Sayın Okurlar;

İtibar, insanlara gökten zembille inmez, mantar gibi de yerden bitmez. Bu nedenle, insanı hayatında (ADAM GİBİ ADAM) yapan, itibarı, dolayısıyla itimada da şayan olma halidir. Bu iki özellik, insanın âdeta ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak, itibarlı olmak, insanın hem iç hem de dış karakterindeki asaletiyle ölçülür. Kişi, çift yumurta misali karakter değiştiriyorsa, bir gün gelir itimada şayan olan bu karakterini de zedeler. Bu nedenle itibar, insan hayatında yaşanan güzelliklerin mükemmeliyetine bağlıdır. Örneğin; Gayrimeşru hayatıyla bilinen bir insanın, bırakınız yanına, semtine dahi (itibar) dönüp bakmaz, iltifat göstermez. Dünya kurulduğundan bugüne kadar, hangi adinin, seviyesizin, şuursuzun itibara mazhar olduğu görülmüştür? İtibarda yüksek karakter, asalet güzelliği, mazbut ahlak, adalet duygusu inanç ile kısaca hakkın ve hukukun insanı olmak başı çeker. İtibar, kişinin bir nevi kredi notudur. Kişi, hangi yaşın ve başın insanı olursa olsun hayatında itibar gördüğü zaman sevilir, itibara ulaştığı zaman sayılır. Yani itibarı; mal, mülk ve benzeri konular yaratmaz. Tam tersine bunlara doğruluğu, güzelliği ve iyiliği öğretir. Dünyamızda, itibarsız kişilerin her bastığı dal kırılmış, her bastığı köprü de yıkılmıştır. Bu nedenle, itibar evvela kişiye yön verir. İtibar nişanı olmayanın, sağı, solu, yolu belli olmaz. Örneğin; Sokakta dolaşan hayta takımlarının, ne yaptıkları belirsiz köprü altı insanlarının, dolayısıyla iffetten, hikmetten, izzetten, haktan nasibini almayan insanların, sokak köpeğinden ne farkları vardır? Dikkat ederseniz, dünyadaki bütün güzellikler diyarı itibarlı insanlardan gelmiştir. Bu nedenle, ülke, insanlık, vakur ve itibara güvenilir insanlar sayesinde ayakta durur. Netice itibariyle, KENDİNİ BİLEN EVVELA YARATANINI BİLİR. GERİSİ TEFERRUATTIR. İki arı bir sazaktan su içti, gel gör ki birisi insanları sokarken, diğeri bal verdi. Bu nedenle, güzellikler diyarı itibarlı olanların, çirkinlikler diyarı da bu asaletli unvana yakışmayanların yurdudur.