Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı tarihlerde Anadolu, iç ayaklanmaların etkisiyle olağanüstü bir tehlike içindeydi. Asayişsizlik, eşkıya, sefalet Anadolu'yu sarsıyordu. Yunan ordusunun ilerleyişi de moral çöküntü yaratmıştı. Asker kaçaklarının yarattığı tehlike büyük boyutlara ulaşmıştı. Silâhaltına çağrılanlar, İstanbul Fetvası'nın ve Padişah'ın askerliği kaldırıldığını bildiren ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni gayrı meşru ilan eden Ferman'ın etkisi altında kalarak, ya askere gelmiyor veya şubelerden ve kıtalarından kaçıyorlardı. Kaçarken kendisine verilmiş olan silah ve cephanesini de götürüyordu. Bunlar iç ayaklanmaların insan gücünü oluşturuyorlardı. Bu sebeple, düşmanla savaşacak ordu bulunamıyordu. Hatta cephanelikleri bile koruyacak nöbetçi bulmakta güçlük çekildiği durumlara rastlanıyordu. Ayrıca casus, bozguncu, aleyhte propaganda ajanları, düşman ve İstanbul Hükümeti ile işbirliği yapanlar, düzenli ordu kurulmasını engelleyenlerin yarattığı tehlike de Ankara'yı sarmıştı. Bütün bu sorunları çözmek için Ankara'nın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin irade ve otoritesini bütün Türkiye'de egemen kılması gerekiyordu. Yunan ordusu, önünde savaşacak düzenli bir askeri kuvvet olmadığı için kolayca ilerliyordu.

25 Nisan 1920'de Mehmet Şükrü Bey, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin otoritesine bütün "Osmanlı tebaasının" uyması için, Ulusal Meclis'in kararları aleyhinde bulunanlar veya uymayanlar ancak vatan haini olabilirler ve bu gibilerin de vatana ihanetle suçlandırılmaları gerekçesiyle bir önerge verdi. Osmanlı kanunlarıyla işlerin yürütülmesini isteyenlerin karşı koymalarına rağmen Meclis, 29 Nisan 1920'de "Hıyanet-i Vataniye Kanunu"nu kabul etti. Ancak kanunun uygulaması için olağan mahkemeler görevlendirildi. Bu sebeple dört aylık uygulama sonucunda istenilen başarı elde edilemedi.

2 Eylül 1920'de, Milli Savunma Bakanlığı'nca hazırlanan "Firar Ceraimini İrtikâp Edenler Hakkında Kanun Tasarısı" Meclis tarafından Millî Savunma Encümenine gönderildi, 8 Eylül'de Mustafa Kemal'in önerisiyle gündeme alındı. Milli Savunma Bakanı Fevzi (Çakmak) Paşa, olağanüstü ihtiyaca dayanarak, savaş zamanına ait olmak üzere "Firariler Hakkında Kanun"un kabulünü istedi. Asker kaçakları olaylarının çokluğunun vatanın kurtuluş ve bağımsızlığını tehlikeye düşürecek duruma geldiğini, bunun önüne ancak sert önlemlerle geçilebileceğini, eski kanunun etkili olmadığını belirten Milli Savunma önergesi ile konu tartışmaya açıldı. Kanun, 11 Eylül'de oy çokluğu ile kabul edildi. İstiklal Mahkemelerinin verecekleri kararlar, idam dâhil kesindi ve derhal uygulanacaktı. Mahkemeler sınırsız bir güce sahiptiler. Kanunun kabulünden sonra 7 mahkeme bölgesi saptandı, bir ay sonra Diyarbakır'a da bir mahkeme kurulması kabul edilince sayı 8'e yükseldi. Üyelerin ve bölgelerin seçimi 26 Eylül'de gerçekleşti. Ankara, Eskişehir, Konya, Isparta, Sivas, Pozantı, Kastamonu ve Diyarbakır' da İstiklal Mahkemeleri kuruldu.

İstiklal Mahkemelerinin kuruluşunu sağlayan "Firariler Hakkında Kanun"un birinci maddesine; "Komutanların askeri rütbeler arasında itaat ve inzibat sağlanmasına dayanan hukuk ve yetkileri saklı kalmak üzere vatanın ve hilafetin kurtuluşu ve bağımsızlığı için mücadele eden Büyük Millet Meclisi'nin çalışmasına ve amacına aykırı olarak düşman amaç ve çıkarlarını güçlendirme yollu teşkilat ve tahrikât ve kargaşalık yaratanlar ve memleketin maddi ve manevi kuvvetlerini her ne surette olursa olsun bozup, yıkmaya çalışanlar ve düşman hesabına askeri ve siyasi casusluk edenlerle, 29 Nisan 1920 tarihli Hıyanet-i Vataniye Kanunu'nun kapsadığı hükümlerden dolayı tutuklu bulunanların mahkemelerinin yapılacağı ve hükümlerin infaz etme yetkisi İstiklal Mahkemeleri'nin kurulduğu bölgelerde adı geçen mahkemelere verilmiştir." maddesi eklenerek; vatan hainliği, ülkenin maddi ve manevi gücünü kırmaya çalışmak, casusluk, bozgunculuk suçlarını da içine alarak çok genişletildi.

Görev yerlerine hareket etmeden önce toplanan İstiklal Mahkemeleri üyeleri müşterek bir bildiri hazırladılar. Mahkemelerin niçin ve ne amaçla kurulduklarını, hangi suçları yargılayacaklarını ve yöntemlerini halka duyurdular. Firarilere teslim olmaları için fırsat tanıdılar.

İstiklal Mahkemeleri, bölgelerinin önemlerine göre çalıştılar. Ankara İstiklal Mahkemesi, çalışmaya başlayınca ilk olarak, Sadrazam Damat Ferit Paşa'yı gıyabında vatana ihanet suçuyla yargıladı. Haziran ayında, Meclis kararıyla vatandaşlıktan çıkartılmış bulunan Ferit Paşa ve Hadi, Rıza Tevfik, Reşat Halis Beyler, Ankara İstiklal Mahkemesi'nin bir numaralı kararı ile Sevr Anlaşması’nı imzaladıkları, ulusu bölmeye çalıştıkları, cinayetlere sebep oldukları için vatana ihanet suçuyla gıyaben idama mahkûm oldular.

İstiklal Mahkemeleri bu dönemde 17 Şubat 1921'e kadar yaklaşık 5 ay kadar çalıştılar. 17 Şubat'ta görevlerine son verildi. Yalnız Ankara İstiklal Mahkemesi'nin görevi sürdü.

Mahkemelerin amacı cephe gerisinde güvenliği sağlamak, kaçaklara aman vermemek idi. Düzenli ordunun kurulduğu, 1. İnönü Zaferi’nin kazanıldığı ve Ethem kuvvetlerinin ihanetinin olduğu bir sırada çalışan İstiklal Mahkemeleri büyük başarılar sağladılar. Olağanüstü yetkilerini yalnızca vatanın ve ulusun bağımsızlığı için kullandılar. On binlerce kişiyi cepheye göndererek İnönü Savaşı için büyük katkıları oldu. Diğer suçlarda da büyük azalma görüldü. Meclis otoritesinin sağlanmasında moral bir güç oluşturdular.

08 EYLÜL

1609- Sultanahmet Külliyesi'nin inşasına başlandı. Külliye, 8 yıl sonra tamamlandı ve kullanıma sunuldu.

1862- Osmanlı Devleti ile Büyük Avrupa devletleri arasında İstanbul Protokolü imzalandı.

1954- SEATO (Güney Asya Paktı) kuruldu.

1977- İkinci Milliyetçi Cephe hükümeti ''Ekonomik İstikrar Önlemleri Paketi''ni açıkladı.

2004- Kastamonu'nun Küre ilçesinde Etibank'a ait bakır madeninde, tünel çalışmaları sırasında kaynak

yapılırken gaz sıkışması sonucu çıkan yangında 19 işçi öldü, 19 işçi yaralandı.

09 EYLÜL

1922- İzmir, 3 yıl 4 ay süren işgal sonucunda Türk birliklerinin eline geçti. Sabah saat 10.30'da Yüzbaşı Şeref Bey komutasındaki süvari birliği hükümet konağının önüne gelerek, Türk bayrağını göndere çekti.

1933- İzmir Enternasyonal Fuarı'nın çekirdeğini oluşturan ''9 Eylül Panayırı''nın ilki, Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından açıldı.

1974- Keban Baraj ve Hidroelektrik Santrali açıldı.

1982- Türkiye'nin Burgaz Konsolosluğu İdari Ataşesi Bora Süelkan, Ermeni teröristlerce öldürüldü.

1993- İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) birbirlerini tanımayı kabul etti.

1993- Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) kuruldu.

2004- Akçakoca açıklarında doğal gaz bulundu.

10 EYLÜL

1920- Türkiye Komünist Partisi (TKP) Bakü'de kuruldu.

1921- Sakarya Savaşı'nda Türk karşı taarruzu başlatıldı ve Duatepe alındı.

1922- Gazi Mustafa Kemal'in İzmir'e girişi. Halk Paşa'ya büyük sevgi gösterilerinde bulundu.

1943- İstanbul Kapalıçarşı'da çıkan yangında 200'den fazla dükkân yandı.

1970- ABD'nin, Türkiye'de haşhaş ekimini yasaklama önerisi Meclis'te reddedildi.

1974- İstanbul'da Haliç Köprüsü hizmete girdi.

1998- Yardımlarıyla tanınan Semiha Şakir, 93 yaşında İstanbul'da öldü.

11 EYLÜL

1920- TBMM'nde İstiklal Mahkemelerinin kurulmasına karar verildi.

1944- Türkiye, Mihver devletlerinden gelebilecek sığınmacılara karşı sınırlarını kapattı.

1957- Ankara'da sağanak yağış sele yol açtı; 133 kişi öldü.

1973- Şili Devlet Başkanı Salvador Allende, Augusto Pinochet önderliğindeki ordu tarafından devrildi. Yönetimi terk etmeyeceğini bildiren Allende, ordu güçlerince öldürüldü.

1996- Türkiye Internet omurgası Turnet açıldı.

2001- New York'un ''İkiz Kule'' gökdelenlerine yolcu uçaklarıyla terörist saldırı düzenlendi. Savunma Bakanlığına ait Pentagon'un da terör saldırısına uğradığı facia yaşandı.

2015- Şiddetli fırtına nedeniyle Mescid-i Haram'da bulunan bir vinç hacı adaylarının üzerine düştü. 107 hacı adayı hayatını kaybetti, 238 kişi yaralandı. Ölenler arasında 2 Türk de var.

12 EYLÜL

1918- İngilizlerin Filistin'e genel saldırısı.

1919- Sultan Vahdettin, İngilizlerle gizli bir antlaşma yaptı.

1937- Dersim isyanının elebaşı Seyit Rıza teslim oldu; yargılama sonucu 15 Kasımda idam edildi.

1963- Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında Ortaklık Antlaşması imzalandı.

1980- Ordu yönetime el koydu. Parlamento feshedildi, siyasi faaliyetler durduruldu, tüm yurtta sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

1996- Türkiye, 2 bin 500 Iraklı Kürt'ün ülkeye girmesine izin verdi.

2010- Seçmenler, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un halk oylaması için sandık başına gitti. Halk değişikliğe "evet" dedi.

2017- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus yapımı S-400 füze savunma sisteminin satın alınması konusunda imzaların atıldığını açıkladı. S-400 füze savunma sistemi olan NATO üyesi bulunmuyor.

13 EYLÜL

1919- Sivas'ta, İrade-i Milliye gazetesi yayınlanmaya başlandı.

1920- Mustafa Kemal'in ''Halkçılık Programı'' TBMM'ye sunuldu.

1921- Sakarya Meydan Savaşı kazanıldı.

1968- Arnavutluk, Varşova Paktı'ndan ayrıldı.

1980- Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Kenan Evren, Devlet Başkanlığını üstlendi.

14 EYLÜL

1829- Ruslar ile Edirne Antlaşması imzalandı.

1960- Irak, İran, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezüella, OPEC’ i kurdu.

1974- Sinema oyuncusu ve yönetmeni Yılmaz Güney, Adana'nın Yumurtalık ilçesi yargıcı Sefa Mutlu'yu öldürdü.

1982- Lübnan Devlet Başkanı Beşir Cemayel, bombalı saldırıda öldürüldü.

1997- Van'da gerilim hattına takılan askeri helikopterin düşmesi sonucu 10 asker öldü.

1999- YÖK Rektörler Komitesi, üniversite yerleşkelerinde, açık ya da kapalı alanlarda türbanı yasaklayan ortak karar aldı. Kimlik kartındaki fotoğraf, derslikler, laboratuarlar, sosyal tesis ve spor alanlarında da türban yasağı

konuldu.