Kadir kelime olarak; değer, kıymet ve itibar demektir. Ramazan ayının 27. gecesine  Kadir Gecesi denilmesi, şeref ve kıymetinden dolayıdır. Zaman ve mekanlar; içinde meydana gelen önemli olaylarla değer kazanırlar. Kadir Gecesini bu derece değerli kılan en önemli olay da Kur’ân-ı Kerîm’in bu gece indirilmeye başlanmış olmasıdır. Kur’ân-ı Kerîm’in nüzulü ve Hz. Muhammed (sav)’ in insanlığa son peygamber olarak gönderilmesi, dünya tarihinin en önemli olayıdır. Bu gecenin öneminden dolayı Allah (c.c.) Kur’an da ki 114 sureden biri olan (97. Sure) bu gece ile ilgilidir ve  adı da “Kadir” suresidir.

Ramazan ayının 27. gecesine  “kadir gecesi” denilmesi, Allah katındaki kıymetinden dolayıdır. Çünkü:

Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) e peygamberlik ve ilk vahiy (Kur'ân-ı Kerim) bu gecede gelmiştir.  “Ramazan ayı öyle bir aydır ki onda insanlara yol gösteren, hakla bâtılı ayıran, hidâyet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur’an o ayda indirildi.” (Bakara, 2/185)

Kadir gecesi, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. (Kadir, 97/3)

Kadir gecesinde yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner. (Kadir, 97/4)

Kadir gecesi tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktır. Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mü'mine selam verirler. (Kadir, 97/5)

KADİR GECESİ NE ZAMANDIR?

Geçmişten günümüze İslam âlemi Kadir gecesini Ramazan ayının 27. gecesinde kutlamışlardır. Yaygın anlayış böyledir. Fakat; başta hadis-i şerifler olmak üzere, kadir gecesinin ne zaman olduğu ile alakalı farklı rivayetler ve görüşler bulunmaktadır. Ayrıca, Kadir gecesinin açıkça bildirilmemesinin de bir çok hadisede olduğu gibi hikmetleri bulunmaktadır. İslâm kaynaklarında belirtildiğine göre Allah Teâlâ bir takım hikmetlere binaen Kadir gecesi gibi bazı hususları gizli tutmuştur. Mesela; Cuma günü içerisinde duaların  karşılık bulacağı (icabet) saatini; beş vakit namaz içerisinde Orta namazı (Salât-ı vusta); Esma-i hüsna arasında İsm-i Azamı; ibadetler arasında rızay-ı ilâhîyi; zaman içerisinde kıyametin ne zaman kopacağını ve hayat içerisinde ne zaman öleceğimizi gizli tutuğu gibi...

İslam alimleri, kadir gecesinin hangi gün olarak kesin bilinmemesinin daha hikmetli olduğunu bildirmişlerdir. Çünkü biz insanoğlu kısa yolsan hedefe ulaşmayı, az zamanda çok iş yapmayı ve kazanmayı severiz. Sene boyu  kulluğumuzu unutup, sadece bir gece dua ve ibadet edersek yeterli olur kanaati, gaflete düşürür ve Allah korusun bizleri yanlışa sürükler. Bu sebepledir ki, Türkçemizde güzel bir söz vardır; “Her geceyi kadir ve her geleni Hızır bil!” O zaman hem hayatımız ve hem de kulluğumuz daha bir anlamlı olur.

Kadir gecesi ile alakalı Hz. Aişe (r.anha)anlatıyor: Peygamber şöyle buyurdu: “Kadir gecesini Ramazanın son on gününün tek gecelerinde arayınız”. (Buhari)

Ubâde ibni Sâmit anlatıyor: Rasulullah Kadir gecesini bizlere haber vermek üzere (evinden) çıktı. Derken Müslümanlardan iki kişi kavga ettiler. Bunun akabinde Peygamber şöyle buyurdu:

"Ben sizlere Kadir gecesini haber vermek üzere çıkmıştım. Fulan ile fulan kimseler birbirleriyle kavga ettiler de (Kadir gecesinin ta'yinine âid olan bilgi kalbimden) kaldırıldı. Belki de sizler için bu daha hayırlıdır. Artık sizler Kadir gecesini (yirmiden sonraki) dokuzuncu veya yedinci veya beşinci gecelerde arayınız".(Buhari)

KADİR GECESİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ:

Rasulullah buyurdular ki: "Her kim ramazân orucunu- inanarak ve ecrini yalnız Allah 'tan umarak tutarsa geçmiş günâhları mağfiret olunur. Ve yine her kim inanarak ve ecrini yalnız Allah'tan umarak Kadir gecesini ibâdetle geçirirse geçmiş günâhları mağfiret edilir". (Buhari)

Hz. Aişe (r.anha)anlatıyor: Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp i‘tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı. (Buhari)

Hz. Aişe (r.anha)buyurdular ki; ‏ " Ey Allah'ın Rasûlu! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?" diye sordum.

Rasulullah şöyle buyurdu: "Allah'ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet." (Tirmizi) diye dua et.

Kadir Gecesinde neler yapılabilir?

Bol bol Kur'ân–ı Kerim okunmalı,

Peygamber Efendimiz’e salât ü selâmlar getirilmeli,

Kaza, nafile namazlar kılınmalı,

Tefekkürde bulunulmalı,

Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı,

Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli,

Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı,

Mü’minlerle helalleşilmeli,

Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı,

Kişi kendine ve diğer Mü’min kardeşlerine dualar etmeli,

Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı, vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli,

Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli,

Kadir gecesi ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan okunmalı,

Kandir gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı,

Anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli, duaları alınmalı…

Bu vesile ile tüm Bolulu kardeşlerinin Kadir gecelerini en samimi duygularımla kutlarım.

Ali Rıza TAHİROĞLU-Bolu İl Müftüsü