Eğitim Sen Bolu Şubesi Yürütme Kurulu, yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkisi olduğuna işaret ederek, taşımalı öğrenciler ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitime ve sağlıklı gıdaya yeterli kaynağı sağlamadığını bildirdi.

Haber: Yasin Celal Torun

Eğitim Sen Bolu Şube Yürütme Kurulu adına açıklamayı yapan Dilek Çakman,  MEB’in kamu kaynaklarını çocukların sağlık, beslenme, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarına aktarmadığının altını çizerek, eğitim ve sağlığın kamusal olmaktan çıkarılması gerektiğini söyledi.

“YOKSULLUĞUN KRONİK HALE GELDİĞİNİ GÖRMEKTEYİZ”

Dilek Çakman, ekonomik kriz ile birlikte, işsizlik ve zamların vatandaşları bunalttığına vurgu yaparak;  “Etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz ekonomik kriz ile birlikte, işsizlik ve zamların bunalttığı vatandaşların gitgide yoksulluğa saplandığını, yoksulluğun kronik hale geldiğini görmekteyiz. Ülkemizin kaynakları yandaş çetelere aktarılıp daha fazla sermaye daha fazla büyüme çığlıkları atılırken üretimin esas unsuru olan emekçiler en temel ihtiyaçlarını dahi borçlarla karşılamaya çalışıyor. Halka ait olan kaynaklarla bir yandan geçilmeyen köprülere, gidilmeyen havalimanlarına teminat veren siyasal iktidar, en önemli müştereklerimiz olan eğitim ve sağlığı kamusal olmaktan çıkararak; sermaye,  tarikat ve cemaatlerin takdirine bırakıyor” şeklinde konuştu.

“HER 5 ÇOCUKTAN BİRİ DERİN YOKSULLUK İÇİNDE YAŞIYOR”

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) üyesi ülkeler arasında yüzde 22.7'lik oranla çocukların en yoksul olduğu ülkenin Türkiye olduğuna vurgu yapan Çakman;  “Ülkemizde bugün her 5 çocuktan biri derin yoksulluk içinde yaşıyor ve besleyici gıdaya ulaşamıyor. Kronik yetersiz beslenme sonucunda çocuklarda bodurluk, öğrenme güçlüğü, obez, aşırı zayıflık, düşük bağışıklık, mikro besin eksiklikleri, zihinsel gelişim bozuklukları ve anemi görülüyor. Tüm bu olumsuzluklar ise fiziksel gelişim, sağlık, öğrenme ve bilişsel kapasite, okul devamlılığı ve akademik başarı düzeylerini etkilemektedir” ifadelerini kullandı.

“676 BİN ÇOCUĞUN EĞİTİM SİSTEMİ DIŞINDA KALDIĞI BELİRTİLMİŞTİR”         

Dilek Çakman, Kaliteli eğitim, sağlıklı gıdaya erişimin mümkün olmadığı bir ortamda çocukların ekonomik ve sosyal nedenlerle okul terk etme oranlarının daha da yükseldiğini de ifade ederek; “Türk Eğitim Derneği'nin (TEDMEM), 2021 Yılı Eğitim Değerlendirme Raporu’nda zorunlu eğitim çağında olmasına rağmen yaklaşık 676 bin çocuğun eğitim sistemi dışında kaldığı belirtilmiştir. Yaşadığı yoksulluk ve yoksunluktan dolayı okulu terk eden çocuklar, ya küçük yaşta evlendirilmekte ya aile içinde ücretsiz işçi ya da sermayenin iştahını doyuracak ucuz işgücü olarak kullanılmakta bu durum da yoksulluğun miras olarak aktarılmasına neden olmaktadır” diye konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZ SAĞLIKLI VE DENGELİ BESLENME İÇİN YETERLİLİKTEN UZAK”

2021-2022 eğitim öğretim yılında 1 milyon 248 bin öğrencinin taşımalı eğitim kapsamında bulunduğunu da hatırlatan Çakman;  “Bu öğrencilerimiz için 2022 yılı bütçesinden taşıma ve yemek yardım programı için ayrılan 6,3 milyar liralık kaynağın son 4 yılda özel okullara ayrılan 6,5 milyar liraya oranla ne kadar düşük kaldığı ortada. Bu düşük bütçe sebebi ile çocuklarımız sağlıklı ve dengeli beslenme için yeterlilikten uzak bir şekilde hatta yemekhane bulunmayan okullarda koridorlarda yemek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktalar. Enflasyonun arttığı böylesi bir dönemde öğrenci başı 7.15 TL’lik ödenek ayrılması yemeklerin kalitesiz ve çeşitliliğin yetersiz olduğunun kanıtıdır.  Bu en temel hakları yerine getirmeyi reddeden Milli Eğitim Bakanlığı, bir yandan öğrencilere yönelik yapacağı kazanım değerlendirme sınavı için kişi başı 6 TL talep ederek eğitimi ticarileştirirken bir yandan da Milli Eğitim Bakanlığına ait olan bütçeden Maarif Vakfı’na 2022, 2023 ve 2024 yıllarında toplam 4 milyar 529 milyon TL aktarılacağı belirtiliyor” dedi.

EĞİTİM SEN OLARAK TALEPLERİNİ SIRALADI

Eğitim ve bilim emekçileri olarak taleplerini sıralayan Dilek Çakman;  “Çocuklarımızın gündüzleri okula aç gitmemeleri, geceleri yatağa aç girmemeleri için, Okulda olması gerekirken fabrikalarda tiner kutularının patlaması nedeniyle ölmemesi için, Tarikat yurtlarında istismar edilmemesi ve çaresiz bırakılmaması için, Birbirlerine karşı rekabet duygusuyla değil dayanışma ruhuyla yetişmesi için, Kendi yoksulluğunun yanı sıra çocuğunun beslenme çantasını dolduramayan, çocuğuna yeni bir kıyafet alamayan anne ve babaların yanında, Eşit, kamusal, bilimsel, laik eğitim mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.

“ÜCRETSİZ ULAŞIM VE BARINMA GEREKSİNİMLERİ KARŞILANMALIDIR”

Eğitim Sen olarak taleplerimiz; Kamu kaynakları çocuklarımızın sağlık, beslenme, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarına aktarılmalıdır. Dezavantajlı bölgelerden başlamak üzere tüm çocuklarımıza tüm okullarda sabah kahvaltıları ve öğle yemekleri ücretsiz olarak verilmelidir. Ücretsiz sağlıklı ve erişilebilir su olanağı bütün okullarımıza sağlanmalıdır. Ücretsiz ulaşım ve barınma gereksinimleri karşılanmalıdır. Örgün eğitim dışına çıkan çocuklar tespit edilmeli, okullara geri dönüşleri sağlanmalıdır.” Şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim