Ses Bolu Şube Yönetim Kurulu Adına Şube Eş Başkanı Serdar Koçyiğit, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili iptal ve seçimin yenilenmesi kararını eleştirdi. Koçyiğit; “YSK, hukuka ve kendi içtihatlarına göre değil talimatlara göre karar vererek tarihe geçmiştir. Kendi belirlediği sandık kurullarının kanunsuz olduğunu iddia ederek halkın iradesine karşı büyük bir saygısızlık yapmıştır” dedi.

Ses Eş Başkanı Serdar Koçyiğit6 Mayıs 2019 tarihli YSK kararıyla demokrasiden geriye kalan seçme ve seçilme hakkında el uzatıldığını ifade etti. Ayrıca verilen bu karar ile YSK’nın kendi meşruiyetini ortadan kaldırdığını söyledi.

Koçyiğit yazılı olarak yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Türkiye demokrasi tarihine halkın iradesinin gasp edildiği yeni bir tarih daha eklenmiştir. KHK ile hukuksuzca ihraç edilmesi gerekçe gösterilerek seçilmiş belediye başkanlarına mazbata verilmemesi utancına YSK’nın İstanbul kararı eklenmiştir. 6 Mayıs 2019 tarihli YSK kararıyla ülkemizde demokrasiden geriye kalan son haklardan birine, seçme ve seçilme hakkına da el uzatılmıştır.

YSK, hukuka ve kendi içtihatlarına göre değil talimatlara göre karar vererek tarihe geçmiştir. Rantın ve akıtılan kaynakların kesilerek ekmeğin, ulaşımın, suyun fiyatının düşürülmesinden rahatsız olan çıkar gruplarının baskısıyla hukuk ve demokrasi ayaklar altına alınmıştır. Üyelerinin görev süreleri Anayasa’ya aykırı biçimde uzatılan YSK’nın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal kararı gayrimeşrudur.

“HALKIN İRADESİNE KARŞI BÜYÜK BİR SAYGISIZLIK YAPILMIŞTIR”        

Tüm devlet olanaklarını kullanmalarına rağmen seçimlerde oyların çalındığı, sahte seçmen/kısıtlı seçmenlerin oy kullandığı iddialarını temellendiremeyenlerin imdadına YSK yetişmiştir. YSK, kendi belirlediği sandık kurullarının kanunsuz olduğunu iddia ederek halkın iradesine karşı büyük bir saygısızlık yapmıştır. Bu, sadece İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ve ona oy verenlere yönelik bir saygısızlık değildir. Bu aynı zamanda İstanbul’a ve hatta 82 milyon yurttaşa karşı bir saygısızlıktır.

“YSK KENDİ MEŞRUİYETİNİ ORTADAN KALDIRMIŞTIR”

Aynı seçimde, aynı sandık kurullarıyla, aynı zarftan çıkan üç oyun geçerli, sadece iktidar partisinin kaybettiği oyların geçersiz olduğuna dair karar verenler, “partiye göre hukuk, parti için hukuk” anlayışının egemenliğini ilan etmişlerdir. YSK halkın iradesine ipotek koymak için, kendi sorumluluğundaki uygulamaların kanunsuz olduğunu gerekçe göstermiştir. Bu açıdan mevcut YSK kendi meşruiyetini ortadan kaldırmıştır ve AKP-MHP ittifakının noteri haline dönüşmüştür.

“YSK BU KARARIYLA TAM KANUNSUZLUK HALİ DOĞURMUŞTUR”

YSK bu kararıyla, sandık kurullarının benzer biçimde teşekkül ettiği 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de “tam kanunsuzluk” hali doğurmuştur. Halkın seçme ve seçilme hakkını cebren ve hile ile ortadan kaldıracak kadar hukuktan uzaklaşanların demokrasilerde yeri olmayacağı, halka hesap vermesi gerektiği açıktır. Bu ülkede demokrasiyi yeniden kuracak olan ise işçilerin, emekçilerin, halkın birleşik ve örgütlü mücadelesi olacaktır.

 

Editör: TE Bilisim