Haber:ASLI AKIŞ

Marka Şehir Bolu ve 5. Uluslararası Köroğlu Festivali kapsamında, Bolu Valiliği ve Bolu Belediyesi tarafından düzenlenen “Köroğlu” konferansı UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz’un Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonunda yaptığı sunumla gerçekleşti.

Oğuz, “Köroğlu, ülkemiz ve Orta Asya yöresinde birçok yerde karşımıza çıkmaktadır. Burada kör bir babanın oğlu, doğuda ise topraktan yukarı yükselmiş bir çocuk. Orta Asya yörelerinde ‘Kırat’a binen bir kahramandır ve yardıma ihtiyacı olan herkese gitmektedir. Yine birçok yörede yabancı karaktere benzeyen ‘Robin Hood’a benziyor diyebiliriz” dedi.

5. Uluslararası Köroğlu Festivali “Köroğlu” Konferansına; Bolu Vali Yardımcısı Ünal Coşkun, Bolu Belediye Başkanı Alaadin Yılmaz, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektör yardımcısı Hamit Coşkun, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Türker Ateş, Belediye Başkan Yardımcıları ve çok sayıda davetli katıldı. Konferans Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasının ardından başladı.

“BOLU ÖĞRENEN ŞEHİR OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYOR”

Unesco Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz ilk olarak Türkiye’nin, UNESCO’ya dahil oluşu ve kuruluşundan bahsetti. Oğuz “UNESCO Dünya’da farklı kültürleri bir araya getirmeyi amaçlayıp, korumak için kuruldu. Türkiye, UNESCO’nun kuruluşunda ilk imzaları atan 27 ülkeden bir tanesi. Öğrenen şehirler programının temel amacı, öğrenmenin bir okul dönemi ya da bir kurs dönemi olmadığı, öğrenmenin hayat boyu olduğunu vurgulamak ve öğrenilmiş bilgileri daha yaşanabilir daha güvenli, düzenli ve sağlıklı şehirler kurmak için nasıl kullanılabileceğini göstermeye çalışmak. UNESCO’nun öğrenen şehirlerle, şehirlerin sanayinin ve teknolojinin boğduğu mekânlar değil de yaşanılan güzel doğanın, tabiatın, insanın, öğrenilmiş bilginin hayata dokunuşunun sonuçlarının görülmesini sağlamaya çalışan bir program. Bu programa dayalı olarak dünyada yeni yeni şehirlerimiz varlıklarıyla öğrenen şehir olma yolunda hızla ilerliyorlar. Şu anda büyükşehir olarak Eskişehir ve Konya öğrenen şehir oldular. Bolu öğrenen şehir olma yolunda hızla ilerliyor. Ve sonuç alacağımızı düşünüyorum. Aynı zamanda dünyadaki bu şehirler birbirleriyle haberleşerek UNESCO üzerinden eğitim, kültür, bilim ve iletişim alanlarında pek çok konuda işbirliği yapma imkânlarına kavuşuyorlar ve şehirlerimiz böylece dünya şehri haline geliyor. Bu süreci destekliyoruz ve mili komisyon olarak daha çok şehrimizin öğrenen şehir olması için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“SOMUT MİRASTA FARKINDALIK OLUŞTU”

Kültürel mirasın değerli olduğu, atalarımızdan bizlere kaldığı ve gelecek kuşaklara emanet bilincini taşımamız gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. M. Öcal Oğuz “Eskiden devlet eliyle bu tür işler yapılmaya çalışılırken şimdi vatandaş sorumluluğu, bilinci ve duyarlılığı gittikçe yükseliyor. Bu hem devlet sorumluluğu hem vatandaş bilincinin daha da artarak kültürel mirasların korunmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Mirasın geri dönüşemez olduğunu, mirasın kaybının telafi edilemez olduğunu, mirasın aynı zamanda bize miras ama gelecek kuşaklar için de emanet olduğu bilincini işlemeye çalışıyoruz. Özellikle somut mirasta daha fazla farkındalık oluştu. Şimdi bu farkındalığı taşınabilir ve kaçakçılığa maruz kalan eserlerimizle ilgili artırmaya çalışıyoruz. Yeni yeni gelişen bir miras alanı olarak somut olmayan miras konusunda da duyarlılığın güçlenmesi için çalışıyoruz. Ama bu hepimizin el birliğiyle çalışmasıyla mümkün olabilecek bir şey. Yoksa bir kurumun, kişinin, yapının çözebileceği sorunlar değil bunlar. Hep beraber, mirasın değerli olduğunu, bize atalarımızdan kaldığı gibi bizim de çocuklarımıza geçirmemiz gereken emanet olduğunun bilincini taşımamız lazım.” şeklinde konuştu.

“KIRAT’A BİNEN BİR KAHRAMANDIR VE YARDIMA İHTİYACI OLAN HERKESE GİTMEKTEDİR”

Oğuz, konuşmasının devamında Köroğlu tarihine de değindi. Köroğlu’nun, birçok bölgeye yayılmış bir mitolojik karakter olduğunu ve yardıma ihtiyacı olanlara gittiğini anlatan Oğuz “Köroğlu için UNESCO’ya ilk olarak Türkmenistan 2009 yılında başvurdu. Bahsettiğimiz karakter ülkemiz ve Orta Asya yöresinde birçok yerde karşımıza çıkmaktadır. Burada kör bir babanın oğlu, doğuda ise topraktan yukarı yükselmiş bir çocuk. Orta Asya yörelerinde ‘Kırat’a binen bir kahramandır ve yardıma ihtiyacı olan herkese gitmektedir. Yine birçok yörede yabancı karaktere benzeyen ‘Robin Hood’a benziyor diyebiliriz” dedi.

Konferans sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Oğuz, soru cevap kısmının ardından Bolu Vali Yardımcısı Ünal Coşkun ve Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ın takdim ettiği hediyeyi alarak teşekkür etti.