Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, korona virüs salgını döneminde 23 Mart’tan itibaren uzaktan eğitime geçilmesiyle gelinen süreçte öğrencilerin derse katılım ve başarı oranı hakkında bilgiler verdi.  

Haber: Aslı Akış

Tüm dünyada etkisini gösteren koronavirüs salgını eğitim ve öğretim hayatını da derinden etkiledi. Salgın nedeniyle okullarda örgün eğitime ara verilerek uzaktan eğitime geçildi. Normalleşme adımlarıyla kademeleri olarak yüz yüze eğitime geçen okullar, vaka sayılarının artması ve ölüm oranlarının artması sonucu uygulanan tam kapanmayla birlikte tekrardan kapatıldı.

Peki, Pandemi süreci başladığından bu yana uzaktan eğitim ile birlikte ne değişti? Uzaktan eğitime katılım oranları pandemi başlangıcına göre nasıl bir ivme ile devam ediyor, Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici değerlendirdi.

Salgının seyrine göre kademeli yüz yüze eğitime geçen sınıfların olduğunu fakat bununla birlikte eğitime ulaşamayan öğrencilere de işaret eden Gezici; “Eğitimde, 16 Mart itibarıyla, 1 yılı aşkındır devam eden bir kapanma söz konusu. 23 Mart 2020 tarihinden itibaren de uzaktan eğitime geçtik. Salgının seyrine göre kademeli yüz yüze eğitime geçen sınıf düzeyleri oldu ama sonuçta sürdürülebilir bir yüz yüze eğitim mümkün olmadı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi rakamlarına göre; 23 Mart 2020 tarihinden 23 Nisan 2021 tarihine kadar 5 milyon 267 bin öğrencinin eğitime ulaşamadığını görüyoruz. Uzaktan eğitime ulaşanların %61’inin de ancak cep telefonu ile erişebildiğini biliyoruz. Kamunun, öğrencinin eğitime hakkına karşı sorumluluklarını yerine getirdiğini söyleyemeyiz” şeklinde konuştu.

“KATILIM SAYISI HER GEÇEN GÜN DÜŞÜYOR”      

“Yüz yüze eğitim aşamalarına baktığınızda, öğrencilerin giderek eğitim sürecinden koptuğunu uzaktan ya da yüz yüze eğitime katılmakta gerçekten çok zorlanıldığını görüyoruz” diye vurgu yapan Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici; “Katılım sayısının her geçen gün düştüğünü görüyoruz. Ama Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitimde bir rakam söylemişti. %80 civarında. Bu kesinlikle doğru bir rakam değil. Çünkü devam zorunluğu yok. Yüz yüze eğitimde de devam zorunluluğu yok. Öğrenci kendi isteğiyle muaf olabiliyor. Benim okulumda baktığımda 100’ün üzerinde öğrenci var. Dilekçe veren öğrenci sayısı katılmayacağını belirten öğrenci sayısı 50. Bu dilekçe vermeyen öğrencileri yüz yüze eğitime katılmamış gibi gösteriyoruz mecburen. Bu da rakamları yükseltiyor. Ama gerçeğe baktığımızda sınıflarda 5-6 öğrenciyle ders yapılan bir süreç var. Hem uzaktan eğitimde hem de yüz yüze eğitimde.” İfadelerini kullandı.

“ÇOK CİDDİ AKADEMİK KAYIPLARIMIZ VAR”

Zehra Kulalı Gezici, eğitimde çok ciddi kayıpların yaşandığına işaret ederek; “Öğrenciler 1 yılı aşkın bir süredir uzaktan eğitim görüyor. Çok ciddi akademik kayıplarımız var. Bunun kamuoyuyla paylaşılmış resmi bir paylaşım yok. Ama biz biliyoruz ki, ABD, Hollanda gibi ülkelerde yapılan araştırmalarda özellikle 3 alanda özellikle bıraktığımız yerin altına düşüyoruz. Mevcut kaybın 1 yıldan fazla olduğunu, bıraktığımız yerden de aşağıda olduğunu biz görüyoruz. Ya da Türkiye’ye baktığımızda daha önceki yıllarda deprem gibi afet gibi bölgesel olarak verdiğimiz aralarda da yine oralarda eğitimde çok ciddi kayıplar yaşadığımızı biz biliyoruz. Şimdi bu duruma birde salgın eklendiğinde çocuklarımız gelişim açısından da sadece akademik değil mesela özerklik, aileden kopma, sosyalleşme, akran ilişkisi bütün bunlar kazanılması gereken işler. Dolayısıyla fiziksel aktivitelere düşmüş durumda. Ben rehber öğretmenim. Benim velilerimden en fazla gelen sıkıntı çocukların artık çok fazla teknoloji bağımlılığı ortaya çıkıyor. Gelinen süreçte aileler gerçekten bu anlamda günün planlanmaması, çocuk sabaha kadar bilgisayarda, sabaha kadar oyun oynuyor. Gündüz yatıyor. Çocukların bu anlamda imkanı olsa dahi, çocuklar artık zihinsel anlamda bir kopuş yaşıyor artık. Okul kavramıyla ile ilgili. Dolayısıyla sorunumuz çok ciddi hem eğitim hem yüz yüze hem uzaktan olarak baktığımızda” dedi.

“5 MİLYONA YAKIN ÖĞRENCİ EĞİTİM HAKKINA ULAŞMIŞ DEĞİL”

18 milyon öğrencinin neredeyse 5 milyonuna yakınının eğitim hakkını elde edemediğini dile getiren Gezici; “Biz önümüzdeki bir kuşağı kaybediyoruz. Bu eşitsizliklerin çok ciddi şekilde arttığını gösteren bir şey. Yasaklar kapsamasında özel okulların öncelendiğini biliyoruz, etüt merkezlerinin öncelendiğini biliyoruz. Hafta sonu kapanmaya rağmen etüt merkezlerinin, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı kreş ve gündüz bakımevi adı altında kursların devam ettiğini biliyoruz. Bu gelinen nokta artık eğitimin son derece sınıfsal bir mesele, parası olanın imkanları doğrultusunda yüz yüze ya da kontrollü bir şekilde ulaşmanın önü açıldı. Söylediğimiz rakamlar çok ciddi. 18 milyon aşkın öğrenci var ama bunun neredeyse 5 milyona yakını şuana kadar eğitim hakkına ulaşmış değil” şeklinde konuştu.

“UZAKTAN EĞİTİMDE ÖĞRENCİLERDE KOPUŞLAR YAŞANDI”

Uzun süren uzaktan eğitimlerde okuldan kopuşlar çok ciddi manada arttığını vurgulayan Gezici; “Bazı öğrencilerimiz aile ekonomisine destek olmak için çalışma durumunda. Kız çocuklarımız için erken evlilik söz konusu. Bu yeniden keşfedilecek bir mesele değil. Savaşlar, göç, kıtlık, afetler bütün eğitimdeki sonuçları göstermiş. Uzun süre uzaktan eğitimde. Bizim uzaktan eğitimdeki amacımız akademik başarıdan da ziyade, çocuklarımızın kaybını önleyecek, müfredatın uzaktan eğitime göre düzenlenmesi gerekiyor. Çocukların okuldan kopuşunu engelleyecek tedbirlerin olması gerekiyor. Bu tedbirlerin alındığını biz maalesef görmüyoruz. Dolayısıyla giderek hem katılım hem de kazanımlarımız, kayıplarımız çok daha katlanarak devam edecek gibi görünüyor” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim