Cumhuriyet Halk Partisi Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a cevaplaması istemiyle yazılı bir soru önergesi gönderdi.

CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bolu Müftülüğünün işbirliği ile Bolu'da okullarda Diyanet'in hazırladığı program çerçevesinde müftülükçe görevlendirilen kişilerin Bolu merkez ilkokullarında eğitim vermesine yönelik çalışmalarını yazılı soru önergesi ile meclis gündemine taşıdı.

HABER: ASLI AKIŞ

“DEĞERLER EĞİTİMİ VERİLMESİ İÇİN İŞBİRLİĞİ KARARI ALINMIŞTIR”

Bolu Milli Eğitim Müdürlüğü ile İl Müftülüğü arasında, anakolu ve anasınıfı öğrencileri ile ilkokul 2 ve 3'üncü sınıf öğrencilere yönelik 'Değerler eğitimi' ve 'Dini eğitim çalışmaları' yapılması için imzalanan protokole ilişkin Tanju Özcan, TBMM’ye sunduğu önergesinde; “Bolu İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bolu Müftülüğü işbirliği ile okul öncesinden başlayarak okullarda gerçekleştirilecek eğitim için bir protokol imzalanmıştır. Bolu İl Müftüsü, İl Milli Eğitim Müdürü ve Bolu Valisi’nin imzasının bulunduğu protokolle merkez ilköğretim okullarının tamamında, ilköğretim haftalık ders çizelgesinde bulunan iki saatlik ‘serbest zaman etkinliği’ dersinde, imam hatip mezunu ve sadece halk eğitim merkezinden sertifikalı kişilerce, değerler eğitimi verilmesi için işbirliği kararı alınmıştır” dedi.

“NEDEN BÖYLE BİR UYGULAMAYA GİDİLME GEREĞİ DUYULMUŞTUR?”

Özcan’ın, MEB Bakanı İsmet Yılmaz’a yazılı olarak sunduğu önergesinde sorduğu sorular şu şekilde; “İmzalanan protokolle söz konusu derse katılımın isteğe bağlı olduğu belirtilmesine rağmen, öğrenci velilerine gönderilen matbu dilekçelerde sadece  “istiyorum” seçeneğinin bulunmasını, velileri bu yönde etkileme çalışması olarak mı düşünüyorsunuz? Şayet böyle düşünmüyorsanız; dilekçeye “istemiyorum” seçeneğini koymayı bile düşünemeyen kişilere çocuklarımızı nasıl emanet etmeyi düşünüyorsunuz?  Okul saati içerisinde yapılacak olan bu uygulamaya katılmak istemeyen öğrenciler bu ders saatlerinde hangi derse dahil olacak, o ders saatlerini nasıl değerlendirecektir? Bu derse dâhil olmak istemeyen öğrencilerin arkadaşlarıyla olan ilişkisi bozulabilir mi? Bazı okul idarecilerinin bu öğrencilere yönelik ayrımcı tutumları söz konusu olabilir mi?  Bu uygulamaya katılmak istemeyen öğrencilerin, uygulamaya dahil olan öğrencilerden o saatlerde ayrı kalması öğrenciler üzerinde sosyal bir baskı veya arkadaşlıklarında herhangi bir ayrışmaya yol açabilir mi? Bu konuda nasıl bir önlem alınmıştır? Söz konusu dersi verecek kişiler hangi duyuru, ilan, sınav ve hangi kriterler ile belirlenmiştir?  Eğitim ortamında oluşabilecek olası sorunlara karşı bu kursu verecek kişilere dönük yeterli güvenlik soruşturması yapılmış mıdır? Neden böyle bir uygulamaya gidilme gereği duyulmuştur? Milli Eğitim Bakanlığı’nın kadrosu mu yeterli değil yoksa ilgili bakanlık, Müftülükler vasıtasıyla yeni bir kadrolaşmaya mı gitmek istemektedir? Oluşabilecek hukuki sorunların sorumluluğu hangi kuruma ait olacaktır?”

 

Editör: TE Bilisim