genç kuşakları Batı üniversiteleri düzeyinde yetiştirmesini bekleyen Cumhuriyet, verdiği özerkliğin yanı sıra Darülfünun'un bütçesini de ayırıp arttırmıştır. Çağdaş bilimselliğe ulaşma arayışları çerçevesinde 1924–26 döneminde yabancı hocaların bir kez daha İstanbul'a çağrılmaları da bu anlayışın bir ifadesi olmaktadır.

Politik otoritenin, toplumun ve her şeye rağmen Darülfünun'un köklü değişim arayışı, İsviçreli pedagoji profesörü Albert Malche'ın 1932 yılı başında bir reform önerisi hazırlamak üzere çağrılmasıyla sonuçlandı. 29 Mayıs 1932'de hükümete sunulan rapor esas alınarak 1933'de çıkarılan 2252 sayılı yasayla TBMM, Darülfünun'u ve ona bağlı bütün kurumları kadro ve örgütüyle lağvedip, Milli Eğitim Bakanlığı'nın İstanbul'da yeni bir üniversite kurmasını kabul etti. İstanbul Üniversitesi, 1 Ağustos 1933'de yeni bir kadro ve yapıyla açıldı. Cumhuriyet 10. yılını kutlarken, 18 Kasım 1933'de İstanbul Üniversitesi, "ilk ve tek" üniversite olarak eğitime başladı.

İstanbul Üniversitesi, 20.6.1973 tarihli 1750 sayılı Yeni Üniversiteler Kanunu ile Cumhuriyetin 50. yıldönümünde yeni bir düzene girmiştir. 4936 sayılı yasayı tümden değiştiren bu yasayla iki yeni üst kuruluş, Yüksek Öğretim Kurulu ve üniversite üyesi gereksinimini karşılama görevi bu kez eski ve köklü üniversitelere getirilmiştir. Yasanın öngördüğü gelişmekte olan üniversitelere öğretim üyesi yardımını İstanbul Üniversitesi büyük ölçüde yerine getirmektedir.

Bugün İstanbul Üniversitesi, İstanbul'un çeşitli semtlerinde bulunan kampüslerdeki eğitim faaliyetleriyle tarihsel, toplumsal ve bilimsel görevini sürdürmektedir.

16 KASIM

1945- BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) kuruldu.

1967- Rumlar, işgal ettikleri Türk köylerini boşalttılar. TBMM konuyla ilgili gizli oturum yaptı.

1990- ODTÜ'de yaklaşık bin 500 öğretim üyesi, anti laik gelişmeleri protesto için Anıtkabir'e yürüdü.

1995- Milli Futbol Takımı, İsveç ile yaptığı karşılaşmada 2–2 berabere kalarak Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri'ne katılmaya hak kazandı.

17 KASIM

1922- Son padişah VI. Mehmet Vahdettin, sabaha karşı bir İngiliz gemisi ile Malta’ya kaçtı.

1922- Abdülmecit halife oldu.

1924- İlk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu.

1967- TBMM ikinci kez yaptığı gizli oturumda, 18 saat 20 dakika Kıbrıs'taki son gelişmeleri görüştü.

18 KASIM

1912- İstanbul'da kolera salgını başladı.

1920- T.B.M.M. Emperyalizme karşı bildiri yayınladı.

1933- İstanbul Darülfünunu, ''İstanbul Üniversitesi'' adıyla eğitime başladı.

1951- Perihan Sanerk, Emniyet Müdürlüğüne yükselen ilk kadın oldu.

1967- Türk jetleri Kıbrıs üzerinde alçaktan uçtu. BM Barış Gücü denetimindeki Erenköy bölgesinde Türkler ile

Rumlar arasında çıkan çatışma 7 saat sürdü.

1992- Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu kabul edildi.

1999- İstanbul'daki Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Zirvesi'nde, Bakü-Ceyhan petrol boru hattı ve Hazar geçişli doğal gaz projelerine ilişkin anlaşmalar, ilgili ülkelerin devlet başkanlarınca imzalandı.

19 KASIM

1900- İngiltere'de, seçme ve seçilme hakkı isteyen 119 kadın, Avam Kamarası'na zorla girmekten tutuklandı.

1938- Atatürk'ün naaşı, İstanbul'dan Ankara'ya, hazin bir törenle yola çıkarıldı.

1943- III. Tarih Kongresi toplandı.

1949- İstanbul Radyosu normal yayınına başladı.

1977- Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, İsrail'i ziyaret eden ilk Arap lider oldu.

1984- BM görevlisi Enver Ergun, Viyana'da Ermeni teröristlerce katledildi.

1988- Pakistan'da Benazir Butto başbakan seçildi.

20 KASIM

1863- Memleket Sandıkları kuruldu.

1918- İngilizler, Çanakkale Boğazı'nın Rumeli yakasındaki işgali Fransızlara devrettiler.

1922- Lozan Konferansı'nın açılış töreni yapıldı.

1943- İstanbul Teknik Üniversitesi kuruldu.

1961- Türkiye'de ilk koalisyon hükümeti, İsmet İnönü'nün Başbakanlığında CHP ile AP arasında kuruldu.

2003- İstanbul'da İngiltere Başkonsolosluğu ile HSBC Bank Genel Müdürlüğüne intihar saldırılarında bulunuldu;

27 kişi öldü.

21 KASIM

1922- Lozan Konferansı'nın ilk oturumu yapıldı.

1923- Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa, Kazım Paşa, Refet Paşa, Fahrettin Paşa, Cafer Tayyar Paşa ve cephede kahramanlık ve fedakârlık gösteren bazı sivil mebuslara, İstiklal Madalyası verilmesi hakkında Başbakanlık Tezkeresi, TBMM'de kabul edildi.

1927- Samsun-Amasya Demiryolu hattı işletmeye açıldı.

1940- Tüm Türkiye'de hava saldırılarına karşı karartma uygulamasına başlandı.

1952- ABD, ilk hidrojen bombasını Pasifik'te patlattı.

1996- Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı (AGİK) Antlaşması Paris'te imzalandı.

2002- Prag’daki NATO Zirvesi'nde Litvanya, Letonya, Estonya, Bulgaristan, Romanya, Slovakya ve Slovenya'nın ittifaka katılmaları kabul edildi.

22 KASIM

1906- SOS tehlike sinyali, Berlin'deki uluslararası radyo telgraf konvansiyonunda kabul edildi.

1909- İstanbul'da, tıp fakültesine bağlı olarak ''dişçilik'' eğitimi veren yüksekokul açıldı.

1920- Yunan Başkomutanı General Papulas İzmir'e geldi.

1948- II. Türkiye İktisat Kongresi toplandı.

1963- ABD Başkanı John F. Kennedy, Dallas'ta suikastta öldü.

1982- Açık öğretim uygulaması başladı.

2005- Atatürk'ün Nutuk'u orijinal metninden Rusça ve Yunancaya çevrildi.

2007- Piyanist Fazıl Say’a, Avrupa Komisyonunca ‘’2008 Kültürler Arası Diyalog’’ çalışmalarında görev yapmak üzere ''Avrupa Elçisi'' payesi verildi.