Türk Orduları bir yandan İzmir'e girerken bir yandan da İstanbul ve Çanakkale Boğazı'na doğru ilerliyorlardı. Başkomutan, büyük devletlerden biri veya bir kaçı ile savaşa girmeden, Boğazlar bölgesini güvenlik altına almak, Yunan Ordusu'nun buralara gelmesini engellemek ve Trakya'da yapılacak olan bir harekât ve İtilaf Devletleri'ni, Türk isteklerini kabule zorlamak için gerekli hazırlıkları yapmış ve komutanlara gereken emirleri vermişti.

Yunan Ordularının 30 Ağustos'ta perişan olduğunu duyan İngiltere büyük endişeye kapıldı. Çünkü İngiltere, Boğazların korunması için Fransa ve İtalya'nın yardımcı olmayacağını biliyor, bu işin yalnızca İngiltere'ye kalacağını görüyordu. İngilizler Yunanlıları kesin bir imhadan kurtarmak için, 1827'den beri yaptıkları gibi, 3 Eylül'de Yunanistan'ın yaptığı ateşkes önerisini Fransa ve İtalya'ya iletti. Fakat Fransa, Yunan kuvvetlerinin Anadolu'yu boşaltmalarını şart koştu. İtalya yanıt bile vermedi. Bu durumda Çanakkale'nin Anadolu yakasının savunulması 8.000 İngiliz Askeri'ne kalıyordu. Yunanistan 7 Eylül'de yine İtilaf Devletleri aracılığı ile yeni bir ateşkes teklifinde bulundu. Fakat bu konuda T.B.M.M. yazışmaları sürerken Türk Ordusu 9 Eylül'de İzmir'e girdi. 18 Eylül'den itibaren Türk birlikleri Boğazlar üzerine yürüdüler ve İngiliz Askeri, Yunan ordusunu on beş günde yok edip Çanakkale şehrinin 15 km yakınına gelen Türk askeri ile karşılaştı.

Hiç kimse İngiliz politikası uğruna maceraya atılmayı istemiyordu. Fransa ve İtalya, Türkiye ile yapılacak diplomatik görüşmelere katılmayı kabul ettiler. M. Kemal Paşa, Müttefiklerin Mondros Ateşkesi hükümlerini en baştan beri çiğnediklerini, emperyalistlerin Yunanlıları Türkiye'ye saldırttıklarını, üç yıl Türk Ulusu'na zulüm yapılırken seslerini çıkartmadıklarını sert bir şekilde hatırlattıktan sonra, Türkiye'nin tarafsız bir bölge tanımadığını, Türk Orduları'nı durduramayacağını ve ateşkesin uzaması halinde ordularını hareketsiz bırakamayacağını, Trakya dâhil bütün ülkenin terk edilmesini istedi. Boğazlar konusunda görüşmeye hazır olduğunu bildirdi. M. Kemal Paşa İzmir Limanı'nda bulunan İtilaf Devletleri donanmasına bir nota vererek 24 saat içinde İzmir Limanı'nı terk etmelerini bildirdi. Donanma bu notadan sonra "Geldiği gibi gitti.".

Bu arada Franklin Bouillon da M. Kemal Paşa ile görüşmek için 28 Eylül'de İzmir'e geldi. İzmir'de ikisi arasında kararlaştırılan esaslar çerçevesinde Türk Orduları'nın Boğazlara doğru harekâtı durduruldu. M. Kemal aynı gün General Harrington'un ikinci mektubuna da yanıt vererek, Müttefiklerin İstanbul halkına uygulamakta oldukları tedbirleri kaldırmalarını, Yunan donanmasının bir daha İstanbul'a gelmemesini istedi ve ileri harekâtın durdurulduğunu bildirdi. Müttefiklerin Paris'ten gönderdikleri notayı da 29 Eylül'de yanıtlayıp, askeri harekâtın durdurulduğunu fakat Yunanlıların Edirne dâhil bütün Trakya'yı hemen boşaltmalarını bildirdi.

İtilaf Devletleri'nin kararsız tutumları, M. Kemal Paşa'nın tutarlı ve kesin davranışı sonunda, Türkiye'nin istediği oldu. M. Kemal ve Harrington'un anlaşmaları sonucunda 3 Ekim 1922'de Mudanya'da Ateşkes görüşmelerinin başlaması kararlaştırıldı. Başkomutan M. Kemal Paşa, ateşkes görüşmelerine Türk Ordusu'nun temsilcisi olarak Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa'yı görevlendirdi. Mudanya'da İsmet Paşa'nın başkanlığı altında İngiltere Delegesi General Harrington, Fransa Delegesi General Charpy, İtalya Delegesi General Monbelli'nin katıldıkları konferans 3 Ekim'de toplandı. İşin ilginç yanı, Mudanya'da, yenilmiş Yunan Orduları'nın temsilcisi yoktu. Avukatlığını İngiltere yapacaktı. Görülüyor ki Türkiye ateşkes masasına Birinci Dünya Savaşı'nın galipleri ile oturuyor ve onlarla hesaplaşıyordu. Yalnız bu sefer Müttefiklerin karşısında yenik bir Osmanlı İmparatorluğu'nun, ezik delegeleri yoktu. Yunan Orduları'nı 15 gün içinde yok etmiş, İtilaf Devletleri'ni dehşete düşürmüş muzaffer Türk Orduları'nın temsilcisi vardı. Türkiye ateşkes masasına Misak-ı Milli'ye dayanan bağımsızlık tezini ve inancını getiriyordu.

11 Ekim günü sabaha karşı toplanan Konferans, sabah saat 6 da Ateşkes'i imzaladı.

Ateşkes hükümleri 14-15 Ekim gecesi yürürlüğe girecek ve Türk-Yunan silahlı kuvvetleri arasındaki çatışma son bulacaktı. Yunan kuvvetleri Doğu Trakya'yı hemen boşaltmaya başlayacaklar ve 15 gün içinde boşaltma tamamlanacaktı. Bu yerler 30 gün içinde, asayişi sağlayacak olan T.B.M.M. Hükümeti jandarma kuvvetlerine teslim edilecek, ancak bu kuvvetler 8.000'i aşmayacak, Trakya'nın yönetimi Türk memurlarına verilecekti. Devir teslim işlemleri sırasında karışıklık çıkmaması için, İtilaf Kuvvetleri 7 taburluk bir kuvvet bulunduracaklardı. Bu kuvvet Doğu Trakya'nın Türkiye'ye tesliminden sonra 30 gün içinde geri çekilecekti. Barış antlaşması sağlanana kadar Türk Silahlı Kuvvetleri Çanakkale ve İzmit Yarımadası'nda belirlenen çizgiyi geçmeyecekler, Trakya'ya asker geçirmeyecek ve ordu toplamayacaktı.

Ateşkes'in Önemi

Bu ateşkes ile Türkiye savaş yapmaksızın bütün Trakya ve Edirne'yi alıyordu. Bu tarihe kadar T.B.M.M. Hükümeti'ni resmen tanımamış olan İngiltere, artık Türkiye'nin siyasi varlığını da kabul ediyordu. M. Kemal Kurtuluş Savaşı'nda çok akıllı bir politika izleyerek, İngiltere'yi askeri alanda yalnız bırakmıştı. Şimdi ateşkes masasında da yalnız bırakıyordu. Yalnız başına kalan İngiltere, Türkiye'ye savaş açmak sorumluluğunu ve cesaretini tek başına yüklenemedi. Üstelik Yunan Ordusu'nun hemen bütün silah, cephane ve malzemesi de Türk Ordusu'nun eline geçmiş bulunuyordu.

Mudanya Ateşkes Antlaşması görüşmelerinde, İsmet Paşa'nın hatıralarında da açıklandığı üzere, bir komutanın siyasi alanda müzakereler yöneten tecrübeli ve becerikli bir diplomat gibi görüşmelere katıldığı ve başarılı olduğu görülmektedir. "Ben heyeti ikamet ettiğimiz binada kabul ettim. Generallere masada yer gösterdim. Harrington'u sağıma aldım. Fransa temsilcisini karşıma, İtalyan generalini de soluma oturttum. Fakat ben generallere yer gösterirken onlar biraz şaşırmış gibi oldular. Meğer başkanlığı, müzakereyi idare etmeyi onlar kendileri için düşünmekte imişler."

08 EKİM

415- 20 Haziran 404'te yanan Ayasofya yeniden inşa edildi.

1912- 1. Balkan Savaşı başladı.

1917- Sovyetler Birliği'nde, Lenin'in göreve getirdiği Aleksandra Kollantai, dünyanın ilk kadın bakanı oldu.

1925- Yahudi ve Ermeni ruhani başkanları, Lozan Antlaşması'nın Azınlıkların Korunması ile ilgili hükümlerinin tanıdığı haklardan vazgeçerek, Türk toplumu içinde Türk yasalarıyla yaşamak istediklerini açıkladılar.

1934- Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanındı.

1951- Birinci Akdeniz Oyunları sona erdi. Türkiye serbest güreşte 8 sıklette altın madalya alarak takım halinde şampiyon oldu.

1958- Pakistan'da Eyüp Han darbeyle iktidarı ele geçirdi.

09 EKİM

1937- Nazilli Basma Fabrikası, Atatürk'ün de katıldığı törenle açıldı.

1944- Başbakan Şükrü Saraçoğlu, Anıtkabir'in temelini attı.

1944- İngiltere, Çin, ABD ve Sovyetler Birliği, ''Birleşmiş Milletler''in kurulacağını açıkladılar.

1960- Yassıada'daki sanıklarla ilgili fotoğraflar basına gösterildi.

1988- Kültür Bakanlığı, 36 sanatçıyı ''devlet sanatçısı'' ilan etti.

2004- Türk Hava Kurumu tarafından Eskişehir'in İnönü ilçesinde düzenlenen ''3. Türkiye Hava Oyunları''nda 433,5 metrekare ile bugüne kadar gökyüzünde açılan en büyük bayrakla atlayış yapan THK paraşütçüsü Hakan Zengin, Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye hak kazandı.

2006- Güney Kore Dışişleri Bakanı Ban Ki-mun, görev süresi 1 Ocak 2007'de dolan Ganalı Kofi Annan'ın yerine BM Genel Sekreterliğine seçildi.

2006- Kuzey Kore, tarihinde ilk kez nükleer denemede bulunduğunu dünyaya ilan etti.

2017- Türkiye Milli Ampute Futbol Takımı, İstanbul'da düzenlenen Avrupa Ampute Futbol Federasyonu Avrupa Şampiyonası'nın final maçında İngiltere'yi 2-1 yenerek Avrupa Şampiyonu oldu.

10 EKİM

680- Hazreti Muhammed'in torunu İmam Hüseyin, Kerbela'da başı kesilerek öldürüldü.

1993- Andreas Papandreou, 74 yaşında Yunanistan Başbakanı seçildi.

1995- Garry Kasparov, bir ay süren satranç turnuvasında rakibi Viswanathan Anand'ı yendi.

2015- Ankara’daki barış mitinginde, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör saldırısı gerçekleşti. Canlı bomba saldırısında 102 kişi öldü, 246 kişi yaralandı.

11 EKİM

1922- TBMM Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Mudanya Mütarekesi imzalandı.

1924- TBMM yeni binasına taşındı; Cumhuriyet Bayramı'nın ilk kutlama töreni burada yapıldı.

1972- Milli Selamet Partisi kuruldu.

1980- Uzay istasyonu Salyut 6'da 185 gün kalarak rekor kıran Sovyet kozmonotları dünyaya döndü.

1981- Erden Kıral'ın yönettiği ''Bereketli Topraklar Üzerinde'' filmi, Avrupa Film Festivali'nde birinci oldu.

2005- Ünlü şair ve yazar Attila İlhan vefat etti.

12 EKİM

1579- Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa, bir Boşnak tarafından sarayında öldürüldü.

1958- Başbakan Adnan Menderes yurttaşlardan ''vatan cephesi'' kurmalarını istedi.

1987- Türkiye Cumhuriyeti'nin 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk 84 yaşında öldü.

2004- İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği'nin yöneticisi Metin Kaplan, gözaltına alındığı Almanya'dan özel uçakla Türkiye'ye getirildi. 13 Ekimde tutuklanan Kaplan, Bayrampaşa Cezaevine konuldu.

2006- Fransa Ulusal Meclisi'nin sözde Ermeni soykırımının inkârının suç sayılmasına ilişkin yasa teklifini kabul etmesi tepkilere neden oldu.

2018- Terör örgütü adına suç işlemek ve casusluk suçlamasıyla tutuklanan ABD'li rahip Andrew Brunson serbest bırakıldı. Brunson'ın 25 Temmuz'daki duruşmada serbest bırakılmaması, Türkiye ile ABD arasında krize neden olmuştu.

13 EKİM

1921- Ankara Hükümetiyle Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan arasında Kars Antlaşması imzalandı.

1923- TBMM'de, Ankara'nın hükümet merkezi olması kararlaştırıldı.

1935- Türkiye Mason Locaları kapatıldı; locaların sahip olduğu emlak hükümete devredildi.

1968- Avustralya'ya ilk Türk işçi kafilesi hareket etti.

1983- 12 Eylül 1980'den sonra oluşturulan Danışma Meclisi'nin görevi sona erdi.

1994- Mali Polis, Halil Bezmen'e ait trilyonlarca lira değerindeki antika, tarihi eser ve tabloyu, ABD'ye kaçırılmak üzereyken ele geçirdi.

2005- Barış Harekâtı öncesi yıllarda Kıbrıs'ta 5 yıl gizli Türk Mukavemet Teşkilatını yöneten emekli tuğgeneral Kenan Çoygun 81 yaşında Ankara'da öldü.

2006- Anayasa değişikliğiyle milletvekili seçilme yaşı 25'e indirildi.

2010- Şili’de, yerin yaklaşık 700 metre altında 69 gündür mahsur kalan madenciler sağ salim yüzeye çıkarıldı.

14 EKİM

1925- Türkiye'de ilk betonarme köprü, Menderes Nehri üzerinde yapıldı.

1926- İstanbul'da ilk resmi nikâh, Şehremini Muhittin Bey tarafından kıyıldı.

1927- Türkiye Milli Futbol Takımı Bulgaristan'ı 3–1 yendi.

1933- Hitler, Silahsızlanma Konferansı'na katılmayacağını ve Milletler Cemiyeti'nden ayrılacağını açıkladı.

1987- Uluslararası Atatürk Barış Ödülü, Federal Almanya Cumhurbaşkanı Richard von Weizsaecker'e verildi.

2003- Bağdat'ta Türk Büyükelçiliği yakınında bomba yüklü araç patlatıldı. Elçilik binası zarar gördü. Saldırgan öldü, 6 kişi yaralandı.